Would you like to inspect the original subtitles? These are the user uploaded subtitles that are being translated:
1
00:00:08,680 --> 00:00:11,880
Renk, hayvanların yaşamında
can alıcı önem taşıyabilir.
2
00:00:14,760 --> 00:00:17,360
Renk kullanımın amacı, eş edinmek…
3
00:00:19,040 --> 00:00:20,120
…gizlenmek…
4
00:00:22,240 --> 00:00:24,000
…hatta uyarmaktır.
5
00:00:26,800 --> 00:00:30,400
Ama hayvanların
renkleri nasıl algıladığını keşfetmek
6
00:00:31,000 --> 00:00:31,920
kolay değildir.
7
00:00:36,200 --> 00:00:39,920
Bu belgeseli yaparken yaratıcı deneyler…
8
00:00:42,080 --> 00:00:44,480
…yenilikçi kamera sistemleri kullanıldı.
9
00:00:45,520 --> 00:00:47,640
Şuna bak! Olağanüstü.
10
00:00:48,840 --> 00:00:50,880
Tabii bir de bolca sabır.
11
00:00:53,080 --> 00:00:54,560
Kamera ekibimizin görevi
12
00:00:55,160 --> 00:00:58,160
renkleri sadece
bizim gördüğümüz gibi değil,
13
00:00:58,960 --> 00:01:01,120
hayvanların gözünden de kaydetmekti.
14
00:01:05,120 --> 00:01:09,480
Bizim göremediğimiz renkler de
dâhildi buna.
15
00:01:18,960 --> 00:01:21,000
İklimimiz değiştiği için
16
00:01:21,640 --> 00:01:25,080
uzmanlarla iş birliği yaparak
bu değişikliklerin yol açtığı zorlukları
17
00:01:25,160 --> 00:01:26,880
anlamaya çalıştık
18
00:01:28,120 --> 00:01:32,920
ve rengin bazen hayatta kalma savaşının
parçası olabileceğini öğrendik.
19
00:01:39,280 --> 00:01:43,800
DAVID ATTENBOROUGH İLE YAŞAMIN RENKLERİ
20
00:01:48,800 --> 00:01:51,120
RENKLERİN PEŞİNDE
21
00:01:52,520 --> 00:01:56,480
Gözlerimizle
gökkuşağının tüm renkleri görebiliriz.
22
00:01:58,120 --> 00:02:00,360
Kırmızıdan eflatuna kadar.
23
00:02:02,160 --> 00:02:06,440
Ama birçok hayvan
bu tayfın ötesindeki renkleri görebilir.
24
00:02:07,840 --> 00:02:09,560
Ultraviyole renkleri.
25
00:02:12,760 --> 00:02:17,720
Onların dünyaya bakışını yakalamak için
özel bir kameraya ihtiyacımız vardı.
26
00:02:19,440 --> 00:02:22,160
Londra yakınındaki bir çiçek bahçesinde
27
00:02:22,240 --> 00:02:24,800
bu kameranın çalışmasına
ben de şahit oldum.
28
00:02:28,320 --> 00:02:30,640
Kameraman Mark Payne-Gill
29
00:02:30,720 --> 00:02:32,440
bana nasıl çalıştığını gösterdi.
30
00:02:32,520 --> 00:02:34,320
Aslında çok basit.
31
00:02:34,400 --> 00:02:38,480
Bir kamera normal biçimde,
bizim renk dünyamızı görüyor.
32
00:02:38,560 --> 00:02:41,560
Diğeri bir böceğin gördüğü gibi
ultraviyole görüyor.
33
00:02:41,640 --> 00:02:43,840
Bunun temeli nedir?
34
00:02:43,920 --> 00:02:47,760
İşin prensibi bu filtrede yatıyor.
35
00:02:49,080 --> 00:02:51,080
Bu bir ultraviyole filtre.
36
00:02:51,160 --> 00:02:53,520
İçinden ultraviyole ışık geçebiliyor
37
00:02:54,120 --> 00:02:57,240
ama zekice olan şey şu,
beyaz ışığı da yansıtıyor.
38
00:02:57,320 --> 00:03:00,240
Yani normal ışığı
doğrudan bu kameraya yansıtıyor.
39
00:03:00,320 --> 00:03:02,840
Bu kamera,
dünyayı bizim gördüğümüz gibi görüyor.
40
00:03:02,920 --> 00:03:06,600
Yani sonuçta
ikisini ayrı ayrı görebileceğiz, değil mi?
41
00:03:06,680 --> 00:03:11,160
Aynen öyle. Dünyayı hem kendi görüşümüzle
hem de böceğin görüşüyle göreceğiz.
42
00:03:11,240 --> 00:03:12,880
Tamam, iş başında görelim.
43
00:03:12,960 --> 00:03:14,080
Tamam, başlıyoruz.
44
00:03:14,160 --> 00:03:16,840
Göreceğiniz ilk görüntü
beyaz ışık görüntüsü.
45
00:03:17,480 --> 00:03:18,720
Yani bizim görüşümüz.
46
00:03:18,800 --> 00:03:19,640
Evet.
47
00:03:19,720 --> 00:03:20,960
Sonra bir de bu var.
48
00:03:21,040 --> 00:03:22,760
-İşte burada.
-Çok farklı.
49
00:03:23,240 --> 00:03:26,960
Her yaprakta siyah işaretler var gibi.
50
00:03:27,600 --> 00:03:29,240
-Onları göremiyor muyuz?
-Doğru.
51
00:03:29,320 --> 00:03:32,960
Beyaz ışık görünümünde, sadece sarı var.
52
00:03:33,040 --> 00:03:35,400
Ama bunun içinde ultraviyole gizli.
53
00:03:35,480 --> 00:03:38,160
Sence hâlâ keşfedilecek çok şeyler var mı?
54
00:03:38,240 --> 00:03:39,560
Bence çok şey var
55
00:03:39,640 --> 00:03:42,760
ama şahsen sır olarak kalması da
çok hoşuma gidiyor.
56
00:03:42,840 --> 00:03:45,760
-Çocuklara da bir şey kalsın.
-Kesinlikle, evet.
57
00:03:48,400 --> 00:03:52,760
Birçok kuş, kertenkele, böcek
ve bazı balıklar
58
00:03:52,840 --> 00:03:54,520
ultraviyole görür.
59
00:03:55,600 --> 00:03:59,200
Yani sıklıkla bizim göremediğimiz şeylere
tepki verirler.
60
00:04:02,360 --> 00:04:05,040
Bilim insanları
hayvanların bu ultraviyole renkleri
61
00:04:05,120 --> 00:04:08,120
nasıl kullandığını
daha yeni ortaya çıkarıyor.
62
00:04:11,600 --> 00:04:14,680
Avustralya ekibimize katılan
bir bilim insanı
63
00:04:14,760 --> 00:04:18,400
küçük ve gösterişsiz bir kelebek
üzerine çalışıyor.
64
00:04:18,480 --> 00:04:20,600
Bu kelebeğin gizli bir numarası var.
65
00:04:21,840 --> 00:04:25,720
Kameraman Ben Cunningham,
Macquarie Üniversitesinden
66
00:04:25,800 --> 00:04:27,640
Dr. Darrel Kemp'le buluşuyor.
67
00:04:27,720 --> 00:04:29,960
Yeni Güney Galler'de Coffs Harbour'dalar.
68
00:04:32,040 --> 00:04:33,080
Yakaladın mı?
69
00:04:33,160 --> 00:04:36,000
-Bu güzel erkeği yakaladım.
-Şuna bak.
70
00:04:36,080 --> 00:04:38,320
Hypolimnus bolina. Evet.
71
00:04:38,400 --> 00:04:40,640
Mavi ay kelebeği olarak da bilinir.
72
00:04:42,640 --> 00:04:45,320
Darrel, kelebeklerdeki
eşleşme göstergelerini araştırıyor.
73
00:04:45,880 --> 00:04:49,880
Mavi ay kelebeğinin de
gururla göstereceği bir şey var.
74
00:04:51,320 --> 00:04:57,120
İlgilendiğimiz renk beneğinin
müthiş bir görüntüsü bu.
75
00:04:59,960 --> 00:05:02,720
Kelebeklerin parıltılı mavi benekleri
76
00:05:02,800 --> 00:05:06,160
bizim gözümüze çok hoş görünüyor.
77
00:05:09,600 --> 00:05:14,200
Ama göremediğimiz ultraviyole aralıkta
78
00:05:14,280 --> 00:05:16,120
çok daha şaşırtıcı görünümleri var.
79
00:05:17,400 --> 00:05:19,080
Bu konuda talihsiziz.
80
00:05:19,160 --> 00:05:22,880
Doğadaki muhteşemliğin
dörtte birini kaçırıyoruz.
81
00:05:24,200 --> 00:05:27,440
Ultraviyole kameramız
bu konuda yardımcı olabilir.
82
00:05:28,320 --> 00:05:30,800
Kameranın göstereceklerini
heyecanla bekliyorum.
83
00:05:30,880 --> 00:05:34,480
Bu kelebeklerin muhteşemliğini
tam olarak anlamaya
84
00:05:34,560 --> 00:05:38,000
mümkün olduğunca yaklaşmamız sağlayacak.
85
00:05:40,280 --> 00:05:44,160
Ama önce huzme bölücü kameranın
kurulması gerek,
86
00:05:44,720 --> 00:05:47,120
Pek de kolay bir işlem değil bu.
87
00:05:48,360 --> 00:05:51,160
Zor iş. Bu nereye gidiyordu?
88
00:05:53,160 --> 00:05:55,760
Kelebeğin,
normal petek gözüyle yapabildiğini
89
00:05:55,840 --> 00:05:59,200
oluşturabilmemizi sağlayacak sistemin
90
00:05:59,280 --> 00:06:01,080
böyle karmaşık olması inanılmaz.
91
00:06:05,480 --> 00:06:08,520
Sonunda kamera hazırlanıyor
ve çalışmaya başlıyor.
92
00:06:09,360 --> 00:06:11,840
Ve Darrell'a kelebeklerini
93
00:06:11,920 --> 00:06:14,360
hiç görmediği biçimde gösteriyor.
94
00:06:21,600 --> 00:06:24,720
Burada, sanki kanattan
95
00:06:24,800 --> 00:06:26,400
bir ışık huzmesi yayılıyor.
96
00:06:26,480 --> 00:06:30,360
Çünkü aslında o ultraviyole benekler
küçük aynalar gibi.
97
00:06:30,440 --> 00:06:33,560
Güneşten gelen ultraviyole ışığın
98
00:06:33,640 --> 00:06:35,240
yoğunluğunu yansıtıyor.
99
00:06:35,880 --> 00:06:37,280
Sonuç olarak
100
00:06:37,360 --> 00:06:43,400
Darrell, kelebeğinin davranışını anlatacak
hayati şeyleri görebiliyor.
101
00:06:44,440 --> 00:06:45,440
Heyecanlıyım
102
00:06:45,520 --> 00:06:49,520
çünkü bu türün erkeklerindeki işaretlerin
ultraviyole kısmı
103
00:06:49,600 --> 00:06:52,240
dişilerin,
ideal olarak eşleşecekleri erkeğe
104
00:06:52,320 --> 00:06:55,520
karar vermekte kullandıkları
önemli bir ölçüt.
105
00:06:57,200 --> 00:07:00,880
Ultraviyole ne kadar parlak olursa
erkek o kadar çekici olur.
106
00:07:00,960 --> 00:07:04,120
Ama bu çekiciliğin bir bedeli var.
107
00:07:04,800 --> 00:07:08,440
Böylesine parlak işaretlerin
108
00:07:08,520 --> 00:07:12,040
türün ana avcılarına
aynı biçimde görünür olması muhtemel.
109
00:07:12,120 --> 00:07:13,240
Yani kuşlara.
110
00:07:14,880 --> 00:07:17,160
Keskin gözleriyle,
111
00:07:17,240 --> 00:07:19,440
göremediğimiz renkleri gören kuşlar
112
00:07:19,520 --> 00:07:21,480
avlarını hemen fark eder.
113
00:07:22,400 --> 00:07:23,240
Bazı yönlerden
114
00:07:23,320 --> 00:07:27,280
bu renkli benek, bu tür için
hem bir nimet hem de lanettir.
115
00:07:27,960 --> 00:07:30,160
Dişiyi etkilemek için ona ihtiyacınız var
116
00:07:30,240 --> 00:07:34,120
ama kuşların görebileceği
böyle parlak bir işaretle
117
00:07:34,200 --> 00:07:35,840
ortada uçmak
118
00:07:35,920 --> 00:07:39,280
bu erkek türünün taşıdığı bir dezavantaj.
119
00:07:41,080 --> 00:07:42,720
Ama erkekler için
120
00:07:42,800 --> 00:07:45,440
sürünün en parlağı olmaya değer.
121
00:07:46,560 --> 00:07:48,880
Erkeğin tek amacı dişilerle çiftleşip
122
00:07:48,960 --> 00:07:51,760
genlerini sonraki nesle aktarmak.
123
00:07:52,760 --> 00:07:57,000
Parlaklık sayesinde
iki üç kez çiftleşmeyi başarırsa
124
00:07:57,080 --> 00:07:58,800
genç yaşta ölse bile
125
00:07:59,640 --> 00:08:01,640
evrimsel olarak tercih edilir.
126
00:08:01,720 --> 00:08:04,920
-Korkunç bir ölümle bile başarılı olur.
-Kesinlikle.
127
00:08:17,120 --> 00:08:20,040
Kuzey Hindistan'ın kayalık tepeleri.
128
00:08:24,200 --> 00:08:27,920
Buradaki açık ormanlar
dünyanın en dramatik avcılarından birinin
129
00:08:28,000 --> 00:08:31,240
avlanma alanı.
130
00:08:34,480 --> 00:08:37,160
Burası kaplanın yuvası.
131
00:08:40,920 --> 00:08:45,760
Kaplanlar açlıktan ölmemek için
haftada en az bir kez avlanmak zorunda.
132
00:08:48,040 --> 00:08:51,840
En sevdikleri avları geyikler kadar
hızlı koşamazlar.
133
00:08:52,440 --> 00:08:54,160
Yani geyik yakalamak için
134
00:08:54,880 --> 00:08:59,600
hücum etmeden önce
görülmeden onlara çok yaklaşmaları gerek.
135
00:09:20,200 --> 00:09:21,560
Bu kez olmadı.
136
00:09:25,720 --> 00:09:29,400
Ama kaplanların neden turuncu üstünde
siyah çizgileri var?
137
00:09:31,440 --> 00:09:34,840
Bristol Üniversitesinin
Kamuflaj Laboratuvarında
138
00:09:34,920 --> 00:09:38,240
John Fennell ve Laszlo Talas adlı
bilim insanları
139
00:09:38,320 --> 00:09:42,160
kaplanların, avları tarafından
nasıl algılandığını araştırıyor.
140
00:09:43,880 --> 00:09:45,840
Araştırmalarını test etmek için
141
00:09:45,920 --> 00:09:48,440
Max Hugh Williams onlara katılıyor.
142
00:09:48,520 --> 00:09:52,760
Max, vahşi doğada kaplanları kaydeden
bir doğa kameramanı.
143
00:09:55,240 --> 00:09:58,480
Niye parlak turuncu olduklarını
hep merak etmişimdir.
144
00:09:58,560 --> 00:10:00,960
Ortamda dikkat çekeceğini düşünüyorsunuz.
145
00:10:01,040 --> 00:10:03,080
Kamuflaj diye bir şey yok.
146
00:10:03,720 --> 00:10:09,280
Gördüğümüz her şeyi
kendi görsel sistemimizle düşünüyoruz.
147
00:10:10,040 --> 00:10:12,520
Renk seçmede oldukça iyiyiz
148
00:10:13,080 --> 00:10:15,280
ama birçok hayvanda bu yok.
149
00:10:15,360 --> 00:10:18,840
Bu da çoğu memeli için geçerli.
150
00:10:19,880 --> 00:10:21,360
Buna geyik de dâhil.
151
00:10:23,800 --> 00:10:26,560
Gözlerinde kırmızı reseptörü yok,
152
00:10:26,640 --> 00:10:30,240
yani sadece
mavi ve yeşil ışığa karşı hassaslar.
153
00:10:33,040 --> 00:10:36,840
Geyikler, insanların yaklaşık %5'i gibi
154
00:10:36,920 --> 00:10:39,120
kırmızı ve yeşil renkleri seçemez.
155
00:10:39,640 --> 00:10:43,400
Onlara göre
turuncu ve yeşil çok benzer görünür.
156
00:10:45,720 --> 00:10:48,440
John ve Laszlo'nun çalıştığı gözlük
157
00:10:48,520 --> 00:10:52,080
geyikle aynı biçimde görmemizi sağlıyor.
158
00:10:52,160 --> 00:10:56,360
Max'e, geyiklerin dünyayı
nasıl gördüğüne dair fikir verebilir.
159
00:10:56,440 --> 00:10:59,680
Kaplanlara bakmadan önce
standart bir test yapmanın
160
00:10:59,760 --> 00:11:01,200
faydalı olacağını düşündük.
161
00:11:01,280 --> 00:11:04,360
Görevin, gördüğün sayıyı okumak .
162
00:11:06,120 --> 00:11:08,760
Burada 74 var.
163
00:11:08,840 --> 00:11:12,080
Ortada 15 var, turuncudan ayrışıyor.
164
00:11:12,160 --> 00:11:14,120
-Peki bu?
-Üç mü?
165
00:11:15,960 --> 00:11:17,520
Max iyi başladı
166
00:11:17,600 --> 00:11:21,520
ama gözlüğü takınca işler çok zorlaştı.
167
00:11:21,600 --> 00:11:22,440
Vay canına.
168
00:11:24,440 --> 00:11:26,040
Sayı tamamen…
169
00:11:27,200 --> 00:11:28,480
Tamamen kayboldu.
170
00:11:28,960 --> 00:11:31,200
Rakamları seçemiyorum. Yok oldular.
171
00:11:33,280 --> 00:11:34,360
Yirmi dokuz.
172
00:11:35,280 --> 00:11:37,320
Gözlük olmadan. Hiçbir şey yok.
173
00:11:38,000 --> 00:11:39,440
Gözlükle. İnanılmaz.
174
00:11:39,520 --> 00:11:41,680
Yok oluyor. Rakamlar gitti.
175
00:11:41,760 --> 00:11:44,320
Gözlük kırmızı ışığı filtreliyor.
176
00:11:44,400 --> 00:11:45,760
İnanılmaz.
177
00:11:45,840 --> 00:11:49,360
Yani bir geyik bu rakamları hiç görmez.
178
00:11:51,720 --> 00:11:56,680
Max'in yeni görevi, avlanan bir kaplanı
gösteren fotoğraflara bakıp
179
00:11:56,760 --> 00:11:59,200
onu olabildiğince hızlı göstermek.
180
00:12:01,280 --> 00:12:02,560
-Peki.
-Hazır mısın?
181
00:12:02,640 --> 00:12:03,560
Hadi bakalım.
182
00:12:06,080 --> 00:12:07,520
Peki, işte burada.
183
00:12:07,600 --> 00:12:09,720
İşte bir kaplan. Sağ üstte.
184
00:12:09,800 --> 00:12:10,760
Kolaydı.
185
00:12:10,840 --> 00:12:14,000
Sağ altta. Çalının hemen arkasında.
186
00:12:15,160 --> 00:12:16,520
Gittikçe iyi yapıyorum.
187
00:12:17,280 --> 00:12:20,200
-Nasıl gidiyorum?
-Çok iyi gidiyorsun Max.
188
00:12:20,280 --> 00:12:24,200
Fotoğraf başına ortalama iki saniyede
buluyorsun.
189
00:12:24,280 --> 00:12:26,360
-İyi mi? Keskin Nişancı mı?
-İyi. Evet.
190
00:12:27,320 --> 00:12:29,040
Vahşi doğa kameramanı Max'in
191
00:12:29,120 --> 00:12:32,680
bir hayvanı hızla seçmesi şaşırtıcı değil.
192
00:12:32,760 --> 00:12:34,360
Peki onu renk körü yapacak
193
00:12:34,440 --> 00:12:38,240
geyik görüşü gözlüğüyle de
aynı başarıyı gösterebilecek mi?
194
00:12:40,840 --> 00:12:43,640
Her şey yeşil. Bu çok saçma.
195
00:12:43,720 --> 00:12:45,920
-Tamamen yok oldu.
-Evet.
196
00:12:48,040 --> 00:12:49,000
İnanılmaz.
197
00:12:49,080 --> 00:12:51,560
Yani geyik böyle mi görüyor?
198
00:12:51,640 --> 00:12:52,720
Evet, doğru.
199
00:12:53,400 --> 00:12:56,200
Çevrede bitki varsa seçmek imkânsız.
200
00:13:06,280 --> 00:13:07,920
Sol üstte.
201
00:13:09,520 --> 00:13:10,360
Nerede…
202
00:13:12,480 --> 00:13:13,520
Vay canına.
203
00:13:20,120 --> 00:13:21,440
Sanırım iyi yapamadım.
204
00:13:21,520 --> 00:13:24,440
Evet, gözlüksüz hâline oranla
205
00:13:24,520 --> 00:13:26,480
hızın yarı yarıya azaldı.
206
00:13:26,560 --> 00:13:30,480
O zaman farkı, kaplanın
avına yedi metre kadar yaklaşmasına
207
00:13:30,560 --> 00:13:33,040
denk olabilir.
208
00:13:34,520 --> 00:13:37,320
Yani kaplanlar geyiğe turuncu görünmüyorsa
209
00:13:38,240 --> 00:13:40,200
neden yeşil değiller?
210
00:13:42,320 --> 00:13:44,560
Birçok farklı hayvan türü,
211
00:13:44,640 --> 00:13:47,560
kuşlar, sürüngenler, amfibikler, böcekler
212
00:13:47,640 --> 00:13:49,240
yeşil renklidir.
213
00:13:50,320 --> 00:13:52,160
Peki kaplanlar neden değil?
214
00:13:53,120 --> 00:13:55,480
Kaplanlar memelidir,
215
00:13:55,560 --> 00:14:01,080
memelilerin tüylerindeki ve kürklerindeki
pigmentler iki maddeden gelir.
216
00:14:01,160 --> 00:14:03,680
Eumelanin ve feomelanin.
217
00:14:04,840 --> 00:14:07,480
Bu iki pigmentten yeşil rengi üretmek
218
00:14:07,560 --> 00:14:12,360
biyokimyasal olarak imkânsızdır.
219
00:14:12,440 --> 00:14:17,040
Bu yüzden evrimin, kaplanların kürkünü
avıyla aynı renkte görünen
220
00:14:17,120 --> 00:14:20,600
turuncu ve kahverengi yaparak
221
00:14:20,680 --> 00:14:24,800
ikinci en iyi çözümü
bulduğunu düşünüyoruz.
222
00:14:24,880 --> 00:14:25,720
İnanılmaz.
223
00:14:25,800 --> 00:14:30,600
Yani memeliler yeşil olamasa da
avlarına karşı evrimleşerek
224
00:14:30,680 --> 00:14:33,800
kamufle ve mükemmel
ölüm makinelerine dönüşmüş.
225
00:14:36,440 --> 00:14:39,000
Kaplanlar da geyik kadar renk körüdür.
226
00:14:39,600 --> 00:14:42,560
Yani kaplan, turuncu olduğunu bilmez.
227
00:14:43,640 --> 00:14:45,440
Neyse ki Max biliyor.
228
00:14:46,440 --> 00:14:49,520
Bir sonraki çekime
bu gözlüğü götüreceğimi sanmam.
229
00:14:49,600 --> 00:14:51,520
-Bir şey göremiyorsun.
-Akıllıca olur.
230
00:14:51,600 --> 00:14:53,240
Yoksa akşam yemeği olursun.
231
00:14:56,040 --> 00:14:59,240
Kaplanlar dikkat çekmemek için
renk kullanırken
232
00:15:00,000 --> 00:15:04,600
başka bir hayvan
rengi çok farklı kullanır.
233
00:15:06,480 --> 00:15:08,160
Zehirli ok kurbağası.
234
00:15:09,200 --> 00:15:11,160
Büyüklüğü bir tırnağı geçmez,
235
00:15:11,240 --> 00:15:15,320
bazı türlerinin derisi
öyle güçlü bir zehir içerir ki
236
00:15:15,400 --> 00:15:19,040
yerli halk, üfleme borusu oklarını
o zehre batırır.
237
00:15:20,880 --> 00:15:24,960
Çilek zehirli ok kurbağası
o kadar öldürücü değildir
238
00:15:25,040 --> 00:15:26,800
ama yine de zehirlidir.
239
00:15:28,120 --> 00:15:33,080
Panama'da Bocas Del Toro adında
uzak bir takımadada yaşarlar.
240
00:15:35,720 --> 00:15:37,040
Doktor Yusan Yang
241
00:15:37,120 --> 00:15:40,960
bu kurbağaların yaşamında
rengin işlevini araştırıyor.
242
00:15:42,680 --> 00:15:45,000
Bocas Del Toro çok ilginç bir yer,
243
00:15:45,080 --> 00:15:47,800
çilek zehirli ok kurbağaları
burada yaşıyor.
244
00:15:47,880 --> 00:15:50,840
Farklı adalardaki kurbağalar
farklı renklere sahip.
245
00:15:50,920 --> 00:15:54,200
Küçük renk farkları değil bu.
Büyük farklar var.
246
00:15:54,280 --> 00:15:57,800
Kırmızı, sarı, yeşil, mavi kurbağalar var.
247
00:15:58,640 --> 00:16:00,680
Farklılar ama aynı türe aitler.
248
00:16:03,560 --> 00:16:07,640
Bunlar dünyanın en çeşitli
ve en parlak renkli kurbağaları.
249
00:16:08,920 --> 00:16:11,240
Yusan, yaptığı deneylerle
250
00:16:11,320 --> 00:16:14,880
bu geniş renk aralığının önemini
bulmaya çalışıyor.
251
00:16:17,280 --> 00:16:21,640
Yaşam alanı sahiplerinin
farklı renkli hayvanlara tepkisini
252
00:16:21,720 --> 00:16:23,840
görmek için robot kurbağalar yapmış.
253
00:16:25,120 --> 00:16:29,560
Bunlar üç boyutlu maket kurbağalar,
onları elle boyadım.
254
00:16:29,640 --> 00:16:33,640
Bu adalarda bulduğumuz
farklı renk tiplerine benziyorlar.
255
00:16:34,800 --> 00:16:38,920
Ekipmanı, yaşam alanı ihlali simülasyonu
yapmasını sağlıyor.
256
00:16:41,440 --> 00:16:45,560
Üç boyutlu maketi
motorlu bir kola yapıştırıyor,
257
00:16:45,640 --> 00:16:48,080
böylece hareketlerini kontrol edebilecek.
258
00:16:52,280 --> 00:16:54,840
Sonra kurbağa çağrısı gönderiyor.
259
00:16:54,920 --> 00:16:57,360
Bu çağrı, tüm adalarda aynı.
260
00:16:59,840 --> 00:17:03,840
Bir kurbağa, bölgesine giren
diğer kurbağalara saldırır.
261
00:17:04,360 --> 00:17:06,920
Güreş yetenekleriyle ünlüler
262
00:17:07,520 --> 00:17:09,960
ama bu çok medeni bir spor.
263
00:17:10,520 --> 00:17:14,240
Onları birbirine saldıran
iki ayıcık şekerlemesine benzetirim
264
00:17:14,320 --> 00:17:17,840
çünkü pençeleri ve dişleri yok.
Birbirlerini incitemezler.
265
00:17:17,920 --> 00:17:20,400
Birbirlerini tuşa getirmeye çalışırlar.
266
00:17:27,680 --> 00:17:31,120
Önce turuncu kurbağaların
baskın olduğu bir adada
267
00:17:31,200 --> 00:17:34,320
turuncu bir kurbağayı test ediyor.
268
00:17:36,800 --> 00:17:40,840
Bu türün erkekleri
alanlarını canla başla savunur.
269
00:17:41,600 --> 00:17:44,640
Yani biri,
bir başka erkeğin çağrısını duyarsa
270
00:17:44,720 --> 00:17:47,320
alanının istila edildiğini düşünür
271
00:17:47,800 --> 00:17:49,240
ve buna izin vermez.
272
00:17:56,160 --> 00:17:58,320
Fiziksel olarak agresifleşiyor,
273
00:17:58,400 --> 00:18:01,800
maketle güreşip onu alt etmeye çalışıyor.
274
00:18:07,400 --> 00:18:10,720
Yusan daha sonra turuncu bölgede
275
00:18:10,800 --> 00:18:12,200
mavi bir maket deniyor.
276
00:18:15,400 --> 00:18:18,320
Bu kez, erkek sese tepki veriyor
277
00:18:18,400 --> 00:18:21,600
ama mavi erkeği
tehlike olarak görmüşe benzemiyor.
278
00:18:24,720 --> 00:18:25,920
Kırmızı popülasyonda
279
00:18:26,000 --> 00:18:28,360
kırmızı makete karşı agresifleşiyorlar.
280
00:18:28,440 --> 00:18:29,760
Mavi popülasyonda da
281
00:18:29,840 --> 00:18:32,200
mavi makete karşı daha agresif oluyorlar.
282
00:18:32,720 --> 00:18:34,040
Ama farklı renkse
283
00:18:34,120 --> 00:18:37,560
kurbağalar çoğu zaman
onu rakip olarak görmüyor.
284
00:18:39,040 --> 00:18:43,680
Yani kurbağalar sadece
tanıdık oldukları renklere tepki veriyorsa
285
00:18:43,760 --> 00:18:46,440
farklı renklerin işlevi nedir?
286
00:18:48,040 --> 00:18:49,480
Bunun cevabı
287
00:18:49,560 --> 00:18:52,240
kurbağaların birbirine değil
288
00:18:52,800 --> 00:18:54,400
avcılarına işaret vermesi.
289
00:18:55,240 --> 00:18:59,200
Yani bu zehirli ok kurbağaları
adından da anlaşılacağı gibi zehirli.
290
00:18:59,280 --> 00:19:03,000
Yani parlak renkleri,
avcılarına karşı bir uyarı sinyali.
291
00:19:03,080 --> 00:19:04,960
"Zehirliyim. Beni yeme." diyorlar.
292
00:19:06,800 --> 00:19:09,920
Ama tüm kurbağalar
aynı derecede zehirli değil.
293
00:19:11,600 --> 00:19:15,400
Zehirleri, yiyeceklerinde oluşan
zehirli alkaloidlerden geliyor.
294
00:19:15,480 --> 00:19:17,520
Yani karıncalardan ve maytlardan.
295
00:19:19,880 --> 00:19:22,520
Bazı adalara özgü besinler
296
00:19:22,600 --> 00:19:25,280
bazı kurbağaları
öbürlerinden zehirli kılıyor.
297
00:19:25,360 --> 00:19:27,440
Bu da renklerini etkiliyor.
298
00:19:30,280 --> 00:19:35,600
Araştırmacılar,
rengin toksiklikle ilgisini buldu.
299
00:19:35,680 --> 00:19:38,840
Mat renkte olanlar,
daha kamufle renklerde olanlar
300
00:19:39,480 --> 00:19:40,880
daha az zehirli.
301
00:19:42,440 --> 00:19:46,800
Kırmızı ve turuncu olanlarsa çok zehirli
302
00:19:46,880 --> 00:19:50,040
ve bunu saldırıya uğramadan önce
açıkça gösteriyorlar.
303
00:19:52,120 --> 00:19:55,600
Çoğu kuş ve kertenkele
mükemmel renk görüşüne sahiptir,
304
00:19:55,680 --> 00:19:59,280
bu kırmızı uyarı sinyallerini
çok iyi görürler.
305
00:20:01,920 --> 00:20:07,000
Yani kaplanın turuncu rengi
renk körü avına nasıl görünmüyorsa
306
00:20:07,080 --> 00:20:09,880
zehirli ok kurbağalarının benzer rengi
307
00:20:09,960 --> 00:20:12,080
zehirli olduğunu ilan ediyor.
308
00:20:17,160 --> 00:20:20,080
Ama rengin doğada kullanımının
309
00:20:20,160 --> 00:20:22,880
benzer önemde bir yolu daha var.
310
00:20:24,320 --> 00:20:25,840
Bir eşi kendine çekmek.
311
00:20:29,560 --> 00:20:32,920
Tavus kuşu bunu büyük çapta yapıyor.
312
00:20:34,520 --> 00:20:37,040
Bu minik örümcek de
313
00:20:37,760 --> 00:20:40,000
son derece benzer biçimde yapıyor.
314
00:20:45,720 --> 00:20:49,840
Bu örümcek,
zıplayan örümcek adlı bir gruptan.
315
00:20:54,240 --> 00:20:57,640
Florida Üniversitesinden Dr. Lisa Taylor
316
00:20:57,720 --> 00:21:01,360
onların dünyayı görüşünü incelemek için
büyük emek harcıyor.
317
00:21:02,640 --> 00:21:04,960
6.000'den fazla zıplayan örümcek türü var.
318
00:21:05,040 --> 00:21:07,680
Renk görüşleri hakkında
çok şey öğreniyoruz.
319
00:21:10,240 --> 00:21:14,720
Lisa ayrıca Habronattus örümcekleri
denen bir grubu inceliyor,
320
00:21:14,800 --> 00:21:16,600
bu örümcekler
321
00:21:16,680 --> 00:21:20,120
ultraviyoleden kırmızıya kadar
renk aralığında görebiliyor.
322
00:21:21,240 --> 00:21:26,360
Erkeklerin parlak kırmızı yüzleri var,
Lisa bunun nedenini araştırıyor.
323
00:21:27,400 --> 00:21:30,440
Renklerin neyi anlattığını anlamanın
ilk adımı
324
00:21:31,240 --> 00:21:33,640
renkleri bloke edip
325
00:21:33,720 --> 00:21:35,800
dişinin ne düşündüğünü öğrenmek.
326
00:21:37,840 --> 00:21:42,040
Erkeğin renklerini bloke etmek için
sıvı göz kalemi sürüyoruz.
327
00:21:44,600 --> 00:21:47,480
Güvenli olduğundan
ve göz kalemi sonrasında örümceklerin
328
00:21:47,560 --> 00:21:51,000
normal davrandığından emin olmak için
çok ürünü test ettik.
329
00:21:55,040 --> 00:21:58,200
Lisa, bazı erkekleri
bu şekilde değiştirince
330
00:21:58,280 --> 00:22:02,040
dişilerin, erkekte kırmızı yüzü
331
00:22:02,120 --> 00:22:05,360
çok önemli bir özellik olarak gördüğünü
keşfetti.
332
00:22:08,360 --> 00:22:10,120
Çok kaliteli ışıklandırma koşullarında
333
00:22:10,200 --> 00:22:14,400
erkekler dişilere kur yaparken
dişiler renge dikkat ediyordu.
334
00:22:16,960 --> 00:22:19,000
Soldaki kırmızı yüzlü erkeğin
335
00:22:19,080 --> 00:22:21,800
dişinin ilgisini çektiği çok açık.
336
00:22:23,920 --> 00:22:27,320
Ama yüzü renkli olmayan erkek
genelde görmezden geliniyor.
337
00:22:30,080 --> 00:22:32,120
Eşinin renginin parlaklığının
338
00:22:32,200 --> 00:22:35,960
dişiye ne ifade ettiğini anlamak için
çok çalışma yapıldı.
339
00:22:36,040 --> 00:22:40,360
Genelde kalitelerini ilan eden
en parlak erkekler seçiliyor.
340
00:22:42,600 --> 00:22:45,080
Zıplayan örümceklerde de bunu gördük.
341
00:22:45,600 --> 00:22:50,160
Parlak renkli erkekler, daha koyu
ve mat renklilerden üstün görülüyor.
342
00:22:51,600 --> 00:22:55,760
Ama bu erkek örümceklerin
ilgi çekmeye daha çok ihtiyacı var.
343
00:22:56,520 --> 00:22:58,480
Dişiler obur avcılardır.
344
00:22:58,560 --> 00:23:02,960
Hareket eden her şeyin peşine düşüp
daha büyük avları alt ederler.
345
00:23:03,040 --> 00:23:06,120
Erkek dişiye kur yaparken
bunu dikkate almak zorunda.
346
00:23:10,160 --> 00:23:12,840
Dişi onu eş olarak kabul etmezse
347
00:23:12,920 --> 00:23:14,360
erkeği yiyecek.
348
00:23:16,200 --> 00:23:19,040
Yüzündeki kırmızılık fark yaratıyor.
349
00:23:22,720 --> 00:23:27,680
Kırmızı, çoğu ortamda öne çıkan
güçlü ve parlak bir renktir.
350
00:23:29,640 --> 00:23:32,720
Bu yüzden biz de dâhil
pek çok hayvan tarafından
351
00:23:32,800 --> 00:23:34,800
tehlike uyarısı olarak kullanılır.
352
00:23:41,560 --> 00:23:43,320
Habronattus grubunda ise
353
00:23:43,400 --> 00:23:46,480
yaşam ve ölüm arasındaki fark olabilir.
354
00:23:47,240 --> 00:23:48,800
Dişiyle karşılaşan erkeğin
355
00:23:48,880 --> 00:23:51,960
onu etkilemek için
çok sınırlı süresi vardır.
356
00:23:52,040 --> 00:23:54,040
Çünkü dişi ona hemen saldırabilir.
357
00:23:54,600 --> 00:23:58,280
Bu yüzden bize göre
erkek, görünümüne kırmızı katarak
358
00:23:58,360 --> 00:23:59,680
ekstra bir saniye kazanıyor.
359
00:23:59,760 --> 00:24:01,320
Böylece dişi ona saldırıp
360
00:24:01,400 --> 00:24:03,800
onu yemeden önce biraz zamanı oluyor.
361
00:24:06,160 --> 00:24:09,840
Toksik avının kullandığı
kırmızı rengi alarak
362
00:24:09,920 --> 00:24:13,280
erkek örümcek birkaç saniye kazanıyor.
363
00:24:13,360 --> 00:24:17,400
Bu sürede kendini ispatlayıp
bir eş kazanabilir.
364
00:24:21,120 --> 00:24:24,960
Yani renk, hayvanların
saklanma ve teşhir biçimini etkiler
365
00:24:25,640 --> 00:24:27,600
ama bazı hayvanlar ışığı
366
00:24:27,680 --> 00:24:30,400
bizden tamamen farklı şekilde görebilir.
367
00:24:31,280 --> 00:24:35,560
Polarize ışık,
yani tek bir düzlemde titreşen ışık
368
00:24:35,640 --> 00:24:38,720
parlak bir yüzeyden yansıdığında
369
00:24:38,800 --> 00:24:41,880
onu algılayıp o ışığa tepki verebilirler.
370
00:24:47,080 --> 00:24:51,200
Polarize ışık bazı hayvanların hayatında
önemli yer tutar.
371
00:24:51,760 --> 00:24:56,360
Buna, Avustralya'nın Darwin şehrindeki
bu küçük kemancı yengeçler de dâhildir.
372
00:25:02,640 --> 00:25:08,200
Ekibimiz, Illinois Üniversitesinden
Profesor Victor Gruev ile çalıştı.
373
00:25:08,280 --> 00:25:11,160
Bu gizli dünyayı görüntülemek için
374
00:25:11,240 --> 00:25:13,400
benzersiz bir kamera sistemi
geliştirdiler.
375
00:25:13,480 --> 00:25:14,440
Önüne koy.
376
00:25:14,520 --> 00:25:17,760
Kamera, polarizasyon alanlarını
tespit ediyor.
377
00:25:17,840 --> 00:25:21,440
Polarize güneş gözlüklerinden geçen
ışık gibi.
378
00:25:21,520 --> 00:25:23,000
Burada yüzde 100.
379
00:25:23,080 --> 00:25:26,720
Ardından dikey ve yatay polarizasyonu
bir araya getirip
380
00:25:26,800 --> 00:25:30,920
polarize olan ve olmayan ışık arasındaki
kontrastı gösteriyor.
381
00:25:33,040 --> 00:25:34,520
Ekip, bu yeni kamerayla
382
00:25:34,600 --> 00:25:38,760
bu yengeçlerin, polarize ışığı
birbirlerine sinyal vermek için
383
00:25:38,840 --> 00:25:40,640
nasıl kullandığını bulmak istiyor.
384
00:25:42,600 --> 00:25:47,080
Ama bu kamera
steril ve kontrollü şartlarda geliştirildi
385
00:25:47,160 --> 00:25:49,240
ve bu kemancı yengeçler
386
00:25:49,320 --> 00:25:51,920
dünyanın en steril olmayan
ortamlarından birinde yaşıyor.
387
00:25:52,000 --> 00:25:54,440
Avustralya'nın tropik gelgit dairesi.
388
00:25:55,880 --> 00:26:01,280
Bu teknolojiyi tasarlarken
genelde laboratuvarda test ettik.
389
00:26:01,360 --> 00:26:02,840
Oradaki performansı iyi.
390
00:26:02,920 --> 00:26:05,200
Ama onu doğaya, açık havaya çıkarmanın
391
00:26:05,280 --> 00:26:07,080
çok farklı zorlukları var.
392
00:26:07,720 --> 00:26:11,000
Kameraman Mark Lamble için de
büyük bir zorluk.
393
00:26:11,720 --> 00:26:15,640
Gelgit dairesi, çalışmak için
çok zorlu koşullara sahiptir.
394
00:26:16,160 --> 00:26:17,520
Tepenizde yakıcı güneş,
395
00:26:18,200 --> 00:26:21,520
yüksek nem, neredeyse sıfır hava akımı.
396
00:26:22,800 --> 00:26:24,920
Durumu daha da zorlaştıran şey
397
00:26:25,000 --> 00:26:30,320
kemancı yengecin göz seviyesi için
kameranın çamura yarı gömülmesi gerek.
398
00:26:31,440 --> 00:26:33,120
Bir sorun daha var.
399
00:26:33,760 --> 00:26:37,520
Gelgit dairesinde olmanın
en çetrefilli yanlarından biri
400
00:26:37,600 --> 00:26:41,680
çıkan suyun tuzlu su,
yani deniz suyu olması.
401
00:26:41,760 --> 00:26:43,560
Ama gün ilerledikçe
402
00:26:44,560 --> 00:26:47,800
su buharlaşıyor ve çok tuz birikiyor.
403
00:26:47,880 --> 00:26:50,480
Yani kurumaya başlayınca
404
00:26:51,040 --> 00:26:53,480
yoğun bir salamura suyu gibi oluyor
405
00:26:53,560 --> 00:26:57,360
ve elinizi sokarsanız
resmen deriniz kalkıyor.
406
00:26:58,200 --> 00:27:01,720
Kameranın burada çalışıp çalışmayacağını
kimse bilmiyor.
407
00:27:02,800 --> 00:27:04,440
Biraz endişeliyim.
408
00:27:04,520 --> 00:27:07,320
Umarım kamera çalışmadığı için
o özel anı kaçırmayız
409
00:27:07,400 --> 00:27:10,520
ama bence sorun olmayacak.
410
00:27:10,600 --> 00:27:12,200
-İyi şanslar.
-Teşekkürler.
411
00:27:15,640 --> 00:27:19,400
Pozisyonunu alan Mark
rahatsız edici bir bekleyişe geçiyor.
412
00:27:20,080 --> 00:27:21,320
Hava inanılmaz sıcak.
413
00:27:22,320 --> 00:27:27,400
Hava sıcaklığı
yaklaşık 36 ila 37 santigrat derece.
414
00:27:31,160 --> 00:27:33,680
Yengeçler ufak bir hareket sezdikleri an
415
00:27:34,680 --> 00:27:37,080
yuvalarına kaçıyor.
416
00:27:39,360 --> 00:27:40,320
Tekrar…
417
00:27:41,840 --> 00:27:43,080
Yine aynı şey.
418
00:27:45,840 --> 00:27:47,840
Hiç hareket etmemeliyim yoksa…
419
00:27:50,360 --> 00:27:52,160
…hiç çıkmazlar.
420
00:27:52,680 --> 00:27:54,880
Tepemde bir şemsiye olsun isterdim.
421
00:27:54,960 --> 00:27:57,560
Tepemde bir şey olursa,
422
00:27:57,640 --> 00:28:00,200
benden ya da kameradan yüksek bir şey,
423
00:28:01,760 --> 00:28:04,120
kemancı yengeçler bunu affetmez.
424
00:28:04,200 --> 00:28:05,480
Çıkmazlar.
425
00:28:08,520 --> 00:28:09,720
Ama inanılmaz şekilde
426
00:28:09,800 --> 00:28:14,920
kamera sıcağa, neme
ve yakıcı tuza dayanıyor
427
00:28:15,000 --> 00:28:18,880
ve Mark sonunda
kemancı yengeçlerin dünyasını
428
00:28:18,960 --> 00:28:22,520
polarize ışıkta ilk kez yakalıyor.
429
00:28:26,680 --> 00:28:30,880
Yengeçlerin vücutlarından yansıyan ışık
polarize değil,
430
00:28:30,960 --> 00:28:32,560
o yüzden koyu görünüyorlar.
431
00:28:33,360 --> 00:28:36,120
Bu onları
gelgit dairesinde belirgin kılıyor,
432
00:28:36,200 --> 00:28:39,000
gelgit dairesinden yansıyan ışık polarize.
433
00:28:41,320 --> 00:28:43,800
Onların gördüklerini
biz ancak hayal edebiliriz.
434
00:28:44,480 --> 00:28:49,160
Yukarı baktığınızda beyaz gökyüzünde uçan
beyaz bir kuş görürsünüz.
435
00:28:49,240 --> 00:28:50,720
Ama onlar baktığında
436
00:28:50,800 --> 00:28:53,480
polarizasyon sayesinde
sırf silüeti görürler.
437
00:28:53,560 --> 00:28:57,080
Böylece kilometrelerce uzaktan gelen
kuşları görebilirler.
438
00:28:57,160 --> 00:28:59,040
Genelde çekim yaparken
439
00:28:59,120 --> 00:29:01,680
yuvalarına kaçtıklarında merak ediyorum.
440
00:29:01,760 --> 00:29:04,280
Çünkü ben görmeden çok daha önce
441
00:29:04,360 --> 00:29:06,840
bir kuşu geldiğini görmüş oluyorlar.
442
00:29:09,280 --> 00:29:11,520
Yani yengeçler polarize ışık sayesinde
443
00:29:11,600 --> 00:29:15,280
uzaktaki olası eşlerini, rakiplerini
ve avcıları seçebiliyor.
444
00:29:15,360 --> 00:29:18,880
Bunu, parlak polarize arka fonda
daha hızlı yapıyorlar.
445
00:29:19,800 --> 00:29:21,040
Victor ise
446
00:29:21,120 --> 00:29:24,920
laboratuvarda geliştirdiği kameranın,
bu küçük canlıların
447
00:29:25,000 --> 00:29:28,760
gördüğü dünyayı nasıl yansıttığını
ilk kez görüyor.
448
00:29:29,840 --> 00:29:32,320
Harika bir görüntü yakalamışsın Mark.
449
00:29:32,400 --> 00:29:33,640
Gerçekten harika.
450
00:29:34,760 --> 00:29:37,920
Bugün sistemin sınırlarını
cidden zorladın.
451
00:29:41,720 --> 00:29:44,920
Ama kamera için
daha da büyük bir zorluk vardı.
452
00:29:45,560 --> 00:29:48,280
Denize uzayan bir zorluk.
453
00:29:51,200 --> 00:29:52,200
Suyun altında
454
00:29:52,280 --> 00:29:56,200
sadece kabuklular, kafadan bacaklılar
ve birkaç balık
455
00:29:56,280 --> 00:30:00,280
polarize ışığı görüp ona tepki verebilir.
456
00:30:01,000 --> 00:30:02,600
Ama buradaki bir hayvan
457
00:30:02,680 --> 00:30:06,000
bu yeteneği çok karmaşık bir yolla
avantaja çeviriyor.
458
00:30:07,440 --> 00:30:09,760
Tavus kuşu peygamber devesi karidesi.
459
00:30:09,880 --> 00:30:12,960
Sadece polarizasyonu
tespit etmekle kalmıyor,
460
00:30:13,040 --> 00:30:17,560
vücudunda ışığı polarize olarak yansıtan
benekleri var
461
00:30:18,200 --> 00:30:21,760
ve bu benekleri kendi cinsine
mesaj göndermekte kullanır.
462
00:30:21,840 --> 00:30:24,160
Normalde göremeyeceğimiz biçimde
yapar bunu.
463
00:30:24,240 --> 00:30:26,360
MORETON BAY ARAŞTIRMA İSTASYONU
464
00:30:26,440 --> 00:30:29,480
Queensland Üniversitesinden
Profesör Justin Marshall
465
00:30:29,560 --> 00:30:33,320
polarize edici kamerayı
su altında çalışacak hâle getirdi.
466
00:30:33,880 --> 00:30:34,760
İşte Rory.
467
00:30:34,840 --> 00:30:37,920
Bu kamera bize polarizasyonu gösterecek.
468
00:30:39,800 --> 00:30:42,680
Rory McGuinness ekibin su altı kameramanı.
469
00:30:42,760 --> 00:30:45,760
Kameranın son halini görmeye geldi.
470
00:30:47,200 --> 00:30:51,200
Belli ki kamerayı su altı muhafazasına
almak için çok uğraşmışsınız.
471
00:30:51,280 --> 00:30:52,280
Evet, doğru.
472
00:30:52,360 --> 00:30:55,600
Burada kamerayı çalıştıran
bir bilgisayar var.
473
00:30:56,080 --> 00:30:59,160
İşin içinde çok fazla mühendislik var.
474
00:31:04,760 --> 00:31:07,680
Kameranın su altındaki ilk testi
475
00:31:07,760 --> 00:31:09,640
çok gergin bir andı.
476
00:31:09,720 --> 00:31:13,520
Bilgisayarlar ve tuzlu su
genelde iyi sonuçlar vermez.
477
00:31:21,920 --> 00:31:23,640
Uygun bir yer bulunca
478
00:31:23,720 --> 00:31:27,200
kameranın ilk kritik testinin
zamanı geliyor.
479
00:31:32,040 --> 00:31:34,240
Bir sızıntı felaket olabilir.
480
00:31:38,120 --> 00:31:39,400
Ama her şey yolunda.
481
00:31:40,000 --> 00:31:42,160
Şimdi bir peygamber devesi karidesi lazım.
482
00:31:42,240 --> 00:31:44,720
Umut vadeden bir bölgeye benziyor Justin.
483
00:31:45,480 --> 00:31:47,080
Mükemmel görünüyor Rory.
484
00:31:47,160 --> 00:31:51,800
Etrafında mercan olan bir delik arıyoruz.
485
00:31:54,360 --> 00:31:55,240
Baksana.
486
00:31:56,440 --> 00:31:58,320
Peygamber devesi karidesi deliği mi?
487
00:31:58,880 --> 00:32:01,280
Çok geçmeden deliğin sahibi görünüyor.
488
00:32:01,360 --> 00:32:04,360
Kameranın, yapabileceklerini
gösterme zamanı.
489
00:32:05,720 --> 00:32:07,120
Karides dönünce
490
00:32:07,200 --> 00:32:08,800
polarize kamera
491
00:32:08,880 --> 00:32:13,600
kuyruğunda normal ışıkta görünmeyen
parlak şeridi gösteriyor.
492
00:32:14,200 --> 00:32:16,280
Şuna bak! Olağanüstü.
493
00:32:17,480 --> 00:32:19,480
Polarize ışıkta hayat.
494
00:32:21,040 --> 00:32:22,760
Bu bir ilk.
495
00:32:24,880 --> 00:32:29,240
Bu özel kamerayla bunu ilk kez yapabildik.
496
00:32:31,000 --> 00:32:34,240
Okyanus zeminindeki ışık polarize değil.
497
00:32:34,720 --> 00:32:37,440
Yani, kemancı yengeçlerin tam tersine
498
00:32:37,520 --> 00:32:40,200
peygamber devesi karidesleri,
polarizasyonu
499
00:32:40,280 --> 00:32:43,920
polarize olmayan ortamda
öne çıkmak için kullanıyor.
500
00:32:47,840 --> 00:32:52,480
Vücutlarından yansıyan ışığı,
özel pigmentler polarize hâle getiriyor.
501
00:32:53,360 --> 00:32:56,240
Böylece işgalcileri caydırabiliyor
502
00:32:56,320 --> 00:32:58,160
ve eş bulabiliyorlar.
503
00:33:00,560 --> 00:33:05,120
Bu kamera bize
bir ışık dünyasına ilk bakışı sunuyor.
504
00:33:05,200 --> 00:33:09,200
Anlamak şöyle dursun
bu dünyanın farkına daha yeni varıyoruz.
505
00:33:13,400 --> 00:33:18,760
Bilim bize rengin, birçok hayvanın
hayatta kalmasında önemini gösterdi.
506
00:33:19,440 --> 00:33:24,120
Peki, dünyaları
aniden renk değiştirirse ne olur?
507
00:33:25,800 --> 00:33:30,240
Bu tabii ki her yıl
dünyanın bazı yerlerinde olur.
508
00:33:30,320 --> 00:33:32,600
Hatta bazen bir gecede olur.
509
00:33:35,320 --> 00:33:37,000
Bu belgeseli çekerken
510
00:33:37,080 --> 00:33:39,720
İskoçya'daki Cairngorm Dağları'na gittik.
511
00:33:39,800 --> 00:33:43,560
Kış ortasında çok özel bir kuşu arıyorduk.
512
00:33:53,120 --> 00:33:55,520
Orada Jim Cornfoot'la tanıştım.
513
00:33:55,600 --> 00:33:56,560
Arazinin yöneticisi
514
00:33:56,640 --> 00:33:59,920
ve bu dağların doğal tarihinin uzmanıydı.
515
00:34:02,120 --> 00:34:04,120
Ne zamandır buradasın?
516
00:34:04,200 --> 00:34:07,280
30 yıldan fazla süredir buradayım.
517
00:34:07,880 --> 00:34:10,240
Çok farklı değişimler gördüm.
518
00:34:10,320 --> 00:34:11,160
Hangi açıdan?
519
00:34:11,240 --> 00:34:12,800
Cairngorm Platosu'nda
520
00:34:12,880 --> 00:34:15,920
tüm yıl boyunca karlı kalan
alanlar vardır.
521
00:34:16,000 --> 00:34:17,680
Ama sonra 20 yıldır
522
00:34:17,760 --> 00:34:21,720
karın tamamen eridiği yerlerin oranı
beş altı kat arttı.
523
00:34:21,800 --> 00:34:24,440
Ve 200 ila 250 yıldan fazla bir süredir
524
00:34:24,520 --> 00:34:26,680
bu sadece yedi kez olmuş.
525
00:34:26,760 --> 00:34:29,800
Bunun yaban hayatı üzerinde
büyük bir etkisi var mı?
526
00:34:29,880 --> 00:34:33,880
Çevrelerinde olan şeyler yüzünden
onların da dengesi bozuldu.
527
00:34:33,960 --> 00:34:35,960
Dağ tavşanı, kar tavuğu gibi türler
528
00:34:36,040 --> 00:34:38,520
kahverengi alanlarda ve çalılarla
göze çarpar.
529
00:34:38,600 --> 00:34:41,800
-Hayvanlar hâlâ beyaz mı?
-Hâlâ beyazlar, evet.
530
00:34:41,880 --> 00:34:43,720
Buna hazır değiller,
531
00:34:43,800 --> 00:34:47,360
yani kış zayıf geçerse zorlanıyorlar.
532
00:34:49,000 --> 00:34:51,240
Bir tür orman tavuğu olan kar tavuğu
533
00:34:51,320 --> 00:34:54,720
yıl boyu bu açık alanda yaşar,
534
00:34:54,800 --> 00:34:57,040
burada saklanacak yer azdır.
535
00:35:03,600 --> 00:35:05,760
Ama artık dünya ısındığı için
536
00:35:05,840 --> 00:35:08,280
durum tehlikeli biçimde değişiyor.
537
00:35:10,160 --> 00:35:12,520
Kar örtüsü son dönemde azaldığı için
538
00:35:12,600 --> 00:35:15,120
artık çok dikkat çekiyorlar.
539
00:35:19,560 --> 00:35:23,240
Kış kürküne sahip
bu dağ tavşanı gibi hayvanlar
540
00:35:23,320 --> 00:35:25,480
çok uzaktan görülebiliyor.
541
00:35:27,760 --> 00:35:30,200
Bu hayatı çok tehlikeli kılıyor.
542
00:35:32,800 --> 00:35:34,960
Bu değişimler, tüm kuzey yarı kürede
543
00:35:35,040 --> 00:35:37,320
hayvanları etkiliyor.
544
00:35:39,520 --> 00:35:40,800
Kuzey Amerika'da
545
00:35:40,880 --> 00:35:45,080
azalan kar örtüsü yüzünden kar tavşanları
546
00:35:45,160 --> 00:35:47,120
yılda ortalama bir hafta boyunca
547
00:35:47,200 --> 00:35:48,800
çevresiyle uyumsuz kalıyor.
548
00:35:50,040 --> 00:35:51,360
Bu süre boyunca
549
00:35:51,440 --> 00:35:56,000
başkasına yemek olma ihtimalleri
%10 artıyor.
550
00:35:57,520 --> 00:35:59,080
Yüzyılın sonunda
551
00:35:59,160 --> 00:36:03,080
kar örtüsünün kaybının
tavşanları yılda sekiz hafta boyunca
552
00:36:03,160 --> 00:36:05,160
ifşa etmesi bekleniyor.
553
00:36:05,680 --> 00:36:08,320
Bu da yıllık ölüm oranının
554
00:36:08,400 --> 00:36:09,880
çeyrek kat artması demek.
555
00:36:10,880 --> 00:36:12,800
Hızlı uyum sağlayamazlarsa
556
00:36:12,880 --> 00:36:16,080
ciddi yok olma tehlikesiyle
karşı karşıya kalabilirler.
557
00:36:20,280 --> 00:36:24,400
Isınan iklim, kuzeydeki yaşam alanlarında
sorun yaratırken
558
00:36:26,240 --> 00:36:30,200
dünyanın başka yerlerinde de
renk değişimlerine yol açıyor.
559
00:36:34,280 --> 00:36:39,440
Buna gezegenimizin en güzel,
en renkli yaşam alanları da dâhil.
560
00:36:41,200 --> 00:36:42,440
Mercan resifleri.
561
00:36:48,600 --> 00:36:53,520
Avustralyalı ekibimiz aylar boyunca
Büyük Set Resifi'ni çekti.
562
00:37:03,200 --> 00:37:07,160
Bu güneşli sularda renk her yerde.
563
00:37:11,360 --> 00:37:13,920
Ama bu yaşam alanı
564
00:37:14,000 --> 00:37:17,240
akla gelebilecek en keskin renk değişimine
maruz kalıyor.
565
00:37:18,240 --> 00:37:21,560
Ekibimiz buna ilk elden şahit oldu.
566
00:37:25,200 --> 00:37:29,240
Mercanlar bir anda
beyaz iskeletlere dönüşmüş.
567
00:37:32,120 --> 00:37:34,160
Buna mercan beyazlaması deniyor.
568
00:37:34,240 --> 00:37:37,200
Üstelik artık çok sık oluyor.
569
00:37:41,880 --> 00:37:43,520
Büyük Set Resifi'nde
570
00:37:43,600 --> 00:37:48,000
bu tür olaylar 25 yılda bir kez olurken
571
00:37:48,480 --> 00:37:51,240
son beş yılda üç kez gerçekleşti.
572
00:38:01,400 --> 00:38:04,920
Southamton Üniversitesi
Mercan Resifi Laboratuvarından
573
00:38:05,000 --> 00:38:07,240
Profesör Jörg Wiedenmann
574
00:38:07,320 --> 00:38:10,800
bu değişikliklerin ardında
ne olduğunu keşfetmeye çalışıyor.
575
00:38:13,200 --> 00:38:18,160
İşin sırrı, mercan
ve onun dokularında yaşayan
576
00:38:18,240 --> 00:38:20,560
mikroskobik yosunlar arasındaki ilişki.
577
00:38:22,920 --> 00:38:26,160
Bu yosun ortaklara sembiyon deniyor.
578
00:38:26,680 --> 00:38:29,200
Mercanın rengini veren onlar.
579
00:38:31,160 --> 00:38:32,120
Yosunlar
580
00:38:32,200 --> 00:38:35,320
gündüz saatlerinde fotosentez yaparken
581
00:38:35,400 --> 00:38:37,400
büyümek için güneş ışığını kullanır,
582
00:38:37,960 --> 00:38:40,560
yan ürün olarak şeker salgılar,
583
00:38:40,640 --> 00:38:43,080
bu şeker de mercan tarafından emilir.
584
00:38:47,400 --> 00:38:52,320
Bu ortaklık,
dinozorlar zamanından beri var
585
00:38:52,400 --> 00:38:56,360
ve öyle başarıyla yürümüş ki
uzaydan bile görünen
586
00:38:56,440 --> 00:38:58,240
yapılar yaratmış.
587
00:38:59,520 --> 00:39:03,000
Ama ısınan denizler bu sistemi bozuyor.
588
00:39:03,560 --> 00:39:07,840
Deniz suyu sıcaklıkları
kritik eşiği aştığında
589
00:39:07,920 --> 00:39:11,440
yosun sembiyonların fotosentez sistemi
590
00:39:11,520 --> 00:39:12,880
bozulmaya başlıyor.
591
00:39:14,960 --> 00:39:17,440
Toksik bileşikler üretmeye başlıyorlar,
592
00:39:17,520 --> 00:39:21,000
bu da mercanların
onları dokularından atmasına
593
00:39:23,720 --> 00:39:26,760
ve rengini kaybetmesine yol açıyor.
594
00:39:28,480 --> 00:39:29,360
Ağarıyor.
595
00:39:34,200 --> 00:39:37,000
Beyazlayan mercanlar bazen ölüyor
596
00:39:37,080 --> 00:39:41,600
ve ardından tüm bir ekosistem,
desteklediği her şeyle birlikte
597
00:39:41,680 --> 00:39:42,640
yok oluyor.
598
00:39:46,400 --> 00:39:49,760
Büyük Set Resifi'ndeki mercanların
neredeyse yarısı
599
00:39:49,840 --> 00:39:53,520
son 15 yılda bu şekilde öldü.
600
00:39:59,520 --> 00:40:01,400
Ama son on yılda,
601
00:40:01,480 --> 00:40:04,280
dünyanın farklı yerlerinden gelen
bilgilere göre
602
00:40:04,360 --> 00:40:08,560
mercanlar
fosforlu renk geliştirmeye başladı.
603
00:40:14,280 --> 00:40:19,680
Mercanların mücadele etmek için
renk kullandığını fark etmeye başladık.
604
00:40:24,960 --> 00:40:27,320
Jörg bunun nasıl işlediğini inceliyor.
605
00:40:28,960 --> 00:40:31,640
Bu mercan, yosun sembiyonlarını kaybetmiş
606
00:40:32,280 --> 00:40:34,120
ama beyaza dönüşmek yerine
607
00:40:34,200 --> 00:40:36,720
parlak fosforlu yeşil pigmentler üretiyor.
608
00:40:39,360 --> 00:40:41,320
Mercan bu pigmentleri üreterek
609
00:40:41,400 --> 00:40:45,160
dokularda kalan yosunları
aşırı ışık geriliminden
610
00:40:45,240 --> 00:40:47,040
koruyor,
611
00:40:47,120 --> 00:40:51,000
sembiyon yosunlar için
bir tür güneşten koruyucu görevi görüyor.
612
00:40:52,960 --> 00:40:56,320
Güneşten koruyucu krem özelliği sayesinde,
613
00:40:56,400 --> 00:41:00,920
beyazlayan mercanların,
yosun ortaklarını geri alma,
614
00:41:01,000 --> 00:41:05,640
besin kaynağını ve rengini geri kazanma
ve düzelmesi daha olası.
615
00:41:08,040 --> 00:41:10,760
Ama bu olağanüstü uyum bile
616
00:41:10,840 --> 00:41:14,600
mercanları, karşı karşıya oldukları
tüm değişikliklerden
617
00:41:14,680 --> 00:41:15,920
korumaya yetmez.
618
00:41:17,000 --> 00:41:19,840
Mercanlar
orta düzey gerilime maruz kalırsa
619
00:41:19,920 --> 00:41:21,960
beyazlama sonrası düzelebilir.
620
00:41:23,800 --> 00:41:28,800
Ama uzun veya aşırı
ısı gerilimine maruz kalırlarsa
621
00:41:28,880 --> 00:41:32,920
güneşten koruyucu pigment oluşturma
yeteneklerini kaybeder
622
00:41:33,000 --> 00:41:34,560
ve muhtemelen ölürler.
623
00:41:35,760 --> 00:41:39,480
Ne yazık ki
küresel ısınma bunu daha olası kılıyor.
624
00:41:41,120 --> 00:41:46,960
Mercanların gerilime maruz kalarak
düzelememesi,
625
00:41:47,040 --> 00:41:50,440
bu pigmentleri kullanamayarak
beyazlamaya karşı koyamaması
626
00:41:50,520 --> 00:41:52,320
büyük bir tehlike oluşturuyor.
627
00:41:54,160 --> 00:41:57,000
Yani mercan resifleri, renk sayesinde
628
00:41:57,080 --> 00:41:59,000
değişimi tolere edebilse de
629
00:41:59,680 --> 00:42:04,200
hayatta kalmalarını sağlayacak tek şey
küresel ısınmayı durdurmak.
630
00:42:05,080 --> 00:42:07,520
Isınma devam ederse
631
00:42:07,600 --> 00:42:10,840
mercanlar ve sundukları
güzelim renk yelpazesi
632
00:42:10,920 --> 00:42:13,720
dünya resiflerinde yok olacak.
633
00:42:17,640 --> 00:42:21,480
Bilim ve teknoloji,
hayvanların renkleri nasıl algıladığına
634
00:42:21,560 --> 00:42:26,320
ve kullandığına dair daha fazla detayı
sürekli ortaya çıkarıyor.
635
00:42:27,640 --> 00:42:29,760
Güzelliğine hayret edebiliriz
636
00:42:31,240 --> 00:42:35,280
ama renkler,
hayvanların varlıklarının kilit noktası.
637
00:42:36,920 --> 00:42:40,160
İşlevini ne kadar iyi anlarsak
638
00:42:40,960 --> 00:42:44,480
doğal dünyayı o kadar iyi korur,
639
00:42:45,120 --> 00:42:46,560
onu tüm güzelliğiyle
640
00:42:47,120 --> 00:42:48,800
gelecek nesillere aktarabiliriz.
641
00:43:17,560 --> 00:43:22,560
Alt yazı çevirmeni: Ece Eroğlu
49874
Can't find what you're looking for?
Get subtitles in any language from opensubtitles.com, and translate them here.