All language subtitles for adim 010

(Duygusal müzik)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Araba çalıştı)

(Gerilim müziği)

(Gerilim müziği devam ediyor)

(Gerilim müziği devam ediyor)

(Fren sesi)

(Gerilim müziği)

Sebebimi elimden aldın.

Onlar için nefes alıp veriyordum.

Kazandın mı lan şimdi?

-Aferin sana.
-Tahir!

-Ne mutlu sana!
-Tahir! Tahir!

Sakın ihaleyi bana bırakıp
bir yere gitme lan.

Sakın ihaleyi bana bırakıp
bir yere gitme.

11-24, ben Başkomiser Mehmet Koşaner.

Bütün ekiplerin dikkatine. Şüpheli araç.

D-100 bağlantılı Şile otobanı.
Plaka KLL, siyah SUV.

Arabayı durdurun. Tekrar ediyorum,
arabayı durdurun.

İlyas Komiser'e haber verin.

(Gerilim müziği)

(Gerilim müziği devam ediyor)

(Gerilim müziği devam ediyor)

(Kerimşah) Üzülme anneciğim artık.

-Üzülmüyorum.
-Tahir abiye de kızma ama.

Kerim, Tahir abi yok bize artık.

Biz biriz, kendimize yeteriz.

Anne balık, küçük balık.

O da çirkin Kara Balık'tı.

O bizimle aynı akvaryumda olamaz.

Tamam mı şahım?

Farah Hanım, tatsız bir olay yaşanmış.

Şahsı götürmüşler.
Tedirgin olacak bir durum yok.

Korkmuyoruz biz.

Kerimşah'ı bir iki saat
müşahede altında tutalım, diyoruz.

Jorge Ramirez. Bu uçak bileti.
3 Mayıs, çarşamba günü...

...İstanbul Havaalanı'nda olacak.

Varış tarihinden iki gün sonra
nakili yapmayı düşünüyoruz.

Tahmin ettiğim kişi mi?

Şükürler olsun.

Kerimşah, görüşürüz.

Sana yardım etmek için gelecek olan abi
var ya, yola çıkıyormuş.

-Uzaktan mı gelecek?
-Evet. Biz anne oğul...

...hiç bu kadar umutlanmaya
yaklaşmamıştık.

İyileşmen için yapılacak olan
en büyük şey olacak.

Biz hep iyi düşüneceğiz.

Ameliyattan sonra belki
astronot olmam artık.

Zaten kırılmışım.

Biz ne deriz kendi kendimize?

Parka gideceğim, top oynayacağım,
dondurma yiyeceğim.

Sen kendine bunları söylerken
ben ne derim?

Susarsın.

Sana belli etmem ama dua ederim.

Akvaryumdan çıkıp
denizlere yüzebilmek için.

İyileşmek için belki umutsuzluğa
kapıldın, belki de benim yüzümden.

Ben yaptım sana istemeden.

Ama her şey bitti.

O astronot kıyafetini alacağız...

...dolaba kaldıracağız.
Sonra anne oğul...

...parka gideceğiz, dondurma yiyeceğiz,
ne istersen onu yapacağız.

Atmayalım ama tamam mı?

-Arada oynarken giyerim yine.
-Nasıl istersen.

Oynamak için giyersin.

(Duygusal müzik)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Gerilim müziği)

(Duygusal müzik)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Telefon çalıyor)

(İlyas ses) Abi, araç için ihbar geldi.
Semender Mahallesi'nde görülmüş.

Ben sana lokasyonu gönderiyorum.

Tamam, ekipleri gönderin adrese.

(İlyas ses) Anlaşıldı,
ben ekiple intikal ederim.

(Müzik)

Ne yapıyorsun (***)...

...Lekesiz, ne yapıyorsun?

(Gerilim müziği)

(Gerilim müziği devam ediyor)

-(Çocuk) Ben de istiyorum.
-(Çocuk 2) Arkası çok büyük.

-(Çocuk) Ben de büyüyünce alacağım.
-(Mehmet) Lan...

...bu arabanın sahibi
nerede biliyor musunuz? Nereye gitti?

-Polis misin dayı sen?
-Evet, polisim.

(Gerilim müziği)

(Gerilim müziği devam ediyor)

Lekesiz!

Dur! Tamam.

-Silah yok.
-İndir silahını.

-(Mehmet) İndiriyorum.
-İndir silahını.

Tamam.

Silah yok.

(Gerilim müziği)

Beş mermi saydım, bir tanesi nerede?

Biri çemberde.

İzlemek mi istiyorsun?
İzle, hakkındır.

Dur, yapma oğlum.

-Burada başladım, burada bitsin.
-Dur ulan, dur!

Bırak silahı, konuşalım.

Bir hayat kurmak istedim kendime.

Bana ait.

Bir kelebek kanadı
bir düşün peşine takıldım.

Öyle narin ki.

Elle tutamazsın.

Gözün değse çekinirsin.

Şimdi bu ellerle nasıl tutacağım ben onu?

Sen bana ayna oldun.

Kimim lan ben?

Kimim lan ben, kimim?

Bugün orada o masumlar
zarar görseydi...

...bunu söylerken bile
ciğerim parçalanıyor, biliyor musun?

Orada ben suçluyum.

Benim hatam.

Herkese seni ispat etmeye çalıştım.

Ettin de.

Çok canımı yaktın oğlum.

Kontrolü kaybettim yani.

Sen haklıydın başkomiser.

Haklıydın.

İflah olmaz bir arıza ver bende.

Kalıtsal.

Kanımızdan hasarlı doğmuşuz biz.

Cehennem bize biçilen kader.

(Tetik sesi)
Dur! Lan dur! Dur!

Senin mutluluğun
beni mutsuz etti, tamam mı?

Senin insan olma ihtimalini kıskandım.
Tamam, itirafsa itiraf!

(Duygusal müzik)

Hep sen mi eğrisin?
Ben eğri değil miyim?

Ben mi doğruyum?

Ben de kendimi
düşmanla var ediyorum oğlum.

Ne yapayım, devrik, tabiatım böyle.

Fark etmeden seni seçmişim kendime.
Dengi dengine lan işte.

Tamam, benim yaptığım
memurluk falan da değil.

Sen Alperen'i yüzüme vurmasaydın
ben öfkemden uyanacaktım zaten oğlum.

Bırak silahı, eskisi gibi olalım.

Bu evde ne yaşadın, bilmiyorum.

(***) şeyler de yaşamış olabilirsin.

Ama bütün bu kötü anıların üstüne
bir de kendi cenazene girme oğlum.

-Yapma.
-Yaklaşma!

-Yaklaşma!
-Yok öyle şey.

Sana müsaade etmiyorum.
Sen burada kendini böyle öldürürsen...

...ben hükmen mağlup sayılırım oğlum.

Sen bu kapıdan dışarı çıkacaksın,
başın dik hayata karışacaksın.

Ben yine senin peşine düşerim,
merak etme.

Kendini değiştireceksin
ya da değiştirmeyeceksin.

Ama bunu deneyeceksin ulan.

O tren çoktan kaçtı istasyondan.

Oğlum...
(Silah sesi)

Manyak!

(Derin nefes verdi)

(Müzik)

Bitsin artık bu işkence.

Bitsin artık bu işkence.

Bitsin artık bu işkence.

Bitsin artık bu işkence.

(Kapı gıcırdıyor)

Al, al, al bunu!

-Abi, iyi misin?
-İyiyim, tamam. İyiyim, iyiyim.

Yerde silah var.

(Mehmet) Yapma, ters kelepçe yapma.
Ters kelepçe yapma, önden vur.

Şöyle 24 saat gözetimim altında kal...

...kendine zarar vermeyeceğinden
emin olayım...

...belki seni bırakırım.

-İçimdeki boşluğu nasıl doldururum?
-Sakin ol oğlum, sakin ol.

İnsan hangi yönü biliyorsa...

...o tarafa eser.

Âlemle arana mesafe koyduysan madem...

...dönme, durup düşün.

Durursam düşünürüm.

Düşünürsem çürürüm.

Maden bugün yaşamak düştü bize...

...yağmur olup yağamıyorsak...

...fırtına olup eseriz.

Bugün burada bitseydi...

...ikimiz için de iyiydi. Bitirmedin.

Hata ettin.

Bu ev senin dayının evi miydi?
Çocukluk anılar mı var burada?

(Gerilim müziği)

(Gerilim müziği devam ediyor)

(Gerilim müziği devam ediyor)

Çocukluğu hiç yaşamadın ki.

Sebideh, kitaplar buraya.

Kerim, eşyalarını toplamamışsın.

Canın mı sıkkın senin?

Hastaneden sonra buraya dönmeyecek miyiz?

Dönmeyeceğiz. Hastaneden sonra
yeni evimize geçeceğiz.

Senin de yepyeni bir odan olacak.

Korkuyor musun?

Ama yine de burayı özlerim.

Çünkü hiç başka odam olmadı ki.

Biliyorum.

Biliyorum ama artık tek bir odada
kapalı kalmak zorunda kalmayacaksın.

Merak etme, koskocaman bir dünyan olacak.

Evin her odasında
rahatlıkla dolaşabileceksin Kerim artık.

Sonra da dışarısı.

Sokaklar, parklar, deniz kenarı.

İstediğin her yer.

Keşke sana sarılsam şimdi.

Keşke.

Merak etme...

...zamanı geldiğinde
istemediğin kadar sarılacağız.

Ama artık yanına gelmem yasak.
Hasta olma riskin daha fazla şu an.

(Kapı vuruldu)

Ben bakarım.

Farah Lekesiz?

Evet?

Göç İdaresi İl Müdürlüğünden geliyoruz.

Müsait misiniz? Girebilir miyiz?

Aslında şu an pek müsait değiliz.

Biliyorsunuz, evliliğinizin muvazaalı
olmadığının tespiti için...

...daha önceden denetimlerin
yapılacağı söylenmişti.

Tabii. Buyurun, buyurun lütfen.

(Gerilim müziği)

Evden taşınıyorsunuz galiba.

Evet, biz de toplanıyorduk şimdi.

Tahir Lekesiz adına
başka bir adres görünüyor.

Evet, kendi evi.
Onun evine yerleşiyoruz, tamamen.

Eşiniz nerede şu an?

(Gerilim müziği)

O çalışıyor, iş yerindedir herhâlde.

-Emin değilsiniz?
-Nasıl?

Herhâlde dediniz de.

Eşinizin işte olup olmadığını
bilmiyor musunuz?

Biliyorum. Kendi işini yaptığı için
ondan öyle dedim ben.

Ne iş yapıyor?

-Restoran, gece kulübü gibi.
-Hangisi?

Eşinizin ne iş yaptığını
bilmiyor musunuz?

-Restoran.
-Burada sizinle yaşıyor, değil mi?

Evet, evet, burada.
Hatta sizin geleceğinizi bilseydi...

...o da burada olurdu zaten.

Ziyaretlerimizi önceden haber vermiyoruz.

Diğer odaları da görebilir miyiz,
yatak odası dâhil?

Tabii, koridorun sonunda. Buyurun.

(Gerilim müziği)

Eşinizin eşyalarını görebilir miyiz?

Onun eşyaları şu an burada değil.

Bir kısmı kolilerde, bir kısmı da
taşınacağımız eve gitti.

Farah Hanım, bakın eğer vatandaşlık için
formalite evliliği yaptıysanız...

...bunun cezai işlemi olur ve
sınır dışı edilebilirsiniz.

Ha-hayır, biz gerçekten evliyiz.

Ama öyle bir zamanda geldiniz ki
size dedim ya, taşınıyoruz.

Hem de oğlum hasta benim.
İki gün sonra ameliyatı var.

Geçmiş olsun.

Oraya ne yazıyorsanız
kötü bir izlenim bırakmak istemem.

Biz karar merci değiliz,
biz sadece ne görüyorsak...

...onu raporlayıp üstlerimize sunuyoruz.

Tamam, en azından taşınmak üzere
olduğumuzu da eklerseniz...

...çok mutlu olurum.
-Gereken yazıldı, merak etmeyin.

Biz çıkalım. Teşekkürler.

(Gerilim müziği)

-(Kerimşah) Anne, ne oldu?
-Yok bir şey Kerim.

-İyi günler.
-İyi günler.

(Gerilim müziği)

Denetçiler geldi.
Geleceklerinden haberim yoktu.

Bir sürü soru sordular,
her şeyi anladılar.

Bir şeyler yazdılar,
imzaladılar, gittiler.

-Şimdi ne yapacağım?
-Dur, dur, sakin ol.

-Denetçiler mi geldi dedin?
-Evet.

Tahir'le gerçekten
evli olmadığımı anladılar.

Ben sana bunun olacağını söyledim.

Tahir'le aynı evde yaşamıyor musun,
ben anlamadım.

Hayır, tabii ki yaşamıyoruz.

Şimdi ne olacak?
Beni sınır dışı mı edecekler?

Dur, ben önce bir ne olduğunu öğreneyim.

Tahir'le aynı evde yaşamak
zorunda mı kalacağım?

Tabii, kâğıt üzerinde
evli olmanız yetmez.

Aynı evde yaşamanız gerekir.

Sen neredesin?

Evdeyim.

Tamam. Tahir'in mekânda buluşalım,
üçümüzün konuşması gerek.

Hemen. Tamam mı Farah?

Tamam.

-(Haydar) Abi.
-Geldi mi misafirler?

Bade Hanım'la yenge geldi.

Kapıda bekletiyoruz.
Seninle görüşmek istiyorlar.

(Haydar) Alalım mı içeri?

Tahir Bey'in herhâlde önemli işleri var,
bizi kapılarda bekletiyor.

Tabela güzel ama.

Net ve düz.

Bunun buraya neden asıldığı belli.

Burası eğlence mekânı değil.

Tahir âleme döndü diye gazeteler yazacak.

Sana dedim, değişmez o tür.

Önce insanın içine doğar,
gerisi romantik bir fantezi.

İşimize bakalım, olur mu?

Bir an değiştirebilirsin
sanmıştın ama değil mi?

(Bade) Kabul et.

Kadınların dilemması.

Erkek neyden ibaretse kabullenememek.

İlla eğiteceğiz, şekillendireceğiz.
Annelik içgüdüsü gibi bir şey herhâlde.

Yanlış anlama, sana laf sokmuyorum.
Aynı dertten ben de muzdaripim.

Ama hakkını vereyim.

Adamların kafasının karışması
gayet normal.

Acayip güzelsin.

Bana lazım olan belli.
Neden yan yana duruyoruz o da belli.

Yardım ediyorsun, sağ ol.
Ama bence senin kafan karışık.

Sen beni sevsen mi yoksa kendine
düşman mı etsen, onu bilmiyorsun.

(Müzik)

Hoş geldiniz.

(Bade) Konuşmamız lazım.

Evliliğinizde sorun var.

-İşlerim var, acil değilse...
-Acil.

Halletmezsek imzaladığınız
nikâh akdinin hükmü düşebilir.

Farah çok zor duruma düşebilir.

Denetçiler evime geldi.

Evliliğimiz gerçek mi diye
kontrol etmek için.

Seni sordular, ben de yalan söyledim.
Ama inanmadılar.

Eğer evliliğimizin sadece kâğıt üstünde
olduğundan şüphelenirlerse...

...her şey biter.

Benden tam olarak ne talep ediyorsunuz?

(Bade) Öncelikle aynı evde yaşamanız...

...öyle değilse bile o intiba
bırakmanız lazım.

Bu ziyaretleri baskın şeklinde
yapıyorlar ki hazırlıksız yakalasınlar.

(Bade) İlk mülakat facia geçmiş.

Araya birilerini sokarsak
belki bir şans daha yakalayabiliriz.

Sen buna razı mısın Farah?

Mecburum.

Kerimşah hastaneye yatacak,
çarşamba günü donör geliyor.

Ben şu anda her şeye razıyım.

Farah denetçilere kocamın evine
taşınıyorum demiş.

Bir sonraki mülakat senin evinde olacak.

Tamam.

Başımla.

Ne yapılması gerekiyorsa yaparım.

Eve ne zaman istiyorsan taşınabilirsin.

Haydarlara söylerim, meseleyi çözerler.

Bitmedi.

Ortak hikâyenizi dinlemeli
ve ikna olmalılar.

Ne hikâyesi?

(Bade) Bir sürü soru soracaklar.

Bu sorulara paralel cevaplar
veriyor olmanız lazım.

Avukatım benzer vakaları çıkardı,
çalışıyor.

Üzerine konuşabileceğiniz konularla
ilgili bir liste yapacak sizin için.

Aynı evde yaşamanız yetmiyor yani.

Aranızı düzeltmeye baksanız
iyi edersiniz.

Benden yana sıkıntı yok, işlerim var.

Gidelim mi?

Belli ki birazdan buraya
ağır abiler gelecek.

Sen git. Benim söyleyecek lafım bitmedi.

(Müzik)

(Müzik devam ediyor)

Mekânına isim bulmuşsun.

Kimin mekânı olduğunu bilsinler.

Adım atacak ona göre adımını atsın.

Peki, bu yaşanacak geçici
hayatın üstüne konuşmamız gerekmez mi?

Mecbur kalmadıkça girip çıkmam.

Zaten bütün gün buradayım.

Kerimşah'la karşılaşmam.

Konuşmam.

Hem yok hükmünde gibi
hem orada gibi olurum.

Dediğin gibi...

...artık sizin için yokum.

Bizim için yoksun derken
neden dediğimiz belli değil mi Tahir?

Bir annenin söylemesi gerekeni,
yapması gerekeni yaptın.

Bir saniye bile haksız olduğunu
düşünmedim.

Kabahatli olan benim.

Peki, arayıp kendini açıklamak
aklına gelmedi mi hiç?

Ne diyecektim Farah? Beni affet,
bir daha yaşanamaz mı?

Bahar aklımızı çaldı,
ayaz yüzümüze vurdu.

Kerimşah’ın donörü çarşamba günü
Türkiye’ye iniyormuş, Jorge Ramirez.

Eşyalarını toplamaya başlamışsın.

Önce küçük kutuları kolilemişsin.

Kerimşah'ın oyuncakları galiba.

Kerimşah uzun süre hastanede kalacak.

Allah'ın izniyle çıkacak.

Güçlü oğlan, kurtulacak,
biliyorum, kurtulacak.

Sen bizi mi izliyorsun?

İzlemiyorum.

Haber alıyorum.

Her alışkanlığın bir süresi var.

Geçer.

(Tahir) Bir daha sizi riske atarsam...

Döşü böyle yanından ayırmak
nasıl şartsa...

...ben de sizin hayatımızdaki
zararlı kısmım işte.

Bunu böyle kesip,
böyle kesip ayırmak şart.

(Tahir) Bunu böyle kesip ayıracaksın.

Hakkı bu.

Yaşanan yaşandı.

Geri dönemem.

Hata da yapamam.

Şimdi bize çok büyük
bir iyilik yapıyorsun.

Bu konuda hakkını da yiyemem,
her şey için sağ ol.

Ben gideyim.
Belli ki senin işlerin yoğun.

(Müzik)

(Ali Galip) Oo!

-Ali Galip Bey.
-Gelin hanım.

Bize selam yok mu?

Sen içeri geç yeğen, geç.

Ee, nasıl gidiyor yeni hayatın?

Her şey yolundadır inşallah.

-Şükür.
-Gözün aydın.

Oğlanın tedavisi yola çıkıyor.

Siz nereden biliyorsunuz?

Parasını verdiğim her şeyi takip ederim.

Eksik olmayın.

Benim gitmem gerek.

(Haydar) Allah'a emanet yenge.

Biz taşınma için
arkadaşları sana yönlendiririz.

(Ali Galip) Buluşmayı ben talep ettim.

Bu mekân polisin radarında değil.

Dinlenmediğini biliyoruz.

Bu vesileyle Tahir kardeşimizin
yeni mekânı hayırlamış oluyoruz.

Hayırlı olsun.

Hayırlı olsun.

Hayırlı olsun.

Eyvallah.

Son haftalarda yaşadığımız tecrübeyi
biz senelerdir yaşamadık.

Böyle bir şey başımıza gelmemişti.

Teşkilat yöntem değiştirdi.

Sadece küçük, orta ölçekli
satıcılara değil...

...sevkiyatlarımıza, üreticilerimize
saldırıyor.

Bu sebeple de zararımız çok büyük.

-Zarar, ortak zarar.
-Hayır, öyle değil.

Senin zararın birse benimki iki.

Kabahatlisi kimse bulalım,
keselim cezasını.

Kabahati teşhis etmeden
kabahatliyi bulmamız ne işimize yarar?

Masadan birilerini mi
itham ediyorsun aga?

Estağfurullah.

(Gerilim müziği)

Yemeğe geçmeden
biraz dertleşelim isterim.

Hişt, aslanım, büyükler konuşuyor ha!

Tahir benim adıma konuşacak.

Varisini mi tayin ettin?

Oysa biz kanından olan Bekir kardeşe
koltuğu devredersin diyorduk.

İşini iyi yapanın sözü de iyi olur.

Buyur Tahir.

Organize hiç olmadığı kadar peşimizde.

Aganın da dediği gibi
büyük av peşindeler.

(Tahir dış ses) Depolar, imalathaneler...

...antrepolar...

...hatta gizli evler.

(Hep bir ağızdan) Yat, yat, yat!

(Tahir dış ses)
Alttakilerle uğraşmıyorlar.

Bağlantılı olanlarla, rütbelilerle işleri.

-Yatırın şunu! Şuna iyi bak ha!
-Getir elini!

(Tahir dış ses)
Ağaçtan elma toplar gibi topluyorlar.

Hepinizin sessizlik yemini var.

Ama bu operasyonlar
devam ettiği sürece...

...bu sessizlik nereye kadar sürecek?

(Gerilim müziği)

(Tahir dış ses) Agalar...

...bu zafiyetin sonu nereye varacak?

Ya Lekesiz, hele bir karnımızı doyuralım.
Sonra beynimizi (***)!

(Gülüyor)

O zaman afiyet olsun.
Hepinize ayrı ayrı menü hazırlattım.

Karaman Reis...

...sakatat sever.
-Eyvallah.

Ekerler, kaliteli etten anlar.

Eyvallah.

(Tahir) Aga malum.

Sağlıklı beslenir.

-Afiyet olsun aga.
-Eyvallah.

Alagözler.

-Saffet Alagöz.
-Ya Lekesiz...

...bakıyorum da garsonluğa
heveslenmişsin.

Hadi servis yap da yiyelim bari.

Bu nedir?

Haydar.

-Ne oluyor lan?
-Aga, ne oluyor burada?

Alagöz kardeş, ağa ot yiye yiye...

...kuzuya döndü diye
konuşurmuş midesinden.

-Doğru mu bu?
-Yok babam!

Lekesiz, o nedir elindeki?

Servis yapacağım.

Kabahatin ne diye sormuşlar ya.

Kabahatin, sorumluluğun olan
sevkiyatın patlaması.

Bir de söylediklerine göre
pilavı elinle yiyormuşsun, yeme.

Ne yapıyorsun Lekesiz? Yapma!

(Saffet bağırıyor)

Bırak!

Bırak!

(İnliyor)

Bundan böyle herkes
elindekine mukayyet olacak.

Bir olmazsak bertaraf oluruz.

Al bu sargı bezini.

Bunu da sabah akşam kullan.

Afiyet olsun.

İştahım kaçtı.

Değerli arkadaşlar, son haftalarda
yaptığımız operasyonlar sonucunda...

...birçok suç örgütüne
ağır darbeler indirilmiştir.

Altı tona yakın
yasaklı madde ele geçirilmiş...

...54 kişi hakkında da
yasal işlem başlatılmıştır.

(Hamza) Bunun yanında
124 adet tabanca...

...46 uzun namlulu silah,
4567 adet değişik kalibrede mermi...

...ve 16 adet el bombası
ele geçirilmiştir.

Çalışma arkadaşlarımı
canı gönülden tebrik ediyorum.

Şimdi başkomiserim size
gerekli detayları verecek.

Operasyonlara devam edilecek mi?

(Kadın muhabir) Operasyonlarla ilgili
detaylı bilgi verebilir misiniz?

Şimdi siz soruları yazılı verin.

Biz merkezde cevaplarız bunları,
tamam mı?

(Mehmet) Avukat!

Hayırdır ya, selamı sabahı kestik mi?

Kusura bakma, gülümserken görünce
başka biri sandım.

Ha.

Kız kardeşimden haber var mı?

Balayındalar.

Dur göstereyim.

Bak.

Ne tatlılar, değil mi?

Hoş, birileri özlemiş kız kardeşini.

Aramadın mı hiç?

Açmıyor.

Zamanla toplarsınız.

Aptal kız ya.

Belki de onlar daha akıllıdır.

Neyse, ağlayacaksan
ben seni yalnız bırakayım.

Bir dakika, hişt, ne yapıyorsun?

Beni tebrik etmeyecek misin? Bak.

(Mehmet) Hıh!

Gel ben sana bir çay ısmarlayayım,
hadi barışalım, gel.

Bence kötü fikir.

Farah'la ilgili abuk sabuk laflar ettin,
ben de yani tepkimi koydum.

Evden kovduğuna göre
gerçeklik payı var demek ki?

Aramak istedim ama...

Özür dileme ya, gerçekten.
Özür dilerken berbatsın çünkü.

Tamam, özür dilerim.

İlginç.

Tahir takıntısından kurtulmak yaramış.

Amcana selam söyle.
Bir sabah ansızın gelebilirim.

Neyse. Bittiyse olaysız dağılalım.

Çünkü senin kadar onurlu olmasa da
benim de koşturduğum...

...birtakım şeyler var tabii.

Tamam. Çayı sevmediysen
oralet ısmarlayayım.

(Orhan) Mehmet.

Neyse, alacağım olsun başkomiserim.

(Müzik)

Mehmet.

Bu Ali Galip'in yeğeni olan
kız değil mi?

O.

Gönül'den haber var mı diye sordum da.

(Mehmet) Gel içeride konuşuruz, gel.

Donör, uçağıyla böyle vız diye
havalanacak...

...İstanbul'a hop diye inecek.

Ama doktor iki gün yalnız kalman
gerektiğini söyledi.

(Farah) Yanına kimse gelmezse
daha iyi olurmuş.

Çünkü çok ilaç alacaksın.

İlik geldiğinde
vücudumuz hazır olsun diye.

Burada duramaz mısın?

Dedim ya, yanına hiç kimse giremiyor.
Sadece hemşire ablalar.

Ama ben hiç sen olmadan uyumadım.

(Kerimşah) Uyuyamam ki.

Anne, kal, ne olur.

Ben istemez miyim?

Bana kalsa böyle içime sokar,
öyle uyuturum seni.

Hem merak etme,
ben seni hep arayacağım.

Sana masal anlatırım.

İstersen şarkılar söylerim.
Sadece iki gün dayanacağız, tamam mı?

Şarkı söylersen
buradaymışsın gibi olur belki.

Uyuturum bile seni.

Hem belki istersen...

...balık taklidi de yaparım
şarkı söylerken.

Şimdi başla o zaman.

-Evden söylesem?
-Kimse yok, söyle işte.

Peki.

İstek şarkı var mı?

Tahir abinin korktuğunda söylediği.

İşe yarıyormuş.

Ama balık ağzıyla.

(Şarkı mırıldanıyor)

Hep gül sen.

Dayanıklı oğlum benim.

Sürpriz!

-Aa!
-Gönül!

-Gönül ya.
-Nereden çıktın sen?

Ablacığım.

Gelmem sandın, değil mi?

Niye çabuk evlendin Gönül?

Abla, ne diyeceğim ben şimdi buna?

Kerim, hadi yat, ört üstünü.

Hadi.

(Farah) Yat bakayım.

Bekir, çıkın siz.

Otur bakalım Tahir.

Bütün bu baskınları,
operasyonları yapan...

...hep aynı sima, biliyorsun değil mi?

İçeriden sızıntı olmasa
Mehmet Koşaner bu kadar at koşturamaz.

Öldürmeyen Allah diyorsun, öyle mi?

Madem şöhreti gölgesinden uzun...

...biz de hesabımızı ona göre yaparız.

Hesabı çoktan yapmışsın, öyle mi?

Bir tasarrufun var aga. Sen rahat ol.

İyi.

Bugün cemaatin karşısında
gösterdiğin cüret...

...benim rızamla yapılınca hazmedilir.

Ama senin yaptığını unutmazlar.

Hırsını, hak edişini bu kadar açık etme.

Her şeyin bir sırası var.

Ben daha ölmedim hamdolsun.

Eyvallah aga.

Uzay adamına da benden selam söyle.

Tez zamanda iyileşir inşallah.

(Müzik)

Abi, Kerimşah hastaneye yatmış.

-Annesi?
-Yanında.

Benim arabayı ön tarafa getirsinler.

Kıyamam ya.

Bir de siz gidin, ben iyiyim diyor.

Gönül, zaten aklım burada kaldı.

Abla, başına gelmeyen kalmamış.
Yani sınır dışı riski diyorsun.

Git bence bir an önce
Tahir'in yanına yerleş.

En azından kafan rahat etsin.

Zaten eve gidip birkaç parça
eşya alacağım.

Onun evine götüreceğim mecbur.

Sen eve gelecek misin?

Yok, ben gelmeyeceğim.

Anneni görmeyecek misin Gönül?

Annem zaten birkaç gündür bana
bir şey söyleyemiyor, fenalardadır.

Babam zaten yüzüme bakmıyor.

Kaan'ın ailesi de tepki gösterdi ama
hiç bizimkiler gibi değiller.

Yani anlayışlı insanlar.

Hatta annesi bu akşam
beni yemeğe davet etti.

Senin kalbin daha fazlasını istemiyorsa
bana laf düşmez Gönül.

(Telefon çalıyor)

Ne var, ne istiyorsun?

(Mehmet ses) Hastane dışındayım,
bir konuşalım.

Abin gelmiş. Kapıda beni bekliyor.
Görmek istersen eğer sen de gel.

Yok abla, ben görmeyeyim.
Sen de beni görmedin, tamam mı?

-Gönül, dikkat et, haber ver.
-Tamam.

(Müzik)

(Müzik)

Geçmiş olsun.

Umarım iyidir.

Babamın da selamı var.

-Eğer bir şeye ihtiyaç varsa...
-Sağ ol.

-Bir şeye ihtiyaç yok.
-Bir dakika ya, dur, bir dakika.

Yani ben...

...şu dakikaya kadar gelemediysem
yüzüm tutmadığı için.

Bırak üzgün olduğumu söyleyeyim bari.

Çocuğun hâli geceleri rüyama giriyor.

Siz erkekler niye kendinizi savaş alanında
sanıyorsunuz, niye hep kavga ediyorsunuz?

(Farah) Hep bir itişme.

Birbirinizi yenmek zorunda mısınız?

Arada çocuklar, kadınlar ziyan oluyor.

(Farah) Farkındasın, değil mi?

(Müzik)

(Kapı zili çaldı)

Tahir?

(Sessizlik)

Tahir.

(Sessizlik)

(Müzik)

(Müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik)

(Telefon çalıyor)

Alo?

Sana bir mesaj attım. Denetçilerin
sorduğu soru tipleriyle ilgili.

-Tamam, bakarım.
-İyice bak.

Bütün soruların cevaplarını bul
ama en önemlisi o cevapları...

...iyice ezberle.
Böyle ezberlemişsin gibi değil...

...gerçekten yaşamışsın gibi,
hatırlıyormuşsun gibi prova et.

(Bade ses) Gerçeğe yakın
yalanlar bulacaksın.

Hikâyen yaşadığına benzer olsun.

-Yaşadığıma?
-Mesela sana sordular.

Tahir'le nasıl tanıştın? Ne diyeceksin?

(Geçiş sesi)
(Gerilim müziği)

Bence gerçekten yaşadığımı
anlatmamam gerek.

Evet, bu biraz sıkıntılı.

Şöyle yapabilirsin.

Tahir'le gece kulübünde tanıştınız.
Sen orada çalışıyordun.

(Bade ses) Tahir oraya geldi,
karşılaştınız.

-Buradan böyle devam et.
-Tamam.

-Tamam, ben bir şey uydururum.
-Başka bir şey yoksa?

Yok, çok sağ ol. Çok yardımcı oldun.

Hayat insana neler yaptırıyor, değil mi?

Neyse. Bir şey değil.

-Bayağı acıkmışım, bayağı.
-Hazır mı?

-(Vera) Salatalar süslendi mi?
-(Ali Galip) Güzel.

Geline bayağı hızlı alışmışsın
yengeciğim. Şanslı kızmış.

Bayıldığım için çağırmıyorum onu buraya.

Kavga etsen, bağırıp çağırsan,
itiraz etsen...

...olmayacak, ters tepecek.
Öyle değil mi Ali Galip?

Ben karışmıyorum, nasıl istiyorsan öyle.

Kızın fark etmeden örümcek ağına
takıldığını seyretmek...

...bayağı keyifli olacak desenize.

Üf, sofraya bak! Hayırdır?

Yengem gelininin başına çorap örmek için
ziyafet hazırlamış Bekirciğim.

Oo, yolunuz açık olsun.

Hiç merak etmeyin, biz keyfinizi
bozmayız. Böyle figüranlar zaten.

-Öyle yemeğin tadını çıkarırız yani.
-Tamam, dalga geçmeyin.

Bu kızı Kaan'a ne kadar çok yasaklarsak
o kadar kıymete binecek.

Ben oğlumu tanıyorum. Biliyorum,
çocukluğunda bile...

...bir aydan fazla
bir oyuncağıyla oynamadı.

Elbet sıkılacak.

(Kapı vuruldu)

Geldiler. Bir şey eksik değil, değil mi?

Merak etme yengeciğim, masum kurbanını
tuzağımıza çekmek için...

...gayet hazır bir sofra.

(Mesaj geldi)

(Gerilim müziği)

(Mehmet dış ses) Beni doğru düzgün
tebrik etmek ister misin?

Sana yemek yaptım, bekliyorum.

-Selam.
-Hoş geldiniz.

Ne kadar tatlısın. Üzerindeki çok şık.

Teşekkür ederim. Kaan'ın hediyesi.

-Hoş geldin kızım.
-Hoş bulduk efendim.

Bence artık bana baba diyebilirsin.

Peki baba.

Geç, gel.

Kaan, sen şuraya geç.

(Gerilim müziği)

Ben yemeğe kalamayacağım, izninizle.
Daha önce verilmiş bir sözüm vardı.

Nereden çıktı şimdi bu?

Gitmem gerek yengeciğim.

Vera, tamam. Söz verdiyse gidecek.
Yapacak bir şey yok.

Git, git kızım, git.

-Afiyet olsun.
-Sağ ol.

Hadi afiyet olsun, başlayın. Çok acıktım.

-Başka bir şey ister misin?
-Teşekkür ederim.

(Müzik)

(Sessizlik)

(Müzik)

(TV muhabir ses) Kaan Bey
hayırlı olsun.

-Balayından dönüyorsunuz galiba.
-(Kaan ses) Selam Memo.

(Memo ses) Merhabalar.
Ani bir evlilik kararı aldınız.

-Evet, biraz öyle oldu.
-Hanımefendi, hayırlı olsun.

-Teşekkür ederim.
-Kaan Bey, ailenizin bu evliliğe...

...karşı olduğu söylenmişti.
Özellikle de annenizin.

Arkadaşlar, yok öyle bir şey.
Gönül de ben de gayet mutluyuz.

Ailelerimiz de gayet mutlu.
Anlayacağınız bir sorun yok.

(Memo) Bu ani gelen evliliğin sebebinin
aslında bir bebek olduğu yazıldı.

Yapma abi, gözünü seveyim.
Nereden çıkartıyorsunuz ki bunları?

-Anlatmayacak mısınız Kaan Bey?
-Yok arkadaşlar, bugünlük bu kadar.

(Sessizlik)

Farah.

Farah.

(Sessizlik)

Üzerimi değiştirip çıkacağım hemen.

(Müzik)

(Müzik devam ediyor)

(Müzik devam ediyor)

(Sessizlik)

Tahir.

Uyumana devam et.
Üzerimi değiştirip gideceğim hemen.

Dur. Hazır gelmişken konuşmamız gerek.

-Konuşacak ne var ki?
-Çok şey.

Kerimşah iki gün hastanede kalacak.
Eğer bir arada yaşayacaksak...

...şartları konuşmamız gerek.

Düzen belli.

Siz burada yaşayacaksınız,
ben gerek olmadıkça gelmeyeceğim.

Ben evin düzeninden bahsediyorum.

Belki fark etmişsindir, aşağıya
birkaç düğün fotoğrafımızı koydum.

Eğer yerlerini beğenmezsen
konuşalım, değiştirebiliriz.

Evin gibi, nasıl istersen.

Ama ortak karar vermemiz
gereken şeyler var.

-Mesela?
-Mesela...

...yatak odası. Sen burada yatıyorsun,
ben nerede kalacağım?

Dolabın içinde senin eşyaların var.
Ben kendi kıyafetlerimi nereye koyacağım?

Sabahın bir vakti
denetçiler çat kapı geldiğinde...

...kontrol ettiğinde bu evin
sadece senin olduğunu anlayacaklar.

Buyur, dolap senin.

Ben kendi kıyafetlerimi mekâna götürürüm,
göstermelik birkaç tane kalır.

Gerek olmadıkça gelmem zaten.

Sen burada yatarsın.
Kerimşah'ın odası belli zaten.

Gerek olmadıkça gelmem zaten buraya.
Gelirsem de...

...aşağıda kanepede uyurum.

Bak, sorun çözüldü. Başka bir şey var mı?

Var. Sabahın körü denetçilerin çat kapı
gelmeyeceğini nereden biliyorsun?

Ben yine aynı hatayı yaparsam
her şey anlaşılır.

Sınır dışı ederler beni.

O yüzden ortak bir hikâye
belirlememiz şart.

Tamam.

Ben ne söyleyeceksem bir kâğıda yaz,
ben onu mekânda ezberlerim.

Öyle olmaz.

Ben sabahtan beri bir sürü şey düşündüm.
İnandırıcı olması gerekiyor.

Tek bir ağızdan çıktığı belli olmalı.
Eğer teklersek olmaz.

Tamam.

(Mesaj geldi)

Tamam.

Bir süre daha buradayım, tamam.

Çok vaktini almam. Aşağıda bekliyorum.

(Müzik)

(Sessizlik)

(Kapı vuruldu)

Abi, sana haberlerim var.

Aa, misafir mi bekliyordun?

Ne var İlyas?

Abi, acil olmasa gelmezdim, kusura bakma.
Şuna bakar mısın?

Bak şuna.

Bak, teslimat tarihi yarın. Gördün mü?

Bu tahmin ettiğim şey mi?

Sevkiyat Lekesiz'e mi ait?

(İlyas) Bu iyi, değil mi?

Oğlum, biz adamdan kurtulmaya çalıştıkça
adam burnumuzun dibine giriyor, iyi mi!

Ne yapalım...

...Lekesiz olayı da buraya kadarmış.

Yarın tepesine bineriz.

Bu bende kalsın.
Hadi sen git, yürü. Yallah.

Tamam abi. Ben yarın sabah
her şeyi ayarlarım, tamam mı?

Bütün ekipleri, ben o zaman sana...

...haber veririm. İyi geceler.
-Hadi yürü.

Avukat Hanım!

(Kapı vuruldu)

Gel.

Bunları giy.

(Müzik)

Tebrik ederim başkomiserim.

Birinin bunu yapması gerekiyordu sonuçta.

(Müzik)

Önce nerede ve nasıl
tanıştığımızı soracaklardır.

Kerimşah'ın babası olarak
bildikleri için seni...

...sekiz yıl önce tanıştık.

Ama nerede tanıştık?

(Sessizlik)

Ne demek bu?

Yalanlarımız ortak olsun diye.

O yüzden gerçekten yaşadığımız bir şeyi,
yalanı uydurmalıyız.

Ki hatırlaması kolay olsun. Anladın mı?

Tamam.

Sen ve ben...

...bir gece...

...gece kulübünün mutfağında tanıştık.

Mutfak?

(Geçiş sesi)

(Geçiş sesi)

Seni ilk gördüğüm an.

Benim seni ilk gördüğüm an...

...polisin cesedinin başındaydı.

(Müzik)

İyi, öyle olsun.

Gece kulübü diyelim.

Gece kulübünde karşılaştık,
arkadaşlarımız vardı, orada tanıştık.

Sonra âşık olduk.

(Müzik)

Onun da nasılını anlatmaya
lüzum yok, değil mi?

Bence de.

Ama sonra neden bu zamana kadar
evlenmediğimizi soracaklardır.

Şimdi seni Kerimşah'ın
babası olarak biliyorlar.

Ama sınır dışı kararına kadar ayrıydık.

İstemedim dersin.

Ama öyle olmaz.
Nedenini merak edeceklerdir.

O yüzden iyi bir şey bulmamız gerek.

Sen ona da gerçeğe yakın
bir yalan uydurursun.

Yaşam tarzı diyelim.

Bir kadınla çocuğun dâhil olmaması
gereken tehlikeli bir hayat.

Ama o zaman işini gücünü soracaklardır.

Çok fazla detay veremeyiz.
Tutuklanmanı istemeyiz, değil mi?

Bak, ne güzel buldun, ne güzel.

Hem gerçeğe yakın değil...

...hatta gerçeğin ta kendisi.

İşini söyleyemiyoruz,
o zaman seni söyleyelim.

Sorunlu biri olduğunu söyleyelim.
Ortada bir çocuk olmasına rağmen...

...âşık olmamak için kendimi senden
uzak tuttum. Nasıl?

Hatta daha ileri git...

...öfke problemim olduğunu söyle.

Şiddete meyilli olduğumu söyle.

Kendimi kaybedince sevdiğim kadını,
oğlumu gözümün görmediğini söyle.

Daha inandırıcı olur.

Tamam, sakin ol.

Yalan bir hikâye sonuçta bu.

Su alacağım kendime. İster misin?

(Müzik)

(Kapı kapandı)

Tahir?

(Müzik)

Efendim, gelin hanımın annesi geldi.

(Gerilim müziği)

Perihan Hanım?

(Gerilim müziği)

Hoş geldiniz Perihan Hanım.

Oturmaz mısın Perihan anne?

Kızımla konuşmaya geldim.

Kusura bakmayın.

Anne, lütfen.

(Gerilim müziği)

Ben en iyisi arkalarından bakayım.

(Gerilim müziği)

Düş önüme, evine gidiyorsun.

Babana kendini nasıl affettireceğinin
hesabını yap sen.

Bana bak, rezillik çıkarma sakın.

-Eşyan varsa topla, düş önüme.
-Bırak kolumu.

Evliyim ben. Beni böyle
çocuk gibi sürükleyerek götüremezsin.

-Öyle bir götürürüm ki.
-Bırak.

Bana bak, gelmezsen
sana anneliğimi helal etmem.

Bu mu yaralayacak beni?

Kızının mutlu olmasını asla istememiş
bir annenin helalliği mi?

-Bu mu mutluluk?
-(Gönül) Evet, başka ne lazım?

Bak, Emir var hayatımda.

-Deli gibi seviyor beni.
-(Perihan fısıldayarak) Sevgi emek ister.

Sen ne anlarsın sevmekten?

Asıl sen ne anlarsın be sevmekten?

Babamdan başkasını sevdin mi sen?
Beni sevdin mi mesela?

-Sevdim tabii, sen benim kızımsın.
-Yalan.

Kendi ağzınla itiraf ettin sen.

Sırf babamı elinde tutabilmek için
doğurdun beni.

Gönül, sen benim her söylediğimi
ciddiye mi alacaksın kızım?

Söylediğin ciddiydi anne.

Eksik bir puzzle parçası gibi
tamamladın her şeyi.

Neden başka anne kızlar gibi
olamadığımızı...

...ne yaparsam yapayım
asla sana yetmediğimi.

Tek bir cümleyle bütün her şeyin
cevabını verdin sen bana.

Ama bak...

...bozdum ben lanetimi.

İlk defa biri beni sevsin diye
yalvarmak zorunda değilim ben.

Artık sen de rahat edersin.

Çünkü benim evim burası.

Hem Emir beni, benim onu
sevdiğimden daha çok seviyor.

Sevgi dilenciliği yapmama gerek kalmadı.

Burada mutluyum ben.

Senin yanında hiç olmadığım kadar.

(Müzik)

(Hareketli müzik çalıyor)

Kaygılanmam gereken bir durum var mı?

Tıkır tıkır namusuma.
Kazasız belasız işletiyoruz.

(Hareketli müzik çalıyor)

(Yasemin) Ben de mekânın sahibi
nerede diyordum.

-Çalışıyoruz.
-Arkadaşlarıma hava attım.

Beş dakika yanıma oturacaksın vallahi.

Hadi, hadi kırma müşterilerini.

Tahir Lekesiz, mekânın adı yani.

İyi eğlenceler, afiyet olsun.

Teşekkürler. Dediğin kadar
varmış gerçekten.

-Buyurmaz mısınız?
-(Yasemin) Ee, bir şeyler içersin.

Biraz dur.

-DJ çok iyi çalıyor ama.
-Mekân trend olacak.

-Kesin.
-Elif 'influencer' bu arada.

Ayak bastığı yeri uçurur.
Bedava reklam size.

-Bir selfie çekilelim mi?
-Hayır.

(Hareketli müzik çalıyor)

Yenge?

Ne oldu, niye şaşırdın?

Yok, bu saatte alışık olmadığımızdan.

Nerede patronunuz?

-Şu tarafa gitti.
-İçeride.

Size afiyet olsun, benim işlerim var.

Dur, hemen gitme.

Tahir, konuşabilir miyiz?

(Hareketli müzik çalıyor)

Farah?

Tahir'in eşi, Farah Hanım.

Oha, evli mi?

-Senin ne işin var burada?
-Niye çocuk gibi kaçıyorsun?

-Arkamı döndüm, evde yoksun.
-Evine git, sabah konuşuruz.

Çalışıyorum.

Belli.

Belli, masalarda çalışıyorsun.

(Hareketli müzik çalıyor)

Boşalt burayı, boşalt!

Senin derdin ne?

En azından burada insan gibi
oturup konuşuruz, dedim.

-Konuşacak olsam evde dururum.
-Oyun mu bu?

-Nasıl aynı ağızdan konuşacağız o zaman?
-Nasıl olacaksa olacak. Olduğu kadar!

Gece eve gelmek zorundasın.
Ya çat kapı gelirlerse kontrole?

En azından eve geleceğini
söylemek zorundasın bana.

Eve döneyim,
yangınını yüzüme vur, değil mi?

Hazır gelmişken başla.
Kinini kus, bırak, sal gitsin!

-Ben neyi yüzüne vuruyorum Tahir senin?
-Aklından geçeni biliyorum.

Başımıza geleni fırsat bilip
özüme döndüğümü düşünmüşsün.

-Olduğum adama çoktan karar vermişsin.
-Eğer kendini suçlayacaksan...

...karşımda yapma.
-Benim kendimi suçlamadığım...

...bir saniye yok, tamam mı?
Bir saniye yok. Bir saniye yok!

Ama sakın denemedin deme, tamam mı?
Sakın denemedin deme.

Denemedin deme!

Denedim.

Neler denedim inanamazsın.

Neler denedim.

Bak...

...yine ait olduğum yerdeyim.
Yine aynı çöplükteyim.

Yine aynı yerdeyim.

Biliyor musun...

...burnum kokunu bir tek burada almıyor,
bir tek burada.

-Yan yana olmak sana zor geliyor.
-Zor geliyor!

Zor geliyor, anladın mı?
Yan yana olmak zor geliyor!

Bana kolay mı sanıyorsun?

Senin evinde kalmak
sana eziyetse bana değil mi sanıyorsun?

Ben karar verdim, arkamı döndüm,
her şey oldu bitti mi sanıyorsun?

Benim seni düşünmeden uyuduğum
bir gece var mı bana sorsana!

(Duygusal müzik)

Sana kızdım...

...sana çok kızdım.

Bir gece acıdım, bir gece affettim,
bir gece dua ettim.

Ama yastığımın altında hep sen vardın.

Artık bitsin ya bu eziyet.
Yeter, yardım et bize.

Bırak da senin hayatından
geçip gidelim.

Sana da yazık olmasın.

Seni üzecek bir şey demeyeceğim.
Keyfini kaçıracak bir şey demeyeceğim.

Sana söz veriyorum.

Demesen ne?

Yetmez mi Tahir?

Hayır.

Yetmez.

Varlığın bana tehlike.

Korkutuyorsun beni.

Seni kendimden saklamaya çalıştım.

Gölgem bile üzerinize düşsün istemedim.

Bu çöplükten kafamı kaldırsam...

...nefes almayı hatırlasam...

...karşımda yine seni bulsam...

...Şark gözlerine baksam...

…cennet kokunu hatırlarsam...

Ne olur Tahir?

Yıkar geçerim kendimi.

("Canozan - Toprak Yağmura" çalıyor)

"Toprak yağmura, ben sana"

"Âşık olduk yeniden"

"İmkânsız gibi görünen"

"Bu mesele"

"Girdi aklıma her gece"

"Tanıdık bir melodi"

"Sen miydin sebebi?"

"Söylesene"

"Bir kadın gelir, değiştirir seni"

"Alıştığın o sert, kararlı şeklini"

"Yüz binlerce yıldır böyledir gider"

"Suyun kumsala vurması gibi"

"Vurması gibi"

Su versene.

"Ve gök ağladı her sabah"

"Ben kayboldum yeniden"

"Şu camlardan süzülen"

"Tane tane"

"Ve hep uykuya dalmadan"

"Düşündüm geceleri"

"O yazdığın dizeleri"

"Ezberimde"

"Bir kadın gelir, değiştirir seni"

"Alıştığın o sert, kararlı şeklini"

"Yüz binlerce yıldır böyledir gider"

"Suyun kumsala vurması gibi"

"Vurması gibi"

("Canozan - Toprak Yağmura" çalıyor)

Farah ben, Kerim uyudu mu?

(Kadın hemşire ses) Uyumak üzere.

Oğlumu görebilir miyim?

Tabii.

Anneciğim.

'Aşkem'.

İyi misin?

İyiyim.

Ben seni çok özledim.

Yarın erkenden yanında olacağım,
tamam mı?

Yüzün değişik gibi.

-Nasıl?
-Sevinçli işte.

Şiştir yüzüm.

Uykusuzluktan.

Çok güzelsin anneciğim.

Eksik olma şahım.

Hadi yat uyu, rüyanda da beni gör,
tamam mı?

(Duygusal müzik)

Aşırı acıkmışım ya.

Öleceğim şimdi yerken.

Yesene sen de Huysuz Şirin.

-Bu ne?
-Ben onu alayım.

Alayım.

Tamam ya, sakin, heyecan yapma.

Ekmeğimizin peşindeyiz.

Al.

Bir an önce gideyim de
kurtul diye bekliyorsun, değil mi?

Estağfurullah.

Biz şimdi neyiz Mehmet?

Emniyete geldiğimde bir hürmet
beklerim artık, bir ilgi alaka falan.

Haftada bir dışarıda yemek.

-Adliyeye çiçek...
-Germe beni ya.

Sanki normalde çok esnekmişsin ya.

Saçma sapan sorular. Bu ne ya, üf!

O zaman üzerime atlamasaydın
daha kapıdan girmeden.

İnan ben bunu şeyle yapmadım.
Yani senin bir...

...şeyine reaksiyon olaraktan...
Sen öptün önce beni zaten.

Bir kere öpüştük ya, nedir?

Yuh!

Daha ne kadar ileri gitmemiz
gerekiyordu sorumluluk alman için?

Sorumluluk mu?

Sorumluluk.

Tamam, ben gerekiyorsa özür dilerim.

Yani.

-Özür?
-Evet.

Dilerim.

Sen ne zavallı bir adamsın ya.

Kadın ne ister, nasıl davranılır,
ilişki falan komple lügatinden silinmiş.

İlişki?

Niye üzüyorsun beni ya?

İşte nasıl davranmam
gerektiğini bilmiyorum.

İçinden geldiği gibi davransan mesela.

Yok, onu gecenin başında yaptım,
bir daha yapmam.

Olacaktı bu yani, bu kadar
hırpalama ya kendini başkomiserim.

Şimdi nasıl olacak bilemiyorum yani.

Ah!

Teminat mektubu isteme faslına geldik.

Şimdi senin sıkıntın birileri duyarsa,
babam ne der, müdür ne der?

Akıncıların yeğeniyim günün sonuna.

Sana çok mu kolay? Ailenin avukatlığını
yapıyorsun, başkomiser falan...

Kimse bilmezse laf da etmez.

Hah, şöyle söyle ya.

Şöyle söyle. Allah Allah.

Seni eziyet çekerken görmek
hoşuma gidiyor.

(Müzik)

Ben kaçar.

Sen hayırdır ya?

Ben böyle kendimi
kullanılmış hissettim yani.

Senin o şirine kız kardeşin
balayından döndü.

(Bade) Birlikte sofradaydık.

Oradan kaçıp geldim.

Aramıyor beni.

Kocasını dövdün, o yüzdendir.

-Sen ara.
-Aramam ben.

Ben sizi bir araya getirim, merak etme.

Hadi bu kadar gerilme ya başkomiserim,
insan öpüşür.

Bir daha yapmazsın olur biter.

(Müzik)

Gelin kızımız bütün neşesiyle geldi.
İnşallah kalıcı olur.

Gelin kızımız.

Sen nasıl bu kadar keyiflenebiliyorsun?

Kız hoşuma gitti.
Birbirlerini yakıştılar.

Bakarsın bizimkini adam eder.

Senin hayattaki planların
ne zamandır neşe, huzur?

Biz seninle şöyle tatlı tatlı
iki lafın belini kıramayacak mıyız?

Seni o kadar iyi tanıyorum ki
bunun altından bir şey çıkacak diye...

...huzursuzlanıyorum, biliyor musun?

Belki de Orhan'ın kızı diye
bu kadar keyifleniyorsundur.

Ha?

Sen oğlunu zapturapt altına alamadığın
için mi bu kadar huysuzsun?

Yok.

Onu başkalarıyla paylaşmak
istemediğin için değil mi?

Ben de seni çok uzun zamandır
tanıyorum Vera Hanım.

Hayırdır...

...Perihan Hanım, nereden geliyorsun?

Kızımı görmeye gittim.

Sana görmeyeceksin denmedi mi?

Kızım benim o!

Öylece yapayalnız bıraksa mıydım
yabancı ellerde?

Ağladın mı sen?

Ağladım, evet.

O haysiyetsiz, o (***) insanların
evinin ortasında...

...kendini rezil ettin, öyle mi?

Bir de yüzüme karşı ağlama!

(Müzik)

(Müzik devam ediyor)

(Mesaj geldi)

Şükürler olsun.

Oğlum iyileşecek, şükürler olsun.

Gel bakalım yeğenim, gel.

Ne oldu?

Geleceğine mi dertleniyorsun?

Dertlenmeli miyim?

Seninle soyadlarımız aynı.

Gençlikte hata yapılır.

Bedeli ödenir.

Sen de bedelini ödedin.

Velakin sen bana öz kardeşimin
emanetisin.

Niye o zaman üzerime
Lekesiz'i atadın amca?

Ah Bekir.

Senin en büyük yanlışın ne biliyor musun?

Aceleci olman. Elini çok açık ediyorsun.

Bu âlemde gözü kara olan...

...cüretkâr olan hızlı yükselir ama...

...çabuk ölür, unutma.

Eyvallah.

Belli sen Lekesiz’i öveceksin bana.

Yeğenim...

...sana bir sır vereceğim.

Kaan’ın suçunu ortaya saçan Tahir'di.

(Ali Galip) Silahı o verdi.

Oğlumu harcamak pahasına yaptı bunu.

Yoksa teşkilatın böyle altı boş
bir kumpası yapması hiç mantıklı değil.

Sen ne zamandır böyle düşünüyorsun?

Amca...

...niye Lekesiz'i cezalandırmadın?
-Çok acelecisin.

Öfkeyle hareket eden ziyanla oturur.
Aklınla hareket edersen başka.

Tahir şu anda deli fişek.

Çok işimize yarıyor.

Amca, bunun bir bedeli olmalı.

Kısasa inanırım ben.

Tahir bu işi kadın ve çocuğu için yaptı.

(Ali Galip) Ama hata etti.

Benim oğluma kastetti.

Hasta çocuğa mı dokunacaksın?

Çocuk için yurt dışından
bir donör geliyor.

Bizim paramız ve bizim bağlantımızla.

Ne istiyorsun benden amca?

Kısas.

Kısas.

Eğer benim veliahdım,
bu ailenin geleceği sensen...

...bunu bana ispat etmen şart.

Evine gitmedin mi?

Dün gece hemen masadan kalktın.

Mekânda çekim yapacağız, söyleyemedim.

Ben önden geldim.

İzin verirsin herhâlde.

Benim işlerim var. Çocuklara söylerim,
ne gerekiyorsa yaparlar.

Sen burada mı kaldın?

Yazık sana.

Bana gelebilirdin mesela gece.

Bak kızım.

Devamlı dibimdesin.

Kalbini kırmak istemiyorum.

Benimle ilgili hayaller kurma, incinirsin.

-Tamam mı?
-Değiştin sen...

...Farah'tan sonra.

O kadına âşıksın.

Doğru, değil mi?

İnanamıyorum ya sana.

Yasemin...

...sana değer veren birini bul.

Macera peşinde koşup
gençliğini heba etme.

(Telefon çalıyor)

(Telefon çalıyor)

(Telefon çalıyor)

Söyle Haydar.

Tamam, geliyorum.

(Gerilim müziği)

Nedir tırın plakası?

KMZ 019

Rus plaka. İhbar bu tır.

Arkadaşlar, dinle.

Geldiğimizden haberleri yok.
Yine de gereksiz kahramanlık istemiyorum.

-Anlaşıldı mı emir?
-Emir anlaşıldı.

Hadi Allah utandırmasın.

(Gerilim müziği)

Siz götürün, ben hemen geliyorum.

(Müzik)

(Müzik devam ediyor)

Bir şey mi unuttun?

Ben de anahtarı bırakmak için
size gelecektim.

Gidiyor musun?

Her şey için çok teşekkür ederim.

Yani öncesinde ne yaşamış
olursak olalım...

...burası benim bildiğim tek yuvaydı.

Kerimşah hastanedeymiş.

Evet. Ameliyattan önce doktor
hastanede kalsın istedi.

İnşallah iyileşir oğlun.

Sağ ol.

Ben...

...zaman zaman sana
çok kötü şeyler söyledim.

Hata yaptım.

Ama şunu bil...

...sen benim gördüğüm...

...en iyi annesin.

Benim aksime.

Onun için...

...oğlunla hep mutlu ol Farah.

(Müzik)

Siz hâlâ Gönül'ün annesisiniz.

Söylenen sözler geri alınır,
kırılan kalpler onarılır...

...tekrar gönüller bir olur.

Senin için söylemesi çok kolay
ama ben...

...Gönül'e çok kötü davrandım.
Çok ağır sözler söyledim.

Size bir sır vereyim mi?

Ben Kerimşah'a hamile kaldığımda...

...o doğsun istemedim.

Hatta içimde ölsün istedim.

Zaten belada olan başım
daha da belaya girmesin diye.

Emin olun Gönül'e
daha beter şeyler söylememişsinizdir.

Sonra Kerim içimde büyümeye
başladığında ben çok mutlu oldum.

Söylediğim şeyler için kendime
çok kızdım.

Kerim doğduğunda,
hasta olduğunu öğrendiğimde...

...benim söylediğim şeyler yüzünden
çocuğum hasta oldu diye...

...kendimi çok suçladım.

(Farah) Annelik böyle bir şey.

Biraz vicdan azabı,
biraz pişmanlıkla yaşamak...

...çocuğunu sahiplenmek,
ona sımsıkı sarıldığın günlere şükretmek.

(Farah) Ben size...

Ben size kendinizi suçlamayın diyemem.

Ama kendinize acımak yerine Gönül'e
sımsıkı sarılmanın bir yolunu bulun.

(Duygusal müzik)

Benim bir yere uğramam gerek.
Sonra hastaneye gideceğim.

Kerimşah'ı görmeye gelmek
ister misiniz?

Sizi sordu.
Belki sizi görürse moral olur.

Gelirim.

-Gelirim.
-Tamam.

Tamam.

(Duygusal müzik)

Çok teşekkür ederim.

Eşyaları götürdüğünüz yerde
karşılayacaklar.

Tamam abla.

(Mesaj geldi)

(Duygusal müzik)

Süper oldu kuzum vallahi.
Acayip borçlandım sana.

Hadi çıkalım artık,
garsonlar bunaldı bizden.

Buyurun?

İl Göç İdaresinden geliyoruz.
Tahir Lekesiz'le görüşmek isteriz.

-Kendisi dışarıda.
-Ulaşabilir misiniz kendisine? Önemli.

Kuşum, sen git, ben sana yetişirim.

Konu neydi?
Tahir arkadaşım benim.

Muvazaalı evlilik denetimi.

-Farah Lekesiz'le olan evliliği.
-Doğrudur.

Eğer siz de bu evliliğe şahitseniz
sizinle de konuşmak isteriz.

Buyurun, oturalım şöyle.

(Gerilim müziği)

-Kaldır elleri, kaldır!
-Çök, çök, çök!

Yat, yat!

-Yürü böyle!
-Al bunu, al!

-Devam et, devam et!
-Yat lan!

Kaldır ellerini, kaldır!

Çök, çök, çök! Kafa yere, kafa aşağıda!

-Eğ lan!
-Kafa aşağı!

Eğ kafayı, eğ!

Ben tanıyorum lan bunu bir yerden.

Mehmet Komiser'im, merhaba.

Dolu musun?

Çok şükür, 14 yaşından beri.

Abin nerede? Yalnız bırakmazdı sizi.

Taşıma ruhsatlı, tedbir amaçlı.

Bakacağız.

Ne var bunun içinde?

Dur dur, söyleme, dur.

Gazozun havası çıkmasın.

Demir keskiyi getir.

(Gerilim müziği)

Dur! Dur!

Başkomiser.

Şimdi de normal ticaretimize mi
göz koydun?

Senin ne normal ticaretin olacak lan?

Adamlarımı böyle destursuz,
ters kelepçelemişsin, ne oluyor, ne iş?

-Dayılanıyor musun, ne oldu?
-Arama iznin var mı?

Alıkoyma iznin var mı?

Göster şu cahile ya, göster.

Artık içerideki mal ne kadar büyükse!

Oltaya balık öyle bir geldi ki
(***) soluyor.

-Yapma.
-Efendim?

-Yapma.
-Oldu.

Dikkate alırım uyarını.

Açın lan şunu.

(Telefon çalıyor)

Dur, dur. Dur.

Emir vermeden açma.

(Gerilim müziği)

Ne oldu Tahir Lekesiz?

Esip gürlüyordun rüzgârınla.
Şimdi yalpalıyorsun.

Olacak artık o kadar.

Ne var lan içinde?

Açın ulan!

(Gerilim müziği)

Oo!

Getir onu, getir. Getir böyle yatır.
Getir.

Buraya yatır, getir.

Getir.

(Sessizlik)

(Müzik)

Aç.

(Müzik devam ediyor)

Ne lan bu?

Bak bakayım içine mi koymuşlar.

İçine mi koymuşlar?

-Nerede lan mallar?
-Abi, bunlar boş.

İhbar patlamış.

Başkomiser...

...istek parça çalıyor musun?

(Müzik)

Aklınca benimle (***)
geçiyorsun lan?

Abi yapma, abi.

Ne oldu yani şimdi?
Komik mi bu yaptığın?

Dayımın evinde sana dedim.

Burada bitsin,
sana da iyi, bana da iyi dedim.

Bitirmedin. Şimdi yeniden başlıyorum.

Cümle âleme madara olacaksın.

(***) lan buradan!

Bunlar iyi günlerin başkomiser.
Sana öyle şeyler yapacağım ki...

...organize şubenin maskarası
olacaksın. Bunlar iyi günlerin.

(Gerilim müziği)

Bırakın lan şunları, tamam!

Bırak! Çöz, bırak. Tamam!

Kapat, gidiyoruz hadi.
Tamam.

Toplan gidiyoruz, toplan.

(Gerilim müziği)

Tahir, neredesin? Ben mekâna geldim.

Yoldayım, gelmek üzereyim.

Tamam, Kerimşah'ı hastaneye götüreceğim.

Belki babası olarak gelsen iyi olur.

Sen istiyorsan...

Bir de donörün
havaalanından alınması gerek.

Adil yolda, almaya gitti.

Teşekkür ederim, her şeyi düşünmüşsün.

Tamam, yoldayım, geliyorum.
Görüşürüz birazdan.

Tamam.

-Siz?
-İyi günler.

Tahir Bey'in mekânına
bakmaya geldik, ayrılıyoruz.

Tahir gelmek üzere, beş dakika
sonra burada olur. İsterseniz bekleyin.

Başka görüşmelerimiz var,
ayrılmamız gerekiyor.

Lütfen, gelmek üzere Tahir.
Rica ediyorum gitmeyin.

Biz yeteri kadar bilgi aldık, lütfen.
İyi günler.

-Lütfen, rica ediyorum, ge...
-İyi günler.

(Müzik)

Sen ne yaptın?

-Ne söyledin onlara?
-Ben bir şey yapmadım.

Ben bir şey söylem...

Yalan söyleme. Ne söyledin onlara diyorum!

Benim oğlum hastanede
ameliyata girmek üzere.

Ne yapıyorsun be? Bırak!

Bırak! Sınır dışı edecekler
senin yüzünden!

-Bırak!
-Lütfen sakin olun.

-Tahir...
-Ne oluyor burada?

Denetçiler geldi. O kadın
her şeyi anlatmış onlara.

Dinlemeden gittiler.

-Ben bir şey anlatmadım.
-Yalan söyleme!

-Ne zaman gittiler?
-Az önce gittiler.

-Gel.
-Nereye?

Peşlerinden gideceğiz. Atla, geç.

İlyas, o bizim son yaptığımız baskında...

...aldığımız adamlardan
savcı karşısına çıkmayan var mı hiç?

Abi, bir tane var.
Sorguya alayım istersen.

Ben zaten ziyaret edeceğim
o arkadaşı da bir...

Bizim bu baskını ihbar eden...

...muhbiri bulmamız lazım oğlum.

Ne var lan? Yok mu işiniz gücünüz? Hadi.

Bizim baskının fiyasko haberi de
teşkilata bizden önce ulaşmış sağ olsun.

Abi biliyorum, sinirlisin ama
benim sana bir şey söylemem lazım.

Söyle.

Şu Lekesiz'in
bize kurduğu tezgâhla ilgili.

Avukat işin içinde olabilir mi?

Ne diyorsun oğlum? Ne avukatı?

Seninki abi.

Geçen gece senden çıkarken gördüm abi,
kapıda gördüm.

-Ne diyorsun oğlum sen?
-Abi, sen o dosyayı bırakmıştın.

Avukat sendeyken...

Söyleyeyim dedim.

(Müzik)

Dur hemen bir şey söyleme.
Ben öyle yapışkan kızlardan değilim.

Emniyette işim vardı, geçerken uğradım.

Artık kahve içmekten
baymışsındır diye düşünüyorum.

Limonata getirdim.

Ne oluyor ya?

Sen dün akşam niye geldin bana?

Ne diyorsun ya? Sen hafıza
kaybı mı yaşıyorsun?

Amcanın ajanlığını mı yapmaya başladın?

Sen çağırdın beni.
Ne kafası yaşıyorsun ruh hastası?

Senin arabama ilk bindiğin anda
anlamalıydım zaten.

Her şey ne kadar hızlı gelişti değil mi
amcasının kızı?

Böyle mi öğretti size?
Her şey mübah mı?

Git be!

Sen tam bir...

...hayal kırıklığısın!

Paranoyak herif!

Ne yapıyorsun Tahir?

Arabanın rengini hatırlıyor musun?
Görsen bilir misin?

Beyaz bir arabaydı.
Bilmiyorum, tanırım herhâlde görsem.

İyi, tamam. Gözünü yoldan ayırma.
Uzağa gitmiş olamazlar.

-Ne yapacaksın peki?
-Sen yola bak.

Bu. Sağ şeritte, beyaz araba.

Sakın tehdit edeyim falan deme.
İşleri daha da kötüye sürükleme.

Tehdit etmeyeceğim.
Sadece gerçeği söyleyeceğim.

Gerçek mi? Hangi gerçeği?
Ne gerçeği Tahir?

(Korna çalıyor)

Sağ çek, sağa. Sağa çek.

(Farah) Bu iyi bir fikir değil, lütfen.

Tahir...

Ne oluyor beyefendi?

Kusura bakmayın, ikidir denk gelemiyoruz,
o yüzden biraz böyle oldu.

Kendimizi ifade edemedik, o yüzden
yanlış anlaşılmalar olmuş.

Ben istiyorum ki gerçeği
bir anlatayım size.

Yol kenarında?

Bakın, biz gerçekten evliyiz.

Bu kadın gerçekten benim karım.

Ve ben karımı gerçekten çok seviyorum.

Biz ilk defa bir mekânın
mutfağında karşılaştık.

Farah hatırlamıyor ama...

...aslında o gün tanışmadık,
sadece karşılaştık.

Kıştı, başına bir örtü atmıştı. Saçları
örtünün altından yüzüne doğru süzülüyordu.

Bakışlarında öfke, meydan okuma,
hepsi vardı. Tek bir bakışta.

İşte ben o bakışa takılı kaldım.

Sonra tanıştık.
Hiç istemediği bir şekilde.

Farah benden kaçtı.

Artık kader mi diyelim,
tesadüf mü diyelim, ne derseniz deyin...

...o kaçtıkça ben karşısına çıktım.

Birini öldürmek istersiniz de...

...kader size izin vermez ya.
Öyle işte.

Sonra o gün geldi.

Ben onsuz yapamayacağımı anladım.

Ben öyle çok hayaller kuran...

...hayata bağlı bir adam değildim.

Sayesinde hayal kurmayı öğrendim.

Sayesinde baba oldum.

Birini kendinden daha çok sevebilmeyi
öğrendim sayesinde.

Aşkın başka tarifi var mı bilmiyorum.

Ama birini kendinizden
daha çok sevebiliyorsanız...

...bence tarif bu.

Bakın, anlattıklarımın hepsi gerçek.
Eksik olabilir ama hepsi gerçek.

Hepsi.

Restorandaki kadın size
ne söyledi bilmiyorum ama...

...her şey Tahir'in söylediği gibi,
biz gerçekten evliyiz.

Biz o kadınla konuşamadık zaten.

Tam konuşacaktık, o sırada
telefonu çaldı...

...sonrası zaten biz de işimiz olduğu için
ayrıldık oradan.

Ben bu anlattıklarınızı not alacağım,
en azından şimdilik öyle söyleyeyim.

-İyi günler.
-İyi günler. Kusura bakmayın.

(Müzik)

Bir şey diyeceğim.

Yasemin'in denetçilerle
konuştuğunu nereden çıkardın?

Ben onların peşinden çıktığını görünce
her şeyi anlattı sandım.

Nasıl inanayım ona? Kızıl şeytan!

Gülme. Gülme.

Başıma gelecek her kötü şeye
hazırlıklı olmalıyım. Ne düşünseydim?

-Her şeyin en kötüsünü düşün, değil mi?
-Hazırlıklı olmak için evet.

Konuşman...

...güzeldi.

İnandırıcıydı.

Aferin bana.

Hastaneye mi?

Buyur.

Gel bakayım buraya.

Gel lan.

Abi...

Sen bu Beykoz baskınında
aldığımız adamlardan biri değil misin?

Kim yapıyor lan sevkiyat ihbarlarını,
söyle bakayım.

Ben nereden bileyim.

Lan oğlum...

...aranızda birtakım tahminler vardır,
isimler geçiyordur. Bir isim ver.

Abi gözünü seveyim. Ben ne içeriden
ne dışarıdan kimsenin adını bilmiyorum.

Ne içerisi, ne dışarı oğlum?
Ne diyorsun sen?

Özür dilerim. Vallahi
ben bir şey bilmiyorum abi, yemin ederim.

Ne olur bana bir şey yapma abi.

Oğlum, saçmalama. Devletin
polisinden korkulur mu lan?

Ne yapacağız sana burada?
Bir isim söyle bakayım. Hadi.

Abi...

Abi...

(Gerilim müziği)

Bu ne dövmesi lan?

Abi...

Abi, vallahi ben bir şey bilmiyorum.
Yemin ederim.

(Geçiş sesi)

Polisin elinden düşmüş.
Temizlerken buldum.

"Ak kuzu, kara kuzu."

(Geçiş sesi)

(Gerilim müziği)

(Kapı kapandı)

Getirdin mi? Ver.

Abi, cinayet bürodan arkadaş
fazla kalmasın...

-Tamam, ver.
-Dedi.

Bu ne biliyor musun İlyas?

Alperen'in bize bir hediyesi bu.

Ak kuzu kara kuzu, bir örgüt ismi.

Anlamadım abi?

Yani ak kuzu dışarısı,
kara kuzu içerisi.

Suç dünyasının emniyete bulaşmış hâli.

İki tarafta da faaliyet gösteren
bir örgüt.

Ben Hamza Müdür'ün yanına gidiyorum.
Onun da bunu duyması lazım.

Evet, dinliyorum.
(Kapı vuruldu)

(Hamza) Tabii, tabii.

Anladım.

O hâlde ben Kartal Emniyet'le
görüşüp bir organize edeyim.

Tabii, dinliyorum. Tabii, tabii.

(Gerilim müziği)

(Hamza) Dinliyorum.

(Gerilim müziği)

Tamamdır, görüşmek üzere.

Ne vardı Mehmet?

Yok bir şey. Ben...

...daha sonra uğrarım.

(Gerilim müziği)

-Adil, aldın mı donörü?
-(Adil ses) Abi, adam yok.

Nasıl yok?

(Adil ses) İsmi yazan kartonla duruyorum
ama yolcuların hepsi çıktı galiba.

Yetişemedin belki de. Tamam, kapat.
Adam belki taksiye binmiştir. Hadi kapat.

Adamı alamamış.

Uçağı inmiş görünüyor Tahir.

-Adamın telefonu falan var mı sende?
-Hep hastane iletişimdeydi.

-Yoksa nerede bu adam o zaman?
-Tamam, endişelenme.

Belki hastaneye doğru gidiyordur.
Bir hastaneyi arasana.

Hişt! Niye geldin lan sen?

Kendini de yaktın,
beni de yaktın geri zekâlı.

Aklın yok mu oğlum senin?

Hee, 'Espanyol'! Aldık başımıza belayı.
Ne yapacağım seninle şimdi?

Yok aga...

...Lekesiz olsa eyvallah da...

...ufacık bebenin kanına girmeyeceğim ben.

İn lan, in! Hadi!

Ramirez, Ramirez 'come'!
Lan oğlum 'come'! Hadi in.

(Gerilim müziği)

-Abi, selamünaleyküm.
-Aleykümselam.

Benim bir misafirim var da
kendisi yabancı.

-Öyle mi?
-Onu bu hastaneye bırakır mısın?

Olur tabii. Arabaya binsin.
Ben hemen geliyorum.

'Come' lan buraya, gel!
'Come' lan buraya, 'come'!

Gel, taksiye bindireceğim seni.

(Gerilim müziği)

Lan! Abi, bir şeyin var mı?

Abi, iyi misin?
Plakayı aldınız mı? Kasıtlı çarptı adam.

-Ambulansı ara.
-Plakasını aldınız mı?

-Abi, iyi misin?
-Abi, iyi misin?

(Taksi şoförü) Vurdu kaçtı!
Çabuk çağırın, adam ölüyor lan!

Çağırdınız mı ambulans?

(Gerilim müziği)

Aga, benim.

Ne oldu?

Aga, düşündüğün gibi oldu.
Bekir adamı saldı.

-Ama ben hallettim.
-Tamam.

Aracı yok et.

Of! Nerede kaldılar?

Abla, Tahir bulur getirir şimdi,
merak etme. Her şey güzel olacak.

-Biz bunun için çok uğraştık Gönül.
-Biliyorum.

Yetiştim mi?

Anne?

Senin ne işin var burada?

Perihan Hanım'ı ben çağırdım.
Destek için.

Buyurun.

(Farah) Buyurun, geçin.

İyi ki buradasınız.

(Müzik)

(Duygusal müzik)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

Anne?

(Duygusal müzik)

Neden geldin? Bitti mi?

Bana iğneyi verdiler mi?

(Duygusal müzik)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

(Duygusal müzik devam ediyor)

Avukat Bey...

...sana bir işimiz düştü.

Sen İran kökenliydin değil mi,
yanlış hatırlamıyorum.

Güzel.

Bavulunu topluyorsun,
hemen yurt dışına gidiyorsun.

Farah Erşadi.

(Tahir) Tebriz'de doğdu, büyüdü.
Tıp fakültesini orada bitirdi.

Farah'ın yaşayan, kan bağı olan
bütün akrabalarını bana bulacaksın.

Kerimşah'ın baba tarafından yaşayan...

...ne kadar akrabası varsa,
tanıdığı varsa...

...isimlerini istiyorum.

Hepsini.

Bu dizinin ayrıntılı altyazısı
FOX TV tarafından...

...Sesli Betimleme Derneğine
yaptırılmıştır.

www.sebeder.org

Ayrıntılı Altyazı Çevirmenleri:
Belgin Yılmaz - Bülent Temür...

...Çağıl Doğan - Hatice Başpınar -
Ayhan Özgören

Editör: Beliz Coşar

(Jenerik müziği)

(Jenerik müziği devam ediyor)

(Jenerik müziği devam ediyor)