All language subtitles for Atesböcegi 009. Bölüm

.

(Jenerik müzik.)

Aslı senin çok iyi bir potansiyelin var.

Mükemmel bir avukat olabilirsin bence.

Ama bu yaptığın iş, şoförlük. Bence buna engel oluyor.

O yüzden işine son veriyorum.

Yarın işe gelme.

İyi günler, komiser nerede?

Ne istiyorsun delikanlı?

Komiser nerede?

Çok kötü bir şey anlatacağım ona.

Otur bekle şurada anlatırsın.

(Telefon çalıyor.)

(Mesaj sesi.)

Ne var yine Teo?

Patron Hakan teslim olmaya gitmiş şimdi ben onu arıyorum da...

...teyze hanımı çok kötü bıraktım evde.

Yüreğine inecek kadının sen bir bak ne olur ya.

Tamam tamam gidiyorum hemen. Sen etraftaki karakollara bak.

Hakan öyle yapmıştır, adliyeye falan gitmeyi akıl etmez o.

Ha ben de öyle düşündüm, civar karakollara bakıyorum şimdi.

Allah'ım nerede bu kız ya?

Aslı!

Aslı!

Aslı, kuzum benim ne oldu?

Barış Bey kötü bir şey mi söyledi?

Beni işten çıkardı.

Ne!?

Barış Bey beni işten çıkardı.

Nasıl yani?

Sen oku, şoförlük sana engel oluyor dedi.

Yarın gelme dedi.

Seni işten çıkardım dedi.

Gel bakalım alalım senin ifadeni.

Olmaz, komisere anlatacağım ben.

Benim suçum büyük.

Ben de komiser sayılırım, gir içeri anlatırsın.

Evet, anlat bakalım. Dinliyorum seni.

Genelde gündüzleri annemlerle evde takılıp geceleri kulüplerde djlik yapardım.

Kimse bir zararım olmamıştı şimdiye kadar.

Ben annemle Ferda teyzemlere gidiyordum.

Tam o sırada hafızam yerine geldi.

O yüzden annemle gitmekten vazgeçtim.

Uçaktan kaçtım, teslim olmaya geldim ben.

Adam olacaktım, suçlu oldum ben.

Teyze!

Teyzeciğim ne yaptın sen ya?

Barış, Barış ne olur Hakan'ı bul çocuğum.

Hakan'ı bul lütfen.

Teo ilgileniyor teyze o konuyla, merak etme sen bunları düşünme.

İyi misin sen?

Tamam iyiyim, iyiyim.

Hastaneye götürmemize gerek var mı?

Gerek yok.

Dil altıyla tansiyonun düşürdük, mide bulantısı da geçti.Korkacak bir şey yok

Of teyze of. Aklım gitti ya.

Barış ne olur Hakan'ı bul.

Ya ben onun sesini duymadan rahat edemeyeceğim. Ne diyeceğim annesine ben?

Tamam teyze halledeceğim ben.

Bir doktoru geçireyim.

Tamam tamam.

Doktor Bey, biraz bekler misiniz?

Bir haber bekliyorum, acil müdahale gerekebilir.

Doğum günümdü o gece, Barış abim bana bir araba hediye etmişti.

Sonra ben o arabayla...

Hakan!

Ne işin var Teo abi senin burada ya?

Ben kararımı verdim, cezamı çekeceğim.

Ya Hakancığım kazayla kırdın ayağını, zaten teyzen de affetti seni.

Oğlum bak senin de kolun kırık niye uzatıyorsun?

Hadi gel özür dile barışın bitsin. Hadi abiciğim.

Ne alakası var Teo abi?

Kazayı anlatıyorum ben polis abiye.

Ne kazası? Anlat sen devam et.

Benim bir maruzatım olacak müsaade ederseniz?

Tabi buyurun.

Ya şimdi bunu çocukken kafa üstü düşürmüşler.

O yüzden böyle biraz yarım akıllı kaldı bu.

Teyzesinin ayağı kırılmış bu kendi yüzünden oldu zannediyor.

Neymiş zorla sokmuş kadını havuza o yüzden olmuş.

Günlerce hırpaladı kendini çocuk ya.

Sen şimdi ona bir yalandan kız o toplar zaten kendini. Tamam mı?

Hadi abi. Kız sen ona.

(Telefon çalıyor.)

Teo ne oldu?

Tamam patron buldum geliyoruz.

Teo abi neden geldin?

Hakan sakın sesini çıkarayım deme oğlum bak teyzen evde ölüyordu.

Yürü çıkalım şuradan.

Teyzem mi ölüyor?

Vallahi bu sefer harbi suçlu olursun Hakan bak. Yüreğine indiriyordun kadının.

Hadi abiciğim çıkalım.

Kuzum, yanlış anlamadığına eminsin değil mi?

Neyini yanlış anlayayım Gül?

Resmen kovdu işte beni.

Ya niye ama, ne olmuş olabilir ki?

Duygularımı fazla açık ettim galiba ben.

O da gereken mesajı verdi.

Üzülme sen, birlikte atlatırız.

Yo, atlatacak bir şey yok ki. İyiyim ben.

Eve gideyim.

Ben de geleceğim ya. Seni yalnız bırakmam ki ben.

İstiyorsan gel tabi ama iyiyim ben.

Merak edilecek bir şey yok.

Aslı beraber okula gidelim mi abiciğim ha?

Kayıt yenilemek lazım mı, bir şey gerekiyor mu? Onları öğreniriz.

Bakarız abi.

Bak abiciğim bugüne kadar sağ olsun her şeyi Gül yapmış.

Ama belki hani başka bir şey lazımdır, ben buradan halletmeye çalışırım.

Aslıcığım, işi de bırakacaksın artık değil mi?

Yani bütün gün okulda çok zorlanırsın.

Allah'ıma şükürler olsun bugünleri gördük ya, Allah senin o patronundan razı olsun yavrum.

(Ağlıyor.)

Barış abi, küçük kız nasıl?

Hala tekerlekli sandalyede mi?

Evet.

Ama fizik tedavi görüyor, kalkacak ayağa. Kalıcı değil yani.

Bren hep onu düşünüyorum, her gece rüyama giriyor.

Diyorum ki, acaba tanışıp özür falan mı dilesem?

Ben ilgileniyorum Hakan küçük kızla.

Türkiye'nin en iyi fizik tedavi merkezine gidiyor.

Sen lütfen hiçbir şey yapma.

Çocuğum bari biraz bir şey ye.

Yok teyze sen ye.

Benim de canım istemiyor.

Teo sen ye biraz oğlum bari. Böyle aç açına.

Yok doydum ben ya. Hakan sen ye abiciğim onu, ye sen.

Ya yemesin kimse hadi.

Böyle boşu boşuna duruyoruz burada, hadi geçelim şöyle.

(Ağlıyor.)

Bakın bu yaşadıklarımız ömür boyu peşimizden gelecek.

Tahmin edilmeyecek yaralar açıldı.

Şimdi bunu kabul edip, sorumluluğu alıp, yolumuza bakmamız lazım.

Peki Barış, senin kafan çok karışıktı.

Değil artık teyze.

Peki çocuğun ailesi ne olacak?

Onlar da suçluyu arıyorlarmış demediniz mi?

Onların da bu işi geride bırakmaya ihtiyaçları var.

Teyze ben düşünürüm onu, sen değil.

Bakın madem gerekeni yaptık diyoruz, hepimiz artık bundan sonra önümüze bakacağız.

Hakan sen de!

Ben zaten ne yaparsam yapayım her şey daha kötü oluyor.

Ben bundan sonra hiçbir şey yapmayacağım. Böyle oturacağım Barış abi.

Hayır Hakan, oturmayacaksın da.

Oturmayacaksın, geleceksin ofise benim yanımda çalışacaksın.

Ne, gerçekten mi?

Evet Hakan, adam olmak istemiyor muydun?

Gel gözümün önünde adam ol.

Ay çok iyi düşündün Barış. Böylelikle kafan ikinizden yana da rahat olur.

Olsun teyze, sen de artık hiçbir şey düşünme lütfen.

Benim de aklım sen de kalmasın, tamam mı?

Patron sen ne zaman gideceksin? Ben bırakayım mi seni?

Tamam çıkalım.

Tamam mı, iyi miyiz, ben bırakabiliyor muyum sizi?

Gidebilirsin çocuğum, hadi sen de biraz kafanı dinle artık.

Hadi çıkalım.

Barış abi ben de yarın geleyim mi?

Gel Hakan, gel.

Oley be.

Hadi sağlıcakla.

Güle güle Teo.

Patron, ya sen niye Hakan'a gel dedin ya Aslı'yı ne yapacağız?

Bir dakika, sen çıkarttın mı kızı işte, ya yaptın mı bunu ona gerçekten patron?

Sen ne diyorsun Teo?

Ben ne yaptıysam ona değil, kendime yaptım.

Öldüm ben.

Öldüm.

Neden yaptı bunu bana?

Maden kaçacaktı, neden baktı öyle gözlerime?

Niye kaçtı ben anlamıyorum.

Neyden kaçtı?

O gece otelde yanımda kal dedi.

Pişman olacaksın...

...duymazdan geldiğin, anlamsız, boş bir laf dedim.

Değilmiş.

Senin aşkın, demek ki ona fazla gelmiş.

Metin abi gelip suçluyu birlikte aramak istediği zaman...

...böyle gözlerinin içine baka baka yalan söyleyemedin ya.

Ben o zaman seni daha iyi anladım patron.

Yapılası gereken bu demek başka, yapmak başka şeymiş.

Ben sana hak veriyorum, hak vermiyor değilim.

Ama hepimiz kurbanız ya.

Sorumluluk almak istemeyenler kendine kurban der.

Biz kurban falan değiliz.

İşlenmiş bir suçu örttük biz.

Vallahi ben hukukçu değilim, benim gözümde Hakan suçlu falan da değil.

Gerçekten kurban o çocuk ya.

Maden öyle niye bakamadın Metin Bey'in suratına?

Onu söyle bana.

Sen bir kere bakamadın Teo.

Ama ben de her gün Aslı'ya bakmamı istiyorsun.

Ne bu?

Sevdiğim kızın bana hediyesi.

Sevdiğini bununla anlattı bana.

Kim o kız?

Gül, Aslı'nın can dostu.

Ha İzmir köfte.

Yani, onu diyorsun değil mi?

Baya hatırlıyorsun sen.

Ben sana anlatmadım, işle aşkı karıştırdım diye bana kızacaksın diye düşündüm ama.

Meğer sen.

Ya, meğer ben.

Allah kahretsin onu ya.

Bak yemin ederim gidip öldüreceğim, boğacağım adamı.

Tamam bırak, ne hali varsa görsün.

Sen de Teo'ya falan anlatma. Tamam mı?

Bizim yüzümüzden gerilmeyin siz de. Söz ver bana.

Ya sen şimdi onu bırak da okulu ne yapacaksın?

Şu kelimeyi anma artık.

Bak üç oldu Gül, üç.
Ne yapacağım belli.

O sokmuştu zaten kafama o bitirdi, iyi oldu.

Tamam konuşmayalım zaten bu konuyu şimdi, boşver.

Bu gece benimle kalsana.

Herhalde. Yok bir de gidecektim.

Kazayı Hakan'ın yaptığını anladığımda ilk ne yaptım biliyor musun?

Gül'ün yanına gittim son bir kez sarılmak için.

Hakan'ı teslim edeceğiz, herkes her şeyi öğrenecek, Gül de bir daha yüzüme bakmayacak diye düşünüyordum.

Ama öyle olmadı.

Olay kapandı. Şimdi sence ben bu kız terk mi etmeliyim yani?

Hayır Teo, bunun sizinle alakası yok.

Ben verdim bu kararı. Sorumluluk benim yani, bedelini de ben ödüyorum.

Tamam da patron seninle beraber Aslı'ya da ödetiyorsun.

Hayır Teo, ben Aslı'yı kendimden koruyorum.

Benim gibi bir yalancı Aslı'yı haketmiyor.

Bir an önce önüne baksın, okuluna gitsin. Ona gereken bu.

Nereye ya?

Sızıp kendimi unutmaya Teo. Sonra da işe vereceğim kendimi.

Başka türlü toparlayacağım yok benim.

Durayım mı seninle bu gece?

Yok, gerek yok git sen.

Tamam patron taksiye binip gidiyorum ben şimdi.

[Barış Bey...]

(Şarkı çalıyor.)

[Barış Bey saksıyı kırıp gitmişler.]

[Bir de böyle bırakmışlar. Ne biçim insanlarmış bunlar.]

(Şarkı çalıyor.)

[Ben daha önce hiç patronla çalışmadı,kimseye de hesap vermedim.]

[Taksiciliği de bu yüzden seviyordum.Sizinle çalışmayı da sevmiştim.

[Ama demek ki dağ aslanından ev kedisi olmuyor.Kovuldun değil mi?]

(Şarkı çalıyor.)

Aslı, kuzum iyi misin?

Benimle manava gelmek ister misin?

Kafan dağılır biraz.

Ben biraz uyuyayım, sonra bakarız.

Tamam, bak evdekilerde yok. Hepsi çıktı, tek başınasın. Takıl.

Gül?

Efendim kuzum.

İyi ki varsın.

Sen de iyi ki varsın canım benim.

Bitanem, gittim ben.

Beş karış surat yine, çözemedi bunlar da derdini. Hakan'ı ne yapıp edip konuşturacaksın.

Telefonlarıma çıkmıyor ki İlayda Hanım.

Dilekçeler tamam diğer dosyalara geçelim.

Hangi davada ne durumdayız bilmek istiyorum.

Sekiz duruşmana zaten ben baktım, dördü karar duruşmasıydı onlar da tamam.

İki miras da bende Barış Bey. Birinden lehimize karar çıktı, diğerinden de bilirkişi raporu bekliyoruz.

Bilirkişi olarak kim atanmış öğrenelim.

Barış Abi ben geldim.

Hakan bak, öncelikle ben burada Barış Abi değilim. Barış Bey'im tamam mı?

Tamam Barış abi.

Hakan ne olur pişman etme beni. Bak burası kurumsal bir yer.

Öyle kuzenini getirdi de çırağı yaptırdı dedirtmem ben insanlara.

Hmm, tamam Barış Bey anladım.

Şimdi daha önemlisi hatta en önemlisi bu kazayla ilgili kimseye hiçbir şey ağzından kaçırmaman lazım.

Yani öyle bir şey olmadı tamam mı, bunu başarabilecek misin?

Yoksa bak teyzenin halini gördün dün, annen de arkasından gider.

Haklısınız Barış Bey, ben bundan sonra sadece işime odaklanacağım merak etmeyin.

Tamam, ne iş yapacaksın biliyor musun peki?

Sen ne iş verirsen onu yapacağım abi.

Hakan adam olmak istiyordun ya, bu senin en büyük sınavın.

Kimseye ağzından en ufak bir şey kaçırmayacaksın. Tamam mı?

Barış Bey, merhaba ben Gül.

Gül!?

İzmir Köfte!

Ay onu mu anlattı size?

Merhaba hoşgeldin, çok sevindim seni tanıdığıma.

Teo arşiv odasındaydı çağırtayım hemen.

Yok ben aslında sizinle konuşmak istiyorum. Yani eğer iki dakikanız varsa?

Tabi sen geç, odam şöyle sol tarafta. Geliyorum hemen.

Hakan gel.

Şirin Hakan sana emanet, asistanlığını yapacak. Halledersin sen.

Tabi Barış Bey, hallederim ben onu.

Gökte ararken yerde bulduk Sıdıka, kıstırıp alalım lafı ağzından.

Tamam.

Dinliyorum.

Aylar önce, Aslı size ilk geldiğinde ben de yanındaydım. Yani ben sizi oradan biliyorum.

O günden beri de ben sizin çok iyi bir insan olduğunuzu düşündüm, Neşe teyzelere de sizi övdüm.

Ama siz beni çok yanılttınız Barış Bey.

Aslı'ya niye böyle yaptınız? Güya ona destek olacaktınız.

Her şeyi çok daha kötü yaptınız.

Patron Ben...
A Gül!

Teo bir saniye.

Ne demek istedin, neyi yanlış yapmışım?

Aslı sizin yanınızdan ayrıldıktan sonra bize okulla dönmeye karar verdiğini söyledi.

Ailesiyle paylaştı bu fikrini ama beş dakikaya kalmadan siz onu işten attınız.

Ya neyi ne kadar anlattı size bilmiyorum ama Aslı'nın bazı korkuları vardı.

Biliyorum, biliyorum.

Bunları da sizin sayenizde yenebildiğine seviniyorduk ki şimdi çok daha beter yere yapıştı.

Bir daha okula dönmeye cesaret edemez.

Küçücük bir umudum vardı, bir gün okula dönecek biliyorum diyordum.

Artık o da kalmadı.

Peki emin misin, kesin mi vazgeçti?

Evet, bana bir daha okulun adını anma dedi.

Üç oldu Barış Bey. Üç!

Nasıl kaldırsın bunları?

Aslı nerede şimdi?

Evdedir. Yani kafeye gittiğini sanmıyorum, ailesinden kaçıyor çünkü.

Teşekkür ederim iyi ki geldin.

Düzeltir değil mi, toplar Aslı'mı?

Toparlar toparlar da, ne oluyor sen bana bir baştan anlat bakayım şu olayları.

Heh Barış ben de sana geliyordum.

Toplantı bitti İlayda.

Delireceğim ya, yine başladık.

Toplantı bitti dağılabilirsiniz.

Hakancığım sen kal burada.

Ama Barış Bey onu bana emanet etti.

Ben de bana emanet ediyorum, hadi çık sen.

Çıksana!

Otur Hakancığım, hadi biraz konuşalım seninle.

(Kapı çalıyor.)

(Telefon çalıyor.)

Neredesin Aslı, neredesin?

Hoşgeldiniz, buyurun.

Bana buyur sen tamam.

Aşkım, güzelim hadi sen bulaşığına dön.Hadi canım, bu masa bende tamam mı?

E iyi hadi madem.

Hadi hadi.

Ne vereyim?

Ben işletmeciyi alayım.

Buyur bilader karşında.

Güzel, sanırım kira sözleşmenizin bitmesine sekiz ay varmış.

Şimdi ben diyorum ki hiç uğraşma, bu kartım, zararın neyse...

...bize bildir bu hafta kapatalım bu işi, ay sonu da kapatırsın.

(Gülüyor.)

Ne diyorsun kardeşim sen acaba ?

Sen galiba fazla sıcakta kaldın başına güneş geçti ha.

Dur bana şöyle bir soğuk su getireyim sen onu iç, ha?

Sakin, gerilecek bir şey yok. Sen mal sahibinle konuş beni ararsın.

Tamam?
Kolay gelsin.

(Telefon çalıyor.)

Lütfen atma!

Çık git hayatımdan.

Oh be rahatladım, içim içimi yiyordu zaten.

Sen beni istemiyorsan ben seni hiç istemiyorum.

Demek verdin kararını?

Belki de istiyordur seni.

Ne işin ver yine burada senin?

Asıl sizin ne işiniz var burada?

Ben burada bir yalnız kalamayacak mıyım ya?

Başka yerde yalnız kalsan olmuyor mu? Düşeceksin bir gün buralarda.

Evet, ne işini var burada, beni mi takip ediyorsunuz?

Biti öğretmişti bana, kafa dinlemeye geldim.

Burası benim yerim, kendinize başka bir yer bulun.

İdare Hukuku.

Fakültenin en zor dersi.

Hocası da fenaydı, kök söktürüyordu bana.

Onun yüzünden okulu bırakmaya kalkınca, geldi yanıma bilerek yapıyorum dedi.

Hukukçu olmak inatçı olmayı gerektirir, eğer zaten pes edeceksen bu işe uygun değilsin dedi.

Çok biliyormuş sizin hocanız.

Peki sen?

Sen bu işe uygun değil misin Aslı?

Bir önemi yok, işaretler yeterince açık.

Peki bunlar ya işaret değil de sınavsa?

İnsanlar sevdiği şeyle sınanırmış.

Bu kitabı alıyorum ben, eğer dönmeye karar verirsen seni bekliyor olacak.

Tamamen vazgeçersen de gelip birlikte atarız.

Bence siz o kitabı yakın, bir daha da karşıma çıkmayın.

Seni o okula döndürene kadar pes etmek yok.

Ya Aslı'yı okula döndürmeden bırakmaz sen rahat ol.

Madem bu kadar değer veriyor Aslı'ya niye işten attı o zaman?

Ya onun Aslı'yla bir ilgisi yok ki. Adamın kendi dertleri var.

Adamın halini bir bilsen ağlarsın Gül yemin ediyorum ya.

Ya ben zaten onun çok iyi bir insan olduğunu düşünüyordum ya.

Allah'ım inşallah şu dertlerinden kurtulur en kısa zamanda.

İnşallah.

Ay benim gitmem lazım çok geç kaldım ben.

E hadi.

Burada işe başlamana çok sevindim Hakancığım.

Gerçekten mi?

Hı hı.

Barış abini, Cahide teyzeni çok severim. Senin de onlarla bir tutuyorum.

Ben de seni.

Ama senin bir konuda üzgün olduğunu duydum çok üzüldüm. Sıdıka söyledi.

Ona bir suç işlediğini söylemişsin.

Sana yardım etmesini istedim bebeğim, yani o gün seni öyle görünce kahroldum.

Aa kahrolacak hiçbir şey yok. Ben iyi bir avukatım ve senin için her şeyi yaparım.

Kurtaramazsın ki beni.

Öyle deme, iyi bir avukat adamı ipten alır.

Sen bana ne suç işlediğini söyle , ben hallederim. Hadi, söyle.

(Telefon çalıyor.)

Ay abim arıyor, e tabi geç kaldım.

Gül, bak bu iş artık beni bozmaya başladı ha. Sen beni niye söylemiyorsun abine ya?

Teocuğum bir dur, bir açayım telefonu bak delirecek şimdi.

Abiciğim! Ben de fatura yatırıyordum tam.

Ya bırak şimdi faturayı ya. Hem kafe hem manav elden gidiyor ya.

Ne!?

Ya, tefecilere falan mı bulaştın sen ya?

Ya deli deli konuşma Gül Allah aşkına ya. İnşaatçılar bizim mahalleye çökmüşler kızım. Kadırgs elden gidiyor.

Hadi gel de konuşalım bakalım ne yapacağız?

Tamam tamam ben hemen geliyorum abiciğim.

Teo Kadırga elden gidiyormuş ya benim hemen gitmem lazım.

Nasıl gidiyor ya?
Tamam dur ben de geleyim bir yardımım olur belki.

Sen nereye geliyorsun ben ne diyeceğim canım abime falan?

Sen şimdi bir yürü de, bir müsait zamanda şu mevzuyu da konuşalım benim tepem atıyor artık haberin olsun.

Sana yardım etmek için söylüyorum Hakancığım. Hadi söyle, ne suç işledin?

Olmaz, Barış abime söz verdim. Kimseye söylemeyeceğim.

Peki bu işlediğin suçun mafya Bilal'le bir ilgisi var mı?

Mafya Bilal mi, o kim?

Çok kötü bir adam, sen tanımıyor musun?

Yo, hiç adını duymadım.

Ama mafya Bilal senin ne suç işlediğini biliyormuş ve Barış abine zarar vereceklermiş.

Ne, Barış abime zarar mı verecekmiş?

Ama eğer sen bana ne suç işlediğini sölersen ben buna engel olurum.

Hadi, söyle.

Hıfsı'nın dükkana da gitmiş dün birileri, dört kolsan saldırmışlar mahalleye.

Şimdi bizi evden mi çıkaracaklar?

Yok kızım üzülme sen, senin babaannen elletmez evini.

O evin her tuğlasında rahmetlinin emeği var, vermem kimseye ben.

Ya herkese boş senet imzalatıyorlarmış Neşe anne ya.

Yani bir iki dakika mutlu olduk, hemen bozulsun.

Düğün üstüne bir bu eksikti yani.

Ateşböceği, o valiz ne ya kaçıyor musun bakayım?

Yok ya bir işim vardı da.

Aslı, ya mahallemize birileri dadanmış senin haberin var mı?

Kafe, manav hepsi elden gidiyor.

Nereye gidiyormuş ya?

Biz de onu öğrenmeye geldik. Gül hanımın abisi anlatacak işte.

Sen de gel de beni saklaması kolay olsun hadi.

Ayh, bu da abime taktı ya. Sen iyi misin kuzum bu arada , nasılsın ya?

İyiyim iyiyim. Tam sırtımdaki yükleri atmaya gitmiştim ki ne hikmetse Barış Bey ensemde bitiverdi.

Gül, sen bu adamla konuşmaya gitmedin değil mi?

Ne alakası var ya? Teo'yu görmeye gittim ben ya Allah Allah. Hem ben seni evde sanıyordum.

Abi ne oluyor ya?

Gel.

Sadece kafe değil Aslı, Gül'ün manavı, mahalleden bir sürü yer daha.

Tamam abla tamam sen telaş yapma.

Tabi ya hallederiz üzülmeyin. Bir anlatsanıza durumu tam nedir?

Durumlar çok iyi değil Teo, sabah adamın biri gelmiş boşaltın diyor.

Kasıntının teki ya. Al bu da kartı.

Tek bu adam da değil, mahalledeki başka başka yerlere de başka başka adamlar gitmiş.

Ben Bilal ismini hiç duymadım, tanımıyorum. Hem zaten Barış abime kimse zarar veremez ki, o herkesi yener.

Tamam, o zaman Bilal'i boş verelim. Biz senin meseleni çözelim, he?

Hem Barış abiye de sürpriz yapmış oluruz. Düşünsene Barış abin ikimizle gurur duyar.

Hadi söyle, ne suç işledin?

Korkacak bir şey yok, hadi söyle.

Hadi sal gitsin bebeğim.

Hayır, Barış abime söz verdim. Kimseye hiçbir şey söylemeyeceğim.

Hakan sen niye Şirin'in yanında değilsin?

Ben Hakan'a iş öğretmek için yanıma çağırmıştım ama pek çalışmaya alışkın değil herhalde biraz yoruldu.

Senin daha önemli işlerin var İlayda, Şirin ilgilenir onunla.

Hakan yürü!

Kanala girdik İlayda Hanım, biraz daha sıkıştırırsak konuşacak gibi.

Bilal'e gerek yok kilidin anahtarı bu çocukta.

Hakan ben sana demedim mi Şİrin'in asistansın onun yanından ayrılmayacaksın diye?

Barış abi, benim sana bir şey itiraf etmem gerekiyor.

Hay Allah'ım ne yaptın yine, ağzından bir şey mi kaçırdın?

Hayır hayır abi, ben sanırım İlayda Taş'a aşığım.

İlayda'ya?

Ve sanırım onun da bana ilgisi var.

İlayda'nın?

Az önce beni içeride çok sıkıştırdı Barış abi.

Yürü Hakan yürü.

Bu size gelen adam Veli Güldüren'in has adamıymış.

Hani şu büyük inşaatçı, reklamlara falan çıkan?

Aynen öyle. Tabi bütün mal sahiplerine aracı göndermiş çünkü kendi gitse fiyatlar uçacak.

Böyle üç kuruşa kapatıyorlar.

E bizim dükkan sahibi niye boş senet imzaladı ki?

Yani, onun yüzünden kafeyi mi kapatacağız şimdi?

Yok canım olur mu öyle şey?

Siz bir şey yapmayın hiçbir şey de imzalamayın biz patronla hallederiz bunu sıkıntı yok.

Ne münasebet!?

Gerek yok Teo biz böyle bir şey istemiyoruz, kendimiz hallederiz.

Ateşböceği yapma bak bu önemli bir durum ya.

Uzatmayalım Teo, anladın sen beni. Uzamasın mevzu.

Bizim kızımız da artık avukat sayılır Teo oğlum, sağ olasın o halleder.

Teo Bey şu bizim kızın mevzusunu da konuşabildin mi patronla?

Abi şu derdiniz bir çözülsün de beraber konuşuruz patronla, olur mu?

Sağ ol.

Haydi ben kaçıyorum o zaman.

Görüşürüz Teo.

Sen nereye?

Aslı'yla bir şey konuşacaktım abi ben.

Yok sonra konuşursun, şimdi konuşma sen. Gel otur bakayım sen şöyle.

Gel, hıh aferin.

Aslı Can bak içeride söyleyemedim de bu herifler büyük kartel yani bir yere göz diktiler mi iş bitti.

E eşiniz dostunuz da imzalamış boş senetler, gel inat etme bize bırak şu işi ya.

Teo, bunlar iş adamı değil mi ya?

Ali kıran baş kesen mi bunlar? Bir gidip görüşeceğim.

Ya dinlemezler seni, canını da sıkarlar. Bize bırak hukuken ne gereken neyse yapalım işte.

İstemiyorum dedim Teo. Hem bundan önce siz mi vardınız hayatımızda?

Ben kendim hallederim, hadi kendine iyi bak.

Kandırmışlar anne hepsini, kimse bile bile imzalamamış ki.

Birinin karısı halı alıyorum diye imzalamış boş senedi.

Bizim peder halden mal çekerken araya kaynatmışlar falan.

Ah babacığım ah ya,sen ne yaptın?

Yaktı bizi, ne yapacağız şimdi?

Ne bileyim ya.

Olmadı gider basarız adamın mekanını alırız toplarız boş senetleri de.

Adamlar da zınk diye verecek san seneti ,salak salak konuşma ya.

Bulacağız bir çözüm.

Bulacağım, ben bulacağım abi. Gül'ümün ekmek teknesini kimseye yedirmem.

Ya bir şey soracağım, şu boş senet ne oluyor tam olarak?

Normla senet işte abla, sadece para hanesi boş. Adamlar isterse oraya bir milyon bile yazabiliyor.

Nasıl yani?

Bir milyon borcun mu oluyor böyle bir şey yaparsan?

Tabi aşkım, bu baskıyla da zaten üç yüz bin liralık yeri otuz bine kapatıyor işte herifler.

Tüh, kör olasıcalar. Dünya ne hale gelmiş.

Aslı ablacığım, gel bir şu bayrakları toplayalım.

Hadi, hadi.

Ver ver ver. Ver, ver.

Ablacığım sen bir gel.

Aslı ben aldım. Ama halı almadım çeyizlik aldım. Ah o tencereler!

Abla, sen senet mi imzaladın?

Böyle boş kağıt vardı, imza attım altına. Sen gerisini doldurma biz gerisini hallederiz dediler.

Ben ne dedim biliyor musun? Allah razı olsun dedim Aslı.

Abla, kaç tane imzaladın?

Altı taksit dediler, altı tane işte.

Ay Aslı ne yapacağım? Aslı ya!

Ev elden gitti diyorsun yani?

Ben ne yapcağım?

Tamam tamam sakin ol. Gel gel.

Gel otur gel. Ablacığım sen sakin ol, ne olur sakin ol, tamam mı?

Aman gözünü seveyim bizimkilerin hiçbirine, kimseye hiçbir şey söyleme tamam mı? Yüreklerine iner valla.

Ben halledeceğim. Bak söz veriyorum ben halledeceğim. Manavı da evi de ikisini de alacağım tamam mı?

Aslı lütfen bunu hallet. Aslı gözünü seveyim, Aslı lütfen!

Hadi bunun başarabilirsin, hadi ablacığım.

Alacağım bana güven.

Al onları al.

Evet, şimdi de sen çek bakalım bir tane.

Burada zaten, buna basacaksın, buna basacaksın.

İşte budur ya. Ben bunu yapma için doğmuşum Şirin ya.

Hakan , iyi ki geldin. Yani hayatıma renk geldi vallaha.

Vallaha mı?

Hı.

Barış nasıl tembihlediyse ağzını açmıyor çocuk. Bir yolunu bulup konuşturmamız lazım.

Aslında bir yol var ama.

Neymiş?

İlayda Taş cazibesi.

O ne be?

Bu çocuk size kör kütük aşık İlayda Hanım...

... yani bir gece şöyle başbaşa yemek yeseniz sonra içse her şeyi ortaya dökülür.

Bu safozla mı çıkacağım? Sonra üstüme yapışıp kalır falan.

Siz orasını merak etmeyin. Biz amacımıza doğru ilerleyelim sonra ben onu sizden uzaklaştırırım.

Aslında tipi de fena değil yani, e içelim bakalım o zaman.

Aslı'ların dükkan sahibi, Gül'ün babası, daha mahalleden birkaç kişiyi daha kandırıp boş senet imzalatmışlar.

Şimdi de onları kullanıp üç otuz paraya her yeri alıyorlar işte.

Benim tanıdığım Aslı o senetleri almaya çalışır, başını da bir güzel belaya sokar.

Valla halinden belliydi zaten. Ben diyorum ki benden ondan önce davranayım, yarın gidip alıyım şu senetleri.

Ne dersin?

Nasıl olacak o? Al senin olsun mu diyecek adam?

Patron orası da benim uzmanlık alanım, aşk olsun yani.

İyi madem ben de geleyim seninle. Ofis mofis zaten basıyor bana.Kafam dağılsın.

Senin bu İzmir Köfte tatlı kızmış. Çok mu nefret ediyor benden?

Yok be patron ya vallla. Sadece Aslı'yı niye kendinden uzaklaştırmaya çalıştığını anlamıyor o kadar.

Bir açık vermedin değil mi?

Yok patron verir miyim ya. Bunun Aslı'yla bir alakası yok kendi derdi var dedim.

Artık yeni bir derdim var.

Hem Aslı'nın okula gitmesini sağlamam hem de hem de bunu ona umut vermeden yapmam lazım.

E patron kız için en iyi olanını yapayım dedin her şey daha beter oldu.

Bir gönlünden geçtiği gibi davran ya akışına bırak bakalım ne olacak?

Denedim Teo denedim, olmuyor.

Bak İstanbul'a bir geldim bir tanesi karakola gitmiş teslim olamaya kalmış...

...bir tanesi evde yataklara düşmüş. Sen desen sahte belge hazırlamaya başlamışsın.

Çiçek'in babası senin yanına gelmiş. Bu hayata mı sokacağım Aslı'yı, bunun oluru var mı?

Gül, bizim bu adamın ofisine girip bütün senetleri görmemiz lazım.

Bunun için de, Dubaili zengin bir inşaatçının temsilceleri olacağız.

Ama biz Dubaice bilmiyoruz ki.

Ee, birincisi Dubai ülke değil. İki, orada Arapça konuşuyorlar.

Üçüncüsü, biz Türküz şirketi buradan temsil ediyoruz.

Emlakçıyız yani?

Gül, ben proje temsilcisiyim sen de benim asistanımsın gerekmedikçe de konuşmayacaksın.

Tamam.

Ne yapıyorsunuz kız?

Hiç abi, biz Gülderen Holding'i araştırıyorduk.

Boş verin şimdi onu. Biz Barbo'yla kahveye gidiyoruz. Milleti topladık bir konuşacağız.

Zaten kimse evini barkını da satmak istemiyor yani.

Tamam da abi ne yapacaksınız ki? Senetler elimizde olmadan elimiz kolumuz bağlı.

Ne yapalım abiciğim? Birlikten kuvvet doğar, yani bakacağız bir çaresine.

Sen de bunlarla ilgileneceğine kendi işinle okulunla falan ilgilen.Tamam mı abiciğim?

Ben karakola falan gidecek olursan sana haber edeceğim tamam mı?

Tamam abiciğim.

Gül, bizim baya zengin gibi giyinmemiz lazım.

Yani, böyle tam iş kadını gibi giyinelim ki, yemezler yoksa.

Ay Aslı, böyle işler sana çok iyi geliyor. Senin böyle bir enerjin değişti yani.

Bir de diplomanı alsan.Demek böyle estirirsin.

Gül, Barış Bey'i sen mi gönderdin bana?

Anlattım ben her şeyi. Bilsin ne yaptığını ya.

Okula dönmekten vazgeçtiğimi de mi sen söyledin?

Ben de kendiliğinden geldi sanmıştım.

Ama çok üzüldü adam Aslı. Çok değer veriyor sana.Gördüm ben onun gözlerinde gördüm.

Hem, gelmedi mi, gelmedi mi peşinden?
Geldi.

Kendini suçlu hissettiği için geldi. Değer verseydi kovar mıydı beni?

Hayır onun onunla alakası yok. Teo söyledi bana, adamın başka sıkıntıları var.

Seninle alakası yok yani, Aslı'yla alakası yok dedi.

Bak, deme. Böyle deme işte. Adam zaten bir öyle bir böyle alt üst etti beni.

Benim Barış Bey'i içimden söküp atmam lazım. Yoksa hayatıma devam edemeyeceğim ben Gül.

Veli Bey'e teklifimi böyle iletin lütfen. Projesine ortak olmak istediğimizi de ekleyin lütfen.

Tabi, tabi bekliyorum.

Ne dedi?

Uyuz sekreterini aşamadım ki. Döneceklermiş.

Aslı bir şey diyeceğim ya, kızım ya benim manav olduğumu anlarlarsa bunlar?

Kızım, nereden anlasınlar senin manav olduğunu. Onlar hayatlarında kaç tane manav görmüşlerdir acaba?

(Telefon çalıyor.)

Aha arıyorlar.

Alo?

Selam Emrah ben, Kadırga projemizle ilgili aramışsınız.

Evet ama ben Veli Bey'le görüşmek için aramıştım.

Tamam ben zaten kendisinin adına arıyorum. Kendisi şuan çiftlikte istiyorsanız sizi aldıracağız?

Hiç gerek yok. Siz bize konum atın biz gelelim.

Tamam atıyorum.

Oldu bu iş.

Kızım sen ne kadar havalı konuşuyorsun öyle ya.

İlayda'dan öğrendim. Kızım böyle işlerde İlayda olmak çok işe yarıyor.

Hadi hadi hadi.

Allah, evet.

Hoşgeldiniz, buyurun sizi bekliyorlar.

Rakipleriniz geliyor. Sizi birbirinize bir kırdıralım bakalım ya. Hı?

Bu gelen kesin Aslı.

Yok patron o buraya giremez. Hele bu kadar çabuk hiç giremez.

Teo sen tanımıyorsun Agatha'yı.

Hoşgeldiniz, Emrah.

Gerçekten gözlerim kamaştı. Emrah ben.

Sağ olun, Aslı ben.

Aslında bizim projemiz hazır ama iyi bir ortaklığa da açığız.

Yalnız bu arada rakipleriniz var. Buyurun.

Benim gördüğümü sen de görüyor musun, ben yanlış mı görüyorum.

Doğru görüyorsun Gül'üm, doğru.

Ne oldu bir şey mi kaçırdım?

Biz hanımefedilerle tanışıyoruz Emrah.

Evet, binevi düşmanız.

Buyurun.

Sizi buraya alsak, oraya hanımefendiler otursa?

Teo, Teo ben sana düşman değilim biliyorsun değil mi?

Soracağız soracağız, hepsini hesabını soracağız sen merak etme.

Sorma ya bana bir şey sorma.

Yürü hadi yürü.

Bu arada Barış'lar da Kadırga projemize ortaklık öneriyorlar, teklifleri de çok iyi.

Hiç şaşırmadım, kendisi böyle her işe atlamaya bayılır zaten. Siz bir de bizim teklifimizi görün.

Tamam, iyi olan kazansın.

Kimin kazanacağı belli zaten Emrahcığım.

Ben mi?

Hakan, benim hakkımda ne düşünüyorsun?

Bence sen dünyada gördüğüm en güzel kadınsın.

Ya?

Sana haftalarca, aylarca, yıllarca bakabilirim ama yine de sıkılmam hiç.

O zaman beni neden yemeğe davet etmiyorsun?

Bilmem ki. Kabul etmezsin diye.

Bence bir şansını denemelisin.

Bak şimdi ben de merak ettim, kabul eder miyim acaba?

İlayda Taş, bu akşam benimle yemek yer misin?

Olur.

O zaman sen hiçbir şeye karışma tamam mı? Ben akşam sekizde gelip alacağım seni.

Iy manyak gibi bakıyor.

Bu Gül nereye gidiyorum dedi sana?

Bak bizimkilere söyleme, Aslı'yla birlikte o şeye gittiler. O inşaatçı adama gittiler.

Kız ne işleri var orada ya? Başlarını belaya sokacaklar.

Ya avukat gibi gitti sen merak etme.

Bir konuşup bakacaklar durum nedir.

Ya biz Metin abiyle halledeceğiz demedik mi Allah aşkına Arzu'm?

Niye kendi başına iş yapıyor bunlar ya?

O işler öyle kahvede konuşmakla olmaz. Bir şansını denesinler, belki tatlılıkla alırlar şu senetleri.

Eh be Arzu'm ya, eh be Arzu'm ya, gözünü seveyim ya.

Yani boş senet imzalatan adamdan tatlılık mı olur? Gözünü seveyim Allah aşkına ya. Bela bunlar bela.

Ne yapıyorsun?

Ne yapıyorum, Gül'ü arıyorum ne yapcağım?

Alo Gül, ne yapıyorsunuz kızım siz orada? Boyunuzdan büyük işe kalkışmayın çabuk eve gelin hadi.Hemen!

Dur dur.

Ya abiciğim Aslı'nın patronu da burada korkacak bir şey yok merak etme sen.

Bana bak, şey mi şu, avukat olan mı?

Evet, ya biz işi halledeceğiz yani. Çözeceğiz öyle geleceğiz.

Bana bak, bu yardımcısı falan varya şu yanında hani, Teo muydu neydi adı, o da orada mı?

E tabi yani abiciğim, hani sağ kolu ya onun?

Tamam konuşacağız biz seninle, şu iş bir hallolsun konuşacağız tamam.

Ay Allah'ım herkes de benimle konuşacak ya of.

Hayırdır Barış Bey, siz neden hep bizim talip olduğumuz arazilere göz dikiyorsunuz?

Piyasada ilk biz vardık Aslı Hanım, siz sonradan geldiniz. Siz cevap verin.

Boynuz kulağa geçermiş işte. Ayrıca o tepelik arazi de bana ait. Sizi bir daha orada görmeyelim.

O zaman siz de okul projenizde yapmanız gerekeni yapın.

Siz bana tavsiye verme hakkını kaybettiniz Barış Bey.

Sizin bu düşmanlık bize yarayacak anlaşılan. Oldukça sıkı pazarlık dönecek desenize.

Paftaları görelim mi bir önce?

Getiriyorlar şimdi.

Sen ne zamandır bu sektördesin Aslıcığım?

Doğru projeyi seçecek kadar uzun Emrah.

O zaman birileri seni baya iyi saklamış anlaşılan.

Senin gibi bir kadının gözüme çarpmaması imkansız.

Ben şimdi çarpacağım senin gözüne.

Demek ki benim standartlarıma yeni erişmişsin Emrahcığım.

Çok iddialısın.

Bu toplantı gittikçe güzelleşmeye başladı, böyle bir anda gelen güzelliklere bayılırım.

Sen bayılmadan işe başlayalım da erken yaşta kaybetmeyelim seni. Bak gençsin daha.

Siz sadece düşman olduğunuza emin misiniz?

İyi ayrılmadık diyelim yeter.

Patron sakin ol çok açık veriyorsun.

,Hoşgeldiniz gençler, nasıl keyifler?

Veli Bey arkadaşlar...

Oooo

Bu boncuk gözlü güzel de kim? Çakır maşallah, gençlik güzellik fışkırıyor.

Adın ne bakayım senin?

Teo!

Buyur?

Teo ben.

Vay Teo, o ne havalı isim öyle Teo.

Sen de mi Amerika'dan ithalsin?

Yok değilim, yerliyim ben.

Yeterince samimi olduysak başlayalım mı?

Oho, bu da pek sabırsız. Hangi şirket demiştiniz?

Dememiştik. Biz anlaşma sağlanana kadar şirketin ismini gizli tutacağımızı söyledik Emrah Bey'e.

Bunlar bize güvenmiyor Emrah ya.

Siz de bize güvenmiyorsunuz bence, birbirimizi tanıdığımızda daha açık oluruz.

He güzel bak seni sevdim. O zaman hadi yürüyün tanışalım biraz.

E paftaları görseydik?

Ama pat diye ben geldim.

Barış Bey siz de şirketinizin adını söyleseniz de toplantıya başlasak bir an önce.

Ya ne aceleniz var? Veli Güldüren'İn evindesiniz, yüzünüzü güldürmeden göndermem buradan.

Hadi gidelim çıkalım açık havaya, hem ben boncuk gözlüme çiftliği gezdireyim. Gel kuşum, gel.

Aman.

Teo sakin ol, açık veriyorsun.

Bugün çok uzun sürecek patron.

Buyurun.

Hakan çok güzel bir başlangıç yaptı Cahide Hanım. Fotokopi konusunda gerçekten çok yetenekli.

Ah çok iyi çok iyi. Peki, morali falan nasıl? Öyle orada hali tavrı falan?

Ay çok iyi, hiçbir sorun yok. Zaten İlayda Hanım da onunla çok ilgileniyor.

Güzel.

E devam et, Barış nasıl?

Ay o biraz karışık bu ara. Mesela dün bizi toplantıya çağırdı sonra da yarım bırakıp gitti.

Niye?

Bilmiyorum, toplantı iptal dedi gitti.

Peki şoför kız?

Onu hiç dün görmedim ama Barış Bey'in yanında da yoktu.

Ay bir sorun falan mı var acaba?

Sanmam ben onları Silivri'ye otele yolladım beraber, o gece orada kaldılar.

Nasıl yani şoför kızla mı kaldı otelde?

E tabi Cahide Hanım başka nasıl olacaktı ki?

Doğru. Yani ayrı oda falan tutular tabi canım.

Evet.

Ama sonra bir daha görmedin?

Görmedim.

Şimdi bak, sen bir daha gördüğünde onu biraz sıkıştır bakalım, yani seyahat nasıl geçti falan diye.

Ben daha fazla ofise geç kalmayayım Cahide Hanım.

Aman ne olur Hakan'ın yanından ayrılma olur mu? Sen göz kulak ol ona.

Tamam, göz kulak olurum ona. İyi günler.

Bütün buraları ben yaptım boncuğum, bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur demişler değil mi?

Sen seviyor musun bakayım dağı taşı?

Yok ya ben dağ mağ taş maş hiç sevmem.

Nerede okudun sen?

Kadırga Anadolu Lisesi.

Tehlikeli karışım. Hem zeki hem çekici hem de komik.

Bak ya nasıl gülüyor.

Patron patron yapma , o rol icabı yapıyor yapma.

Teo şimdi sana patlayacağım ha.

(Telefon çalıyor.)

Pardon.

Alo efendim Sabit?

He Kadırga olayına girdik vallaha talipler yağıyor.

Gel!

Ne oluyor?

Barış Bey ne yapıyorsunuz ya?

Onu sana sormak lazım Aslı, senin ne işin var burada?

Mahallemi kurtarmaya çalışıyorum, asıl sizin ne işiniz var burada? Nereye gitsem sizi görüyorum ya.

Adamın içine düştün içine, böyle mi kurtaracaksın mahalleni?

Size ne canım nereye istersem düşerim.

Ha düştüğünü kabul ediyorsun yani?

E adamlardan senetleri almamız lazım.

Ben hallederim, siz hadi ufak ufak gidin buradan. Teo'yla biz çözeriz.

Sizden öyle bir şey isteyen mi oldu? Biz hallederiz, sizi gidin ufak ufak.

Burada mısın Aslı?

Evet evet, Barış Bey bana işten el çektirmeye çalışıyordu da. Ama hiç şansı yok tabi.

Yani bir rahatsızlık durumu falan varsa?

Herkes rahat durursa, bir rahatsızlık olmaz.

E hadi çıkalım da biz rahatlayalım, hadi.

Ya elimde kalacak Gül, boncuk moncuk ayar etti beni. Ne yapıyorsan yapma şunu?

Ay Teo öf, benim aklım çıktı zaten. Ben bir şey yapmıyorum adam kendi yapışıyor.

Tamam onu da yapma işte.

Bak valla kıracağım kokteyl şemsiyesini kafasında, zaten abine de söylemiyorsun beni sinir oluyorum tepem atık.

Ya abim nereden çıktı şimdi ya, Allah Allah, ay ben bayılacağım, gerçekten şuraya bayılacağım.

Bak bu görev mörev beni aştı.

Beni şuraya bir yere bırakın, ben şurada bir yere saklanayım siz çıkarken alırsınız olur mu?

Boncuğum, rakiplerine mi yakalandın sen?

Çekil şöyle bakayım delikanlı, ayıp oluyor ama centilmence yarış.

Gel çakırım.

Gel sen de delirme şimdi.

Patron nereye delirme ya yuttu kızı görmedin mi?

Görüyorum görüyorum, o yüzden kızları götürüyoruz buradan.

Tamam nasıl yapacağız?

Bilmiyorum, öyle sırtlayacağız götüreceğiz. Biz sonra geliriz seninle.

Tama süper plan hadi.

Dur! Ay Veli Bey durdurun şunu ben korkuyorum ya.

Veli Bey ne olur yavaş, Veli Bey yavaş!

Sarıl bana düşersin ha boncuğum.

Ne olur durdurun şunu, vallahi çok az yaşayacağım durdurun.

Lan bana bir şey verin, motor verin.

Allah'ım aklıma mukayyet ol sen benim. Aslı?

Veli Bey bakın gerçekten ben çok korkarım, ne olur durur musunuz? Çeker misiniz şunu?

E Kadırga'nın değeri baya yükseldi. İnsanları evlerini satmaya nasıl ikna ettiniz?

Ne yapacaksın orasını?

Önemli olan tapuların yavaş yavaş elimize geçiyor olması.

Sakıncalı yöntemlere başvuruyorsanız bilmem lazım. Baştan önlemimizi almamız lazım.

Nasıl bir önlem?

Yani, işi kitabına uydurmak gibi.Senet menet yapıyorsanız eğer, ben bu işleri örtmekte çok iyiyimdir.

Bu güzel bir haber Veli Bey'in gözünde seni öne geçirir.

Şahane!
O zaman anlaşırsak senetleri bana verirsin.

Benim safım belli Aslı, Veli Bey'de zaten malum. Bence iş sizindir.

O zaman şu rakipleri gönderelim de işimize bakalım.

O kadar diyorsun.

Yani, ayrıntılarla vakit kaybetmeyelim.

Sizin bu Barış'la aranızda ne var?
Hayır açık konuşalım ki bir yanlış anlaşılma olmasın.

Bir şey, vardıysa da geçmişte kaldı.

Güzel, o zaman salalım gitsinler.

Aslı Hanım.

Buyurun Barış Bey.

Fiyat düşürmek için bizi göndermeye çalışmak hiç hoş değil. Yapmayın.

Hiçbir iş adamı böyle basit bir tuzağa düşmez zaten.

Değil mi Emrah Bey?

O zaman biz işimize bakalım, sonrasına sonra bakarız.

Sen eskiden daha profesyonel davranırdın Agatha. Böyle kestirmeden gitmek, yakışmıyor sana.

Agatha mı?

Emrah, sen bana ördekleri gösterecektin hani?

Tamam, şu tarafta.

Şu taraftan.

Ben de bir göreyim bakayım şu ördekleri.

(Telefon çalıyor.)

Pardon.

Ne yapıyorsun sen, ne yapıyorsun? Beni kızdıracaksın diye.

Bu yamyamı musallat ediyorsun, dert olacak başına.

Niye öyle diyorsunuz canım, bence gayet hoş biri yani.

Hoş? Boş senet imzalatan birisinin nesi hoş olabilir Aslı?

Aa, belki haberi bile yoktur o işten.

Var haberi, biliyor. Sen de bildiğini biliyorsun.

O zaman siz de niye yanaştın diyorsunuz?

Yanaşma Aslı, yanaşma.

Aa nerede canım bu ördekler?

Şu tarafta.

Nerede lan bu izler?

İnsan şu gözlere bakınca gençleşir boncuğum.

Veli Bey, birazcık uzak dursanız, çünkü ben burada birazcık sıkıştım da.

Sen coşkun şelaleler gibi çağlarsın boncuğum, sıkıştıkça taşarsın.

Şimdi ben bir taşacağım size Veli Bey, iş bozulacak. Ramak kaldı ya.

Ama ne olur böyle bir şey yapmayın lütfen.

Nasıl yapmıyım, nasıl yapmıyım?

Ha?, o boncuk gözlerinden sen suçlusun. Hadi bir buse ver geçsin susuzluğum.

Ah, ah, ah.

Ay, ay çok şey oldu mu, iyi misiniz?

Bakayım bir bakayım, ay çok yarıldı mı?

Oldu ama böyle oyunbozanlık Gül Hanım ya?

Ben sana güzel güzle konuşuyorum, sen bana odunla vuruyorsun.

Veli Bey, ama yani siz de çok şey yaptınız canım, çok üstüme geldiniz, çok sıkıştırdınız beni.

Hem benim sevdiğim var bir kere. Biz çok seviyoruz birbirimizi.

Allah Allah , böyle sormadan etmeden şey yaparsanız yersiniz böyle odunu kafanıza.

Vay be hatunuma bak, yürü be.

Çok şey oldu mu orası?
Ay vallahi olmuş.

Şey yapalım, eve gidelim ben ona bir ıslak ekmek basayım.

Islak ekmek ha?
Seni alan yaşamış boncuğum.

Kadının iyisi sopayı vurmayı da bilir, yaraya ekmek basmayı da.

Aynı benim karım gibisin.

Ay siz evli misiniz?

He, ama terk etti beni on yıldır yüzüme bakmıyor.

Arada gizli gizli gidip kapısında seyrediyorum onu.

Ay üzüldüm şimdi, niye bu kadar küstü ki size o?

Ay siz bana bir anlatın bunu, eve gidelim de anlatın ben merak ettim.

Yani bu boş senet işlerinin ilacı benim güzel kardeşim.

Kime ne kaptırdıysanız gider oradan elimle koymuş gibi alırım.

Yok kardeşim, biz o davayı avukata devrettik. Öyle sıkıntılı işlere girmiyoruz.

Oho, avukata verdiysen ölme eşeğim ölme.

Duruşma gelecek de ertelenecek de, onlar o arada dünyaları kapıyor gidiyor.

Nasıl yani, avukatla olmaz mı?

Üzülme Arzu'm ya. Allah Allah, kurtaracağız biz manavı. Buradan da çıkmayacağız zaten.

Baldızın patronu halledecek işte bu işi.

Valla boş senetlerin üstüne milyonları ekliyorlardır şimdi, benden söylemesi.

Haciz memuru kapıya gelip de siz sokaklara düştükten sonra hey yavrum hey.

Hadi kardeşim güle güle.

Bir dakika abi, bak adamcağız ne diyor, sokaklara mı düşelim?

Kızım biz senet sepet imzalamadık ki, niye düşelim sokağa?

Barbo'nun babası imzaladı. Barbo sokağa mı düşsün?

Ya düşmeyeceğiz diyor işte kızım, Allah Allah. Sen de bir alemsin ha.

Hadi abiciğim sen de lütfen gözünü seveyim ya, sen bizi silkelesen de bizden para çıkmaz, hadi abiciğim.

İlle de sürüneceğiz diyorsanız siz bilirsiniz, hadi bana eyvallah.

Sürüneceğiz abim biz, hadi hadi abim.

Ben de bir Çiçek'e bakayım.

Allah'ım ya, hırlı mıdır hırsız mıdır, deli midir divane midir, nedir bu ya?

Dur kardeş, dur.

Buyur bacım, çözelim derdini.

Çöz Allah aşkına çöz.

Ben şu senetlerden imzalamıştım ama bizimkilerin haberi yok. Sen onları alabilir misin?

Almam mı ya, sen on bini hazırla bugün senetler elinde.

On bin lira mı, ben de öyle bir para yok ki.

Milyonların yanında on bin lira para değil ki.

Para değil de, ben de yok.

Üç tane cumhuriyet altınım vardı ama onları da kardeşimin okulu için sakladım veremem.

Vallaha sen bilirsin bacım,Okulun bahçesine taşınırsın artık.

Kardeş dur.

Hala!

Çiçek, sorarlarsa eve gitti gelecek dersin tamam mı?

Ay bunlar ne tatlılar ya yeğenim görse bayılır.

Tamam getirirsin, artık beraberiz.

Ay canım çok şeker.

Evet Aslı Hanım şeker. Siz de tatında bıraksanız diyorum.

Yahu yok böyle şeker ekmek mekmek bir şey, besleyelim hayvancağızları Emrah.

Var tabi ki, ben bir bakayım.

Barış Bey ne biçim bakıyorsunuz öyle korktum vallaha adama bir şey yapacaksınız diye.

Kork zaten Aslı, kork. Bak buraya niye geldiysek halledip gidelim.

Bu oyunlar yetti, tamam.

Daha senetlerin yerini öğrenemedik, oyun moyun derdinde değilim ben.

Teo bir yolunu bulur, sen karışma.

Alacağız biz senetleri, dava açacağım ben adamlara.

Sizden avukatlık isteyen olmadı Barış Bey, kendi kendinize iş yapıyorsunuz.

Aslı, bana olan inadından okuluna yazık ediyorsun zaten, mahallene de yazık etme.

He ayrıca, bunlarla kendim ilgileneceğim diyorsan avukat olursun.

Yok efendim olmayacaksan da o zaman avukata bırakacaksın.

Tamam o zaman ne yapmamız lazım, yani senet yetiyor mu bunun için?

Uzak dur şu adamdan!

Ne alakası var?

Uzatma!

Ya bence iyi bir çocuğa benziyor.

Sakın, Aslı sakın!

Benim kendimi sakınmam gereken tek kişi sizsiniz Barış Bey.

Benim işime dört elle sarıldım, sahip çıktım.

Ama siz sebebini bile söylemeden beni işten çıkardınız, attınız.

Yani artık patronum değilsiniz, hiçbir şeyim değilsiniz.

Haklısın, patronun değilim ama aramızdaki iş bitse de Aslı'la Barış olarak konuşamaz mıyız?

Siz kaçmamaya karar verdiğinizde konuşuruz belki.

Merhaba.

Merhaba hoşgeldiniz , buyurun.

Kolay gelsin.

Sağ olun, sağ olun.

Baba?

Efendim babacığım?

Hani bu senetler var ya?
Eğer biri ben bunu alırım diyorsa ve bunu için para istiyorsa...

...sence o kişi nedir?

Dolandırıcıdır babacığım.

Bak bugün geldi bir tanesi buraya insanları çarpmaya.

Baba sana bir şey söyleyeceğim ama büyük halama kızmayacağına söz vereceksin.

Söyle babacığım, ne oldu?

Az önce halamı dolandırdılar.

Ne!? O buraya gelen adam mı?

Evet, küçük halamın altınlarını almaya eve gittiler.Yetiş baba.

Barbo! Barbo koş koş koş.

Abi ne oldu ya?

Som kalan üç kuruş da gidiyor koş.

Nasıl abi ya?

Ne oldu bunlara şimdi, nereye koşuyorlar ateş almış gibi?

Evde bir şey unutmuşlar onları almaya gittiler, gelirler şimdi.

Nereden alacağını biliyorsun değil mi onları?

Bilemem mi ya? Bütün mahalleyi dolandırmış. Üç kişininkini geri aldım, Hıfsı'nın falan.

He, tamam.

Ne zaman geleceksin?

Akşama sendeyim, sen hiç merak etme.

Nereye!?

Arzu tut tut.
Arzu tut bırakma adamı.

Ne yaptın aşkımın ilkbaharı ya.

Ah, gitti altınlar.

Yalnız çok güzel giydirdin adama ha, gurur duydum seninle.

Ay sen bir de bana sor ya.

Korkudan aklım çıktı valla.

Ya Teo, ben salatalıklarımı özledim. Gitmek istiyorum ben ya, ne zaman bitecek bu iş? Gidelim artık.

Vallahi salatalıklarına, sebzelerine kavuşman için o senetleri almamız lazım , dayan biraz.

Aslı da kayboldu zaten.

O patronla beraberdir.

Ee Gül Hanım dönüşte abinle tanışıyor muyuz artık?

Ya bu işi de hallettikten sonra saklamazsın diye düşünüyorum.

Ay Teo seni sakladığım falan yok, Allah Allah yanlış anlıyorsun sen beni ya.

Ya ben sadece böyle ilk günlerimizi huzurlu ve tatlı tatlı geçirelim istiyorum.

Abim öğrendikten sonra zaten yakamdan düşmeyecek, yani rahat vermeyecek bize.

Vallahi ben onu bunu anlamam Gül...

...benim kardeşim arkamdan iş çevirse sinir olurdum yani ben de yapmayacağım o yüzden.

Erkekler anlayamaz bunu, sizin tabi öyle hesap verme derdiniz yok. Oh, Allah Allah.

Hem bizi cendereye sokup hem de öyle rahatınız kaçmasın istiyorsunuz. Oldu?

İyi kaçmasın rahatın o zaman.

Teo, delikanlı gel gel.

Hiç ok attın mı?

Gerektiğinde.

İyi.

Nereye kayboldun yine? Hadi gel ok atacağız.

Emrah ya biz ne zaman iş konuşacağız? Lunaparka döndü burası.

İşimizi halledip gitsek biz artık.

Ee bunlar da iş demir leydi. Birbirimizi tanıyoruz, kolay mı insan tanımak?

Heh, sabırsız da geldi. Hadi Emrah.

Şimdi gençler, ben bu ok atma meselesine kafayı fena taktım.

Neden biliyor musunuz?
Ben öyle boks moks itiş kakış sevmem.

Sakin sakin, bir tane atacağım hedefi tam gözünden vuracağım. Benim olayım bu.

Ben şimdi kızları tanıdım, onların olayıysa önce sopa sonra ekmek.

Ama biraz da sizleri tanıyalım gençler. Gelin bakalım.

İyi hadi ne yapacaksak yapalım da geçelim şu masaya.

Sen de ötekini al evlat, hadi.

Kız?

Hı?

Sen Barış Bey'le miydin?

Evet.

Galiba beni Emrah'tan kıskandı.

Kıskanmıştır tabi kızım ya. Bir şey dedi mi, ne dedi?

İş ilişkimiz bitti, Aslı'yla Barış olarak konuşalım dedi.

Kızım bu adam seni, siz rahat rahat sevgili olun diye işten çıkarmış olmasın sakın.

Ay Aslı, kızım bunların eline de verdiler okları adamları vurmasın bizimkiler?

Ha bir o eksikti zaten.

Bacak kadar çocuğun anladığı şeyi eşek kadar kız anlamamış.

Püh sana Arzu. Sen kızım nasıl düştün bu tuzağa, ha?,

Bak ne güzel başın var, kullansana biraz.

Merak etme babaanne babam yakalar o adamı. Kızma artık halama.

Geldiler!

Adamı yakaladık, altınları da aldık, adamı da karakola teslim ettik.

Ben biliyordum ki.

Bak, Çiçek'e söz verdim diye bir şey demiyorum ama çok kızdım Arzu.

Ah be Arzu ya, ah.

Yalnız bir şey söyleyeyim mi, herif Hıfsı'yı da çarpmış ha. Ya sen nasıl düştün bu tufaya be Arzu'm?

Aklın neredeydi senin kızım, ha?

Sen nasıl anlamazsın bu adamın dolandırıcı olduğunu, ya gitseydi kardeşinin altınları?

Ya evimiz gitseydi anne?

Evimiz nasıl gidecek canım, senet menet imzalamadık ki biz.

İmzaladık anne.

Ben imzaladım.

Ne!?

Ne!?

Tencere alıyordum.

Ayh bana bir şey oluyor.

Neşe anne. Anne, anne?

Gel gel gel, tamam.

Güldürenler yirmi dört. Şimdi sıra sizde, üç atış hakkınız var.

Bakalım tahtayı tutturabilecek misin?

Neyse ben yanında durmayayım da heyecan yapma.

Patron ne yapıyorsun sen ya?

Teo bırak indireyim şunu.

Patron, bak o senetleri almamız lazım sakin ol, sakin ol yapma.

Vay seni!

Bunu da yapıştırırsan gözüme gireceksin.

Emrah, acaba biz bu işi kendi aramızda mı halletsek. Yani, sen bana senetleri göstersen?

Benim içim rahatlasa sonra anlaşsak?

Emin misin, sonra Barış çok sinirlenmesin?

Yok yok, zaten çok tehlikeli oldu burası bak bu oklar bir yerimize saplanacak şimdi korkuyorum ben.

Hadi gidelim.

Tamam.

Emrah, sen git getir ben bekliyorum.

İçeriye girsek daha iyi değil mi?

Yok şimdi çok dikkat çekeriz, sen git ben buradayım ya.

Tamam o zaman ben de buradayım.

Biliyor musun, uzun zamandır bir kadından bu kadar etkilenmemiştim.

Emrah sen beni yanlış anladın.

Yapma!

Ah! Ay Barış Bey.

Tamam, gel.

Barış Bey!

Yapmayın, ya ne olur yapmayın ayrılın.

Barış Bey yapmayın. Emrah!

Teo koş, Teo!

Barış Bey yapmayın. Barış Bey!

Çocuklar ne oluyor?

Emrah!

Hayır hayır bırak. Paylaşsınlar kozlarını.

Ya ne kozunu paylaşacak ayırsana!

Veli Bey yalnız, sizin adamınız da çok şey yaptı.

Aslı Hanım'la Barış Bey eski sevgili canım.

Hayda!

Yeter!

Yapma.

Dur.

Bekle dedim, bir bakayım.

Aslı çekil!

Yeter artık, bana ne yapacağımı söyleyip durma.

Dudağın patlamış işte.

Aslı.

Korkuyorum söyleyeceklerinden.

Korkma.

Korkma Aslı. Hak ettiğin şeyden korkma. Pes etme. Okuluna geri dön.

Siz bu okul işini vicdan azabı yapmışsınız ama sizinle alakası yok,rahat olun.

Herif manyak,durup dururken saldırdı.

Durup dururken olur mu len. Sen kıza şey ettin diye kıskanmış.

O zaman sahip çıksaymış kıza. Bıraktıysa mesele kapanmıştır.

Neyse,şu anlaşmayı yapalım mesele kapansın. Acil nakite ihtiyacımız var Emrah.

Bunlarla ortaklık falan kolay olmayacak Veli Bey. Sıkıntılı tipler bunlar.

İmzayı atalım sıkıntılar geçer, sen de şu kızı alacak mısın ne yapcaksan sonra yaparsın.

Alttan al özür dile bir şey yap, şu meseleyi çözüp gidelim hadi.

He, bir de özür mi dileyeceğim Teo?

Patron, bu kıskançlık olayı seni bir bozdu ha. O efendi avukatlıktan falan eser kalmadı yani.

Teo dalga geçme, benim Aslı'nın geleceği için yanında olmam lazım.

Ama yanında oldukça ondan uzak duramıyorum, uzak duramadıkça da Aslı'ya zarar veriyorum.

Ben kapana kısılmış gibiyim.

Patron sen ona asıl zararı etrafından uzaklaşdıkça veriyorsun.

Teo, bana kendimi sakınmam gereken tek kişi sensin dedi.

Ya üzüntüsünden söylemiştir. Bak unutma onu okula döndürebilecek tek insan sensin.

O yüzden topla kendini bir anca gidip çözelim şu mevzuyu. Hadi geç kaldık bak yapışacaklar şimdi kızlara.

Salağım ben Gül salağım.

Adam beni işten kovdu be hala aşk itirafı bekliyorum.

Ya seviyor seni işte, baksana her yere peşinden geliyor.

Ya buraya kadar bile senin içim gelmiş.

Anlamıyorsun Gül'üm o suçlu hissettiği için gelmiş. Onun yüzünden okuldan vazgeçtiğimi düşündüğü için.

Tamam, sen bir okula geri dön bakalım gidecek mi?

Ha oldu, bu seferde mahalle yansın. Yok, yok bitti. Bitti artık bitti.

Bir kere daha canımı yakmasına izin vermeyeceğim. Ne olursa olsun uzak duracağım ondan.

E Veli Bey yok mu ya, nerede Veli Bey? Veli Bey!

Gençler!

Ne oldu böyle ya?

Sakinlediniz mi biraz, ha?

Ok yüzünden oldu, ok. Ata sporu tabi.

Özünüze döndünüz

Kusura bakma Aslı, yanlış anlamışım durumu. Senin de benden hoşlandığını sandım, afedersin.

Tamam konuşmayalım bunu Emrah.

Veli Bey şu paftaları göreceksek görelim artık. Eğer satmaya niyetiniz yoksa da izin verin biz gidelim.

Ya durun niye celallendin sen şimdi?

Tamam, bitiriyoruz bu işi.

İyi misin babaanneciğim?

İyiyim yavrum iyiyim. Sen olursun da ben iyi olmam mı güzel kızım?

Vallaha,vallaha Arzu'mun bu işte bir suçu yok.

Bütün mahalleyi dolandırmışlar. Bizim külyutmaz pederi bile ayakta uyutmuşlar ya.

Arzu'ya mı diş geçiremeyecekler Neşe Anne gözünü seveyim ya.

Bak, gerekirse iki tane işte çalışırım o evin aynısından alırım ben sana ya. Üzülme sen.

Sen hep böyle benim kızımın arkasında ol, ona destek ol ben başka bir şey istemem.

Ya durun evin gittiği falan yok daha, bu işin savcısı var, polisi var, mahkemesi var.

Zaten mahallede imza toplamaya da başladık.

Şey var, baldızın patronu var.

Bunlar şeydelermiş bu inşaatçıların falan yanındalarmış...

...hatta Gül şey dedi bu senetleri falan mı ne alacaklarmıymış neymiş.Dur bakayım alacaklar mı acaba?

Alsalardı aramazlar mıydı? Bu saate kadar ses seda yok.

E ben arayayım o zaman yaa.

Hadi ara ara,ara.

Yaa nereden geldi başımıza yaa?

Yok cevap vermiyor. Bi şey olmasın bunlara yaa?

Heh,mesaj geldi Aslı'dan. Alacağız abla,toplantıdayız.

Hadi inşallah. Allah'ım sen yardım et de halledip dönsünler bunlar. İnşallah.

İnşallah.

Neredeyiz çok merak ediyorum. Ya, nereye getirdin beni,hiç ses seda da yok?

Hmm, sen gel. Şimdi burada bekle beni.

Hazır mısın?

Hazırım.

Ee teyzene getirmişsin beni!

Şey,teyzem yok merak etme. Her şeyin özel olmasını istedim.

Bütün bunları sen mi düşündün?

Hıhı.

Seni ilk gördüğüm andan beri bunları düşünüyorum.

Buyrun.

Tut bakalım şunun ucundan boncuk gözlü,kıvrışmasın.

Heh,evet. Şimdi şuraların hepsi bende. Çat çat aldım.

Şurası bizim ev.

Burayı aldınız mı?

Aldık say.Niye?

Şey,önemli bir nokta da burası ondan.

Şimdi Veli Bey bunların tapuları sizde mi,değil mi?

Aldık say ne demek ya!?

Şimdi şu kırmızılar bende,maviler cepte,yeşiller yolda.

Cepte nasıl oluyor yani,almadınız mı?

Ben Emrah Beye söylemiştim.

Boş senet mevzusu varsa ben onları devralmak zorundayım.

Sen boş senet işlerini nereden biliyorsun bakayım?

İlk defa arazi kapatmıyoruz Veli Bey.

Ha şöyle ya, açık oynayalım.

Bu işteki herkes bunu bilir, bu arazileri en ucuza kapatmanın en kestirme yolu budur.

Dolayısıyla bizimle anlaşırsanız biz de senetlerin devrini bize istiyoruz.

Senetler bizim kardeşim biz tapuları veriyoruz.

Neden verelim senetleri?

Üç evin tapusuyla bize Kadırga'yı satıyorsunuz. Ben bununla Dubai'dekileri ikna edemem. Fiyat teklifi de veremem.

Dubai güzel yer değil mi ya? Hele o Palm Jebel Ali'nin manzarası gibi yok.

Sen gittin mi oranın terasına bakayım?

İnşaatı bitsin gider. Aslı Hanım kaçırmaz öyle şeyleri.

Yalnız şimdi bu Dubai mubai bi tarafa bırakalım da Veli Bey benim teminat mektubum ortada.

Tapu ve senetleri çıkarın anlaşmayı yapalım.

Bu ne ya!? Sende bu kadar para var mı?

E var ki teminat mektubunu verdiler Veli Bey.

Ya tapu ve senetler ya da biz gidiyoruz.

Canlıyı görünce işler değişti Emrah. Hadi biz gidip getirelim şunları.

Şimdi ne yapacağız, senetleri alıp kaçıyor muyuz?

Hayır,öyle olmayacak!

Sen adamı oyalayacaksın ben de çantayı alacağım.

Yok ya,adamlar da anlamayacaktı değil mi onların kaybolduğunu. Siz karışmıyorsunuz o iş bende.

Senin dahiyane planın ne Teocuğum? Anlat.

Teo anlat planını Agatha'ya.

Ya ne plan yaptın işte anlat diyoruz.

Oho birdi iki oldular.

Ne oldu iki,ne?

Benim planımı beğenmedin ya sen nasıl bir kuş konduracaksın onu merak ediyorum.

Eder, her zaman merak eder.

Ya ben işte adamlar senetleri kaldırırken takip edeceğim, indireceğim ondan sonra.

Neyi indireceksin?

Hani ne yapacaksan yardım edeceğiz.

Tabi canım biz de bir ucundan tutalım yani.

Sen tabi alışık değilsin Teo. Ben de bir tanesine alışığım da ikincisine ben de alışık değilim.

Şimdi sen onlara laf dinle diyeceksin laf da dinlemeyecekler. O yüzden en iyisi bir görev ver bence.

Şey, o zaman siz kokteyl şemsiyesiyle şu artist olan varya onu oyalayın, ben gerisini halledeceğim zaten. Tamam?

Bu mu yani?

Biz geldik.

Hoş geldiniz.

(Anlamasın diye yaptım.)

Ee sen içmiyor musun?

Ben bu gecenin her anını hatırlamak istiyorum çünkü.

Tamam.

Bana da seninle ilgili unutamayacağım çok özel bir şey anlatacaksın o zaman.

Ne kadar özel?

Yani, kimsenin daha önce öğrenmediği bir sır mesela.

Tamam ama.. Neden bunun öğrenmek istiyorsun ki?

Ee çünkü seni tanımak istiyorum.

Tamam ama peki ya bu çok kötü bir sırsa? Ya benim kötü bir insan olduğumu düşünürsen? O zaman ne olacak?

Kötüyü bilirim ben. Bence sen iyi bir insansın Hakan.

Ama bazen iyi insanlar da kötü şeyler yapabiliyor.

O zaman anlat buna ben karar vereyim, belki sandığın kadar kötü değildir.

Tamam, ama gecenin sonunda anlatacağım.

Neden?

Çünkü ondan sonra benden nefret edeceksin.

Mümin Gürkan.

Arzu Eğilmez.

Siz baya mahalledeki bütün senetleri topladınız yani ha!?

Aynen öyle.

Ee içiniz rahat etti mi bakayım?

Çook.

Müthiş rahatladık yani.

Hele benim böyle içim öyle bir ferahladı ki sormayın.

Tamam o zaman Emrah sen al götür bunları biz de yemeğe geçelim.

Ben bi tuvalete gideyim o zaman önce.

Tabi tabi git sen.

Hadi kalkın. Barbekü yaktırdım sizin için, bizi bekliyor.

Hadi kalksanıza ya!

Veli Bey şimdi barbekü marbekü boş verin. Şu işi halledelim de gideceğiz.

Ya o kadar paranızı alacağım. Veli Bey'in evinden aç çıktık dedirtmem.

Hadi kalk kalk kalk. Hadi hadi hadi.

Yahu ben sizi çok sevdim be.

[On üç, yirmi altı, yedi.. Sonuncu? Ah be!]

Ya ben diyorum ki... Niye illa birinizi seçeceğim, seçmiyorum.

Gelin üçümüz birlikte Kadırga'ya çökelim ha, şahane değil mi?

Hah Emrah da geldi. E peki nerede sizin şu Leo'nuz Teo'nuz?

Bir bakayım ben.

Sen dur para babası, Emrah bakar.

Sen benim teklifime ne diyorsun, onu söyle?

Vallaha bilemedim ki şimdi.

Ya ne var ki bunda bilmeyecek üçümüz bütün parayı koyacağız Kadırga'yı New York yapacağız.

New York değil mi?

Birbirinizi seviyormuşsunuz meğer.

Siz yanlış anlamışsınız, Barış Bey sadece benim rakibim.

Ya bırak şimdi. Gözüne girmesi gereken adama yumruğu çaktı senin için daha ne!?

Yumruğuyla göze girdi adam.

Barış Bey'in huyudur ama yani olmadık yerlerde olmadık şeyler yapmak.

Aslı Hanım savaşa bir süre ara versek.

Şu an önemli bir proje üstündeyiz ya.

Hıı.. Eee.. Tamam proje için biraz ara verebiliriz.

Sanki uyanmadan önce dünyanın en güzel rüyasını görüyormuş gibiyim şu an.

Benimle o kadar mutlu musun?

Çok daha fazlası.

Sen ne kadar tatlı bir çocuksun.

Şey, üşüyor musun? Sana şal getireyim mi?

Üşümüyorum.

Peki, saçlarının açmama izin verir misin?

Neden?

Bilmem, belki daha rahat olursun.

Tamam.

Senden önce ben sana bir şey itiraf edeyim mi?

Şu an o kadar huzurluyum ki. Sen bana çok iyi geldin.

[Üst katta sıkıştım, elektriği kes.]

Veli Beyciğim.

Veli Bey siz üçlü ortaklık demiştiniz ya, benim daha iyi bir fikrim var.

Özel olarak konuşabilir miyiz bunu biraz?

Vaay! Barış'ı ekarte edeceğim diyorsun.

Boncuk gözlüm de olacak mı peki?

O nerede?

Sahi herkes nereye gitti ya?

Aaa! Aşk olsun Veli Bey. Siz benimle konuşmak istemiyor musunuz?

Aman haa! Sakınan dokunan sümsüğü yiyor.

Seninki çok sinirli. Siz niye ayrıldınız bakayım?

Adam seni seviyor ya. Sevmeyen adam yumruk atmaz.

Teo. Ay neredesin?

Ay!

Ne karıştırıyorsunuz siz burada?

Ay ne karıştıracağım canım? Allah Allah. Vallahi bir şeye dokunduysam ne olayım.

Bırak şimdi bir şey dönüyor burada. Ne oluyor?

Hay Allah. Gidip bir jeneratöre bakayım.

Çekilir misin?

Ya bi bıraksana.

Neyin peşindesiniz? Çekilir misiniz şuradan?

Neyin peşinde olacağım canım? Zaten karanlık hiçbir yeri göremiyorum...

...sinirim bozuldu şimdi. Beni götürmeniz lazım. Beni bahçeye götürmeden şuradan şuraya da gitmem...

...hiçbir şey de yapamam ha. Bilmediğim etmediğim ev zaten.

Aaa!

Ne oluyor yaa? Herkes tek tek yok oluyor, elektrik gidiyor.

Aaa! Olur mu hiç öyle şey Veli Bey?

Bir çapan oğlu olmasın bu işte?

Haaa! Siz bana bir dolap mı çeviriyorsunuz yoksa bakayım?

Dolap mı? Ne çevireceğiz Veli Bey?

Vallaha aklı olan çevirmez. Ben göründüğüm kadar sevimli biri değilim. demir leblebiyim, diş kırarım.

Yo, yo. Yok, yok ki öyle bir şey.

Hah! elektrikler de geldi zaten.

Ay kayboldum ya bilmediğim evlerde. Öf! Zaten çat diye elektrikler de gitti böyle.

Ötekiler nerede?

Buradayım ben. Teo biraz midesini üşütmüş de geliyor şimdi.

Geldim ben. İyiyim şu an sıkıntı yok. Tamamdır.

Olmaz öyle Teo seni bir hastaneye götürmemiz lazım. Hadi Aslı.

Tabi tabi o şey olmuştur şimdi midesi yazık evet.

İyi akşamlar.

Durun, hoop!

Açlıktandır o yaa. Gel iki lokma bir şey ye geçer.

Biz ilaç milaç bir şey bakalım içeride. Siz oturun yemeğe başlayın biz şimdi geliyoruz.

Emrah gel benimle de ilaç soralım.

Patron şu artist olan çok pis baktı. Kıllandı bunlar ben size diyeyim.

Yürüyün bir an önce gidelim. Ayacaklar yoksa.

Bunlar bir iş çeviriyor Emrah. İçime kurt düştü gitmeler,gelmeler... Rakip dedik sevgili çıktılar...

...N'oluyor, ne iş bunlar Emrah?

Bilmiyorum Veli Bey. Ben Barış'ın teminat mektubunu bankadan sordurdum ama sahte bir durum yok herif zengin.

Var bir iş ama ne? Kızı da iyice araştırdın değil mi?

Dubai'den biriyle konuşup sordurmuşsundur.

Yani açıkçası ben... Kızı gördükten sonra çok da gerek duymadım çünkü çok profesyonel duruyordu.

Çok güzel duruyordu desene sen şuna. Kıza yamuldun işte savsakladın.

Siz de boncuk gözlüyle çok samimi olunca ortam dağıldı Veli Bey.

Aslı ne duruyorsun binsene.

Sağ olun Barış Bey ama biz senetleri alıp yolumuza gidelim artık.

Ya Ateşböceği sırası mı şimdi, bin şu arabaya sonra hallederiz. Hadi ya.

Zaten kaçtığımızı fark ettilerse bu arabayla bizi buradan çıkartmazlar.

Biz Gül'le gidelim artık. Senetlerimizi alalım.

Emrah senetler. Sabahtan beri bunlar senet deyip duruyorlar.

Ulen yoksa. Emrah git koş bak kasaya bak, kasaya bak!

Ulan beni de böyle uyuttunuzsa , Veli Güldüren'i de madara etmeye kalktınızsa yaktım çıranızı.

Nerede bunlar. Emrah! Emrah!

Senetler, hepsini almışlar,yok.

Kaçıyorlar o zaman. Yaktım çıranızı.

Aslı yapma.

Yardımınız için teşekkür ederim. Buraya kadar.

Aaa! Barış Bey ne yapıyorsunuz?

Bağırıp durma be Aslı.

Gül yardım et Gül. Bakma öyle. Ya dağ başı mı canım burası, indirin beni.

Sırf şu huysuzluğun yüzünden mahalleni yakacaksın. Bin şuraya.

Durun kaçmayın, senetlerim.

Çok kötü bir şey yaptınız. Ben Veli Güldüren'sem bunu sizin yanınıza bırakmam. Bu iş burada bitmedi.

Bunun hesabı sorulacak Emrah.

Sorulacak Veli Bey. İkimizi de aptal yerine koydular.

(Gülüyorlar)

Sen çok komik bir çocuksun.

Of! Ah! Ayaklarım çok acıdı.

Seni güldürebildiğime sevindim.

Senini yüzünden değil o. Ben çok içtim o yüzden oldu.

Biz kaç saattir dans ediyoruz?

Çok saat saattir.

Evet.

Uff. Döndüm şu an.

Galiba evet.

Ee. Gecenin sonu geldiğine göre sen artık sırrını açıklamaya hazır mısın?

Evet. Hazırım.

Gece kulübünün birinde hırsızlar beni soymak için bana ilaç vermişler

İlaç mı?

Evet... İlaç.

Bu ilacın etkisiyle sabaha kadar yaptığın hiçbir şeyi hatırlamıyorsun.

Saatler sonra gece kulübünden çıkmışım.

Arabama binmişim.

Sabaha kadar araba sürmüşüm.

Daha sonra sabaha karşı küçücük bir kız çocuğuna arabayla çarpmışım.

Ayy! Bizim manav, sizin ev... Bütün mahalle Aslı yaa! Bütün mahalleyi kurtardık.

Barış Bey senetleri verir misiniz lütfen?

Veremem Aslı. Bunlarla ben dava açacağım.

Biz kendi davamızı kendimiz açarız. Verin lütfen.

Aslı! Saçma saçma gurur yapma lütfen.

Ne istersem onu yaparım. Teo durur musun biz ineceğiz.

Bu saatte, burada. Ya tamam bıraksın işte bir yere, ineriz ,gideriz.

Tamam sen kal Gül. Ben iniyorum.

Oldu bir de tek başına.

Yok yok onun levyesi var bir şey olmaz.

Teo durur musun dedim.

Ya Ateşböceği tamam. Bari bir insan içine girelim öyle in.

Bak atarım kendimi.

Tamam dur, dur. Dur ya Allah Allah. Tamam ya.

Aslı kendine gel. Ne yapacaksın gecenin bu saatinde tek başına.

Sizinle o arabanın içinde olmaktan iyidir.

Siz dönün arabanıza, beni de rahat bırakın.

Siz konuşa konuşa gelirsiniz. Tamam? Hadi bay bay.

Teo sakın!

Sakın peşimden gelme.

Aslı ben senin düşmanın değilim. Bana böyle davranmaktan vazgeç artık.

Düşmanım değilsiniz. Hatta hiçbir şeyim değilsiniz.Ben sizden ,işten, her şeyden vazgeçtim anlamıyor musunuz?

Anlıyorum ama kendine zarar veriyorsun.

Sırf okula döneyim diye bu kadar uğraşmanıza gerek yok.

Siz vicdanınızı rahatlatın diye okula dönmeyeceğim. Uğraşmayın artık.

Ben de sen okula dönene kadar vazgeçmeyeceğim Aslı.

Yeter . Git artık hayatımdan.Yeter git buradan.

Git. Bir daha senin yüzünü bile görmek istemiyorum.

Çık git hayatımdan. Çık.

(Müzik çalıyor.)